müzik - hâl / Ahmet Koç

 

- Siz başarılı bir müzikolog, aranjör ve bağlama sanatçısısınız. Öncelikle müzik ile nasıl tanıştınız. Bizler sizin isminizle, bağlamanızla tanışmadan önceki müzik yolculuğunuzu dinleyerek başlayabilir miyiz sohbetimize?

- Müziğe olan ilgim ve sevgim Halk ozanı olan babam İsa Koç'un müzik evinde başladı . Ozanların sürekli gelip gittiği bir yer olması sebebiyle müziğin içinde yoğruldum diyebilirim .Bu müziğin halk kültürü ile ilgili olan kısmıydı Akademik eğitimimi ise İTÜ Türk müziği devlet konservatuarında 11 yıl okuyarak aldım.  

- Yedi Karanfil albüm serisinin üçüncüsünde aranjörlük yaptınız ve bunu Yediveren / Anadolu ve sonrası Yol Türküleri isimli iki başarılı albüm izledi. Bu albümlerde o çok sevdiğimiz türkülere yorumunuzu, aranjenizi kattınız. Peki bu albümler size ve dinleyiciye neler kattı, nasıl bir tat ve soluk oldu?  

- Öncelikle Türkiye'de enstrümantal müziğin hiç bilinmediği bir dönemde böyle bir albüm yapmak önemli bir şeydir çünkü prodüktörlerin gözünde bu tür çalışmalar kültürel (yani az satan) albümlerdi ama ben böyle düşünmüyordum çünkü dünyada enstrümantal müzik albümleri geniş kitlelere sesleniyordu ayrıca Bağlama yapısı itibarı ile solist bir enstrümandır. O albümlerde dinleyicilerim Bağlamaya doyduğuna inanıyorum tabii bunda seçilen repertuar'ında çok büyük bir etkisi olduğuna inanıyorum.  

- Ve geçtiğimiz senenin ilk aylarında bambaşka bir albüm sundunuz bizlere. Paradoks ismini verdiğiniz üçüncü solo albümünüzde, gelmiş geçmiş dünya müziklerinden başarılı örnekleri bağlamanızla bir albümde topladınız ve bu bir hayli ilgi uyandırdı dinleyicide? Öncelikle böyle bir albüm yapmak nereden aklınıza geldi, kimlerle çalıştınız bu albüme ve size göre müzik dünyasında nasıl bir yer etti kendine?  

- Bağlama ile herşeyin çalınabileceğini gösterdim bu değişikliğin çok çarpıcı bir şekilde verilmesi için şarkılarında çok biliniyor olması gerekiyordu tabii Bağlama'ya da yakışıyor olmaları Bağlamaya ön yargı ile yaklaşan hatta ilkel bulan bir kitle vardı ama Paradoks 'tan sonra bu insanların Bağlama'ya haksızlık ettiklerini itiraf etmeleri bu albümün misyon açısından Bağlamaya ne kattığını gösterir diye düşünüyorum.  

- Peki ya yeni bir albüm, yine türküler ile mi yoksa böyle farklı çalışmalar içinde misiniz? Nasıl bir albüm bekleyecek dinleyiciyi ve en yakın hangi tarihte yeniden dinleme şansına erişecek sizi?  

- Şu an albümümün repertuar çalışması bitmek üzere eşim ve ben bu sefer çok değişik bir repertuarla haşır neşiriz. 3 ay sonra yayınlamayı düşündüğümüz bu albüm için bazı değişiklikler tasarlıyoruz bazı sanatçı arkadaşlarım bu albümde yer alacaklar ve en önemlisi 3 yada 4 tane Türkçe eserin yer alacağını.  

- Size göre günümüz müzik piyasasında gerek türkülerin gerek enstrümantal albümlerin yeri nerede? Siz kimleri severek dinliyor ve takip ediyorsunuz? Öncelikle müzik adına başka hayalleriniz var mı bundan sonraki yıllarda gerçekleşmesi adına?  

- Vangelis, Jean Michelle jarre, Sherly Crow ve Chris Rea severek dinlediğim sanatçılar son zamanlarda enstrümantal albümler bana göre büyük ataklar yaptı tiraj olarak da sözlü albümlerle aynı yada daha fazla satabiliyor bu önemli bir gelişme bence Türkülerse hiç bir zaman değer kaybetmedi dün neyse bugün de en az o kadar çok dinleniyor ve dinlenecektir. Yurt dışında önemli sanatçılarla ve müzisyenlerle konserler vermek heyecan verici diye düşünüyorum ve bu çizgide çalışmalarıma menajerim ve ben gerçekten çok önem veriyoruz.  

- Bugüne kadar çok değerli birçok sanatçı ile çalıştınız? Kuşkusuz ki birbirinden ayırt etmek zordur ama özellikle çalışmaktan keyif aldığınız bir isim oldu mu mesela? Stüdyo sanatçılığınızdan bahsedebilir miyiz burada? Nasıl bir heyecan böylesi birçok albüme bağlamanızı katmak?  

- Çalıştığım sanatçılar zaten çok seçici olduğum için özel insanlar hepsinin apayrı bir yeri var. Gönlümde müzikal çalışmaların yanı sıra özel hayatta da dostluğumuzun sürdüğünü görmek, albümü bir yerde duyduğumuz zaman, bizim ürettiğimizi düşünmek gerçekten çok hoş. Aynı şekilde stüdyoda bağlama çaldığım sanatçının albümünü bir yerlerde duymak insana gurur veriyor.  

- Ve siz 97 yılında ülkemizi Eurovision şarkı yarışmasında ülkemizi temsil eden ekibin içindeydiniz ki mesela ben Dinle'deki bağlama tınısını asla unutamıyorum. Nasıl bir keyifti orada olmak özetlemek gerekirse ve daha sonra kazandığımız bir birincilik olsun ya da bundan sonraki yıllar adına Eurovision maceramız size göre nerede bir müzisyen olarak?  

- Gerçektende Bağlamanın ve ney'in Eurovision 97 de Türkiye'nin 3. olmasında çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Bu etnik enstrümanların varlığını tüm Avrupa'ya tanıtmak müziğimize büyük bir katkıdır bence. Oradaki ortam gerçekten çok heyecanlı ve keyif verici. Bir çok Avrupalı sanatçı ve müzisyenle aynı ortamı paylaşmak aynı sahneyi aynı atmosferi yaşamak ve en önemlisi kuliste birlikte müzik yapmak bu yarışmayı benim için çok özel kıldı. Bizden sonraki birincilik çok önemlidir diye düşünüyorum aynı başarının bir kaç kez tekrarlanması ülkemizin tanıtımı açısından çok büyük faydalar sağlayacaktır ve müziğimiz içinde.  

- Müziğin dışında sanatın diğer dalları ile aranız ne durumda ve yine müziğin sustuğu anlarda bir gününüz nasıl yol almakta? Özellikle uğraşmaktan keyif aldığınız tatlar nelerdir hayatınızda?  

- Bende her insan gibi çalışmalarım olmadığı zaman kendi özel zevklerime zaman ayırmayı çok seviyorum ama buna pek vaktim olmuyor. Boş zamanlarımda kitap okumayı, film seyretmeyi ve seyahat etmeyi seviyorum.  

- Son olarak müzik ile ilgilenen amatör dostlarımıza bir başarılı sanatçı olarak ne gibi mesajlar verebilirsiniz?  

- Dünya müziğini ve yeni sound'ları takip etmek araştırmak, kişinin kendi yaptığı müzikte kendisini tekrarlamamasını sağlar ve yeni ufuklar açar. Birçok kültürün ve kavmin iç içe yaşadığı coğrafyamız zenginlik açısından çok avantajlı; Bu farklılığı müziğe yansıtmak, Anadolu kültürünün ve birçok medeniyetin gelip geçtiği bu ülkede, müzisyen ve sanatçıların işi hiç de zor değil diye düşünüyorum.  

- Öncelikle yüreğine ve müziğinin rengine inandığım sizinle söyleşi yapmak benim için ayrı bir mutluluktu. Çok teşekkür eder ve başarılarınızın devamını dilerim.  

- Çok teşekkür ederim yayın hayatınızda başarılar dilerim. Sevgiler.

 

Ahmet Koç Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan Şubat 2006