- Ne kadar zaman önce bu müzikal yolculuğa başladınız?
- Lise yıllarında dinlediğimiz müzik gruplarından özenerek. Çevremizdeki aynı müzik zevkini paylaşan arkadaşlarla grup kurup amatörce sevdiğimiz şarkıları icra etmeye çalışarak bu yolculuğa başladık.
- 100 Derece olarak ne zamandır müzik yapıyorsunuz ve kurulduğunuz günden bu güne nasıl bir süreç geçirdiniz grup olarak?
- Yaklaşık on senedir 100 Derece olarak bir aradayız. Bu 10 yıllık süreçte müziğin, tarzın, soundun ve kadronun oturması gibi klasik her grubun geçtiği süreçlerden geçtik. Soundumuzu, şarkılarımızı olgunlaştırdık, birçok konser verdik. 2005 yılında ‘’Kahpe Felek’’i Ada Müzik’ten çıkarttık ve konserlere devam ettik. 2007 yılında da tüm kadro askere gittik. Döndüğümüzde başrollerini Haluk Bilginer ve Özgü Namal’ın paylaştığı, Onur Ünlü’nün yönettiği ‘’Güneşin Oğlu’’ filmine müzik yaptık. 2010 Şubat ayında ise ‘’Mavra’’ adlı bir EP çıkarttık. 2011 yılı için yeni bir albüm hazırlıkları içindeyiz.
- Özellikle etkilendiğiniz bir grup var mı, hangi grupları dinlersiniz?
- Ortak olarak vazgeçemediğimiz ve her zaman dinledigimiz Johhny Cash, The Clash, Rolling Stones, Django Reinhardt, Minor Threat, Toots&The Maytals diyebiliriz. Onun dışında genel olarak Rock’n Roll, swing, rocksteady, punk rock ve folk gibi akımlardan daha cok feyz alıyoruz diyebiliriz.
- Gelişen teknoloji ve internet müzik endüstrisini ve grupları sizce ne yönde etkiliyor?
- Gelişen teknoloji bir bakıma her şeyi kolaylaştırdığı gibi değersiz ve ruhsuzlaştırdığına inanıyoruz. Soundlar, şarkılar sentetikleşiyor. İnternet fena bir facia ve çöplük zaten. Herkesin her şeye bu kadar çabuk ulaşıp sahip olabilmesi müzisyenlerin ve dinleyicinin ufkunu acarken diğer taraftan yapılan işin ve enerjinin değerini sıfırlıyor. Albüm satışları birkaç büyük müzisyen ve grup dışında durmuş durumda. Birçok grup şu an albümünü kendi imkanları ile kaydedip kendi imkanları ile basıp dağıtıyor. Bu durum birçok grup için zorluk ve maddi yükü teşkil ediyor. Öbür yandan birçok amatör yeteneğin kendi imkanları ile yaptığı kayıtları dünyanın diğer ucundaki insanlara duyurabilmesi için müthiş bir fırsat.
- Kliplerinizde, şarkılarınızda ve görsellerinizde vintage bir hissiyat var ki çok mu seviyorsunuz eskileri?
- Evet 50’lerde 60’larda yapılan soundları, şarkıları ve hissiyatı kesinlikle daha güçlü, orjinal ve kendimize daha yakin buluyoruz. Bu yüzden müzikal ve görsel anlamda sıkça kullanıyoruz.
- 100 Derece dışında neler yapıyorsunuz?
- Barış: Bir yandan kendi solo albümümü hazırlıyorum. Daha çok modern bir folk albümü olacak. Hem çok eğleniyorum hem de çok heyecanlanıyorum.
Mert: Efektive adında funk soul yapan bir grupta çalıyorum. Aynı zamanda müzisyen arkadaşlarımın projelerinde yer alıyorum.
Mete: Profesyonel dövmecilik yapıyorum.
Ulaş: Gaipten Sesler adında müzik prodüksiyonu yapan bir şirketimiz var, reklam müzikleri yapıyoruz.
- Gelecek adına hedefleriniz nelerdir?
- Tabi ki sıkça çalarak güzel konserlere imza atmak ve geleceğe bırakabileceğimiz sayısız albüm yapmak.