1960 yılında kurulan Türkiye Sakatlar Derneği geçtiğimiz günlerde çok özel bir konsere imza attı. Dünyaca ünlü ud virtüözü, başarılı müzisyen Ara Dinkjian ile bağlama ve şelpe üstadı Erdal Akkaya’nın birlikte gerçekleştirdiği konser Aya İrini’de dinleyicilere çok özel anlar yaşattı. Konser bir yönüyle kültürel bir buluşmaya diğer yönüyle de ülkemizde yaşayan engelliler için büyük bir projenin tanıtımına ev sahipliği yaptı. Dinkçiyan, konserden hemen sonra Diyarbakır’a giderek de orada Kardeş Türküler ile bir konser verdi.
Ara Dinkjiyan; 19. yy. başlarında Diyarbakır’dan ABD’ye göç eden bir ailenin üyesi olarak 1958 yılında New Jersey’de doğdu. Arto Tunçboyacıyan ile ‘’Night Ark’’ isimli grubu kurdu ve ‘’Avcı’’ filminin müzikleri de dahil bugüne kadar birçok albüme imza attı. Haricinde konserlerinden kaydedilen performanslarından oluşan üç tane de solo albümü bulunan Dinkjian’ın bugüne kadar birçok sanatçı birlikte çalışması da oldu.
Eleftheria Arvanitaki, Omar Faruk Tekbilek, Brian Keane, Hasan Isakkut, Bhavani ve Onnik Dinkjian ile ortak albümler yayınladı. Antique gurubu tarafından seslendirilen ‘’Dinata Dinata’’ isimli çalışması 2004 Atina Olimpiyatlarının kapanış müzikleri arasında çaldı. Yurt dışında Demis Roussos, Vasilis, Antique, Philip Kirkorov, Makis Vasileiathis başta olmak üzere birçok sanatçının albümlerinde eserleri ile yer aldı.
Ülkemizde de unutulmayan birçok önemli şarkının bestecisi Dinkjian; Sezen Aksu (Sarışın, Vazgeçtim, Yine mi Çiçek), Ahmet Kaya (Ağladıkça), Alpay (Dağların Arkasında Yar), Burcu Güneş (Zorba Aşk), Coşkun Sabah (Gelmez o Günler), Rober Hatemo (Senden Uzak), Fahir Atakoğlu, Mevsim, Mine Koşan, Kibariye, Bedri Ayseli, Gülşen, Metin Şentürk eserlerini yorumlayan sanatçılarımıza ve şarkılarına örnek olarak verilebilir.
- Öncelikle hoşgeldiniz Türkiye’ye. ‘’Kökler ve Dallar’’ isimli bir konser projesi için İstanbul'da bulunuyorsunuz. Neler hissediyorsunuz?
- Sevgili Erdal Akkaya'nın bir seneye yakındır üzerinde çalıştığı bir proje. Ve ben başta kendisine ve bu projeye emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum beni davet ettikleri için. Sadece sosyal bir proje olması adına değil bütününde anlamlı ve ben burada olmaktan büyük haz duyuyorum bunun için.
Ayrıca bu vb. projeler içinde yer aldığım zamanlar, müzisyen olduğum içinde bir kere daha çok mutlu oluyorum. Çünkü müzik hayatın büyük bir gerçeği, en başta yıllardır bizi ayakta tutmayı başarıyor.
- Peki bu konserde nasıl bir repertuar bekleyecek dinleyicileri?
- Bir tür harman diyebiliriz bu bir kültür buluşması çünkü. Kendi çalışmalarım ile birlikte Erdal Bey’de kendi eserlerini yorumlayacak. Aşık Veysel’den Udi Hrant’a geleneksel ezgiler ile de bütünlenecek.
- Daha öncede ülkemizde bulunmuştunuz ve yine konserler vermiştiniz öyle değil mi?
- Evet, ilk gelişim değil. Arto Tunçboyacıyan ile Night Ark albümlerinden birinin tanıtımında Caz festivali kapsamında sahne aldık. Ayrıca ‘’Avcı’’ filminin müziklerini de birlikte hazırladık ve filmin galası için bir de konser verdik birlikte. Arada ailemle tatil için tercih ettiğim ülkelerden biridir Türkiye. Burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
- Arto Tunçboyacıyan ile birlikte ''Night Ark'' isimli grubu kurdunuz ve bugüne kadar birçok albüm sundunuz dinleyiciye; bu birlikteliğinizi nasıl değerlendiriyorsunuz, nasıl bir uyum sizin yakaladığınız?
- Grup hakkında konuşmamı gerekirse kuşkusuz Arto’nun da burada olması gerek, o olmadan konuşmam ne kadar doğru olur bilemem ama şunu diyebilirim ki bizimkisi çok özel bir yolculuk, başka bir dünya. Müzik hayatımdaki en önemli isimlerden biridir Arto.
Erdal Akkaya - Ara Dinkjian
- Bugüne kadar birçok ülkede, birçok dilde ve yeri geldiğinde farklı enstrümanlar ile seslendirildi, icra edildi çalışmalarınız. Müziğinizin bu renkliliği, çok sesliliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Önemli olan dediğiniz gibi farklı dillerde, yorumlarda, enstrümanlarda sunulmasından çok aslında aynı kalpte atmak, atmamız oldu hep. Bir şeyin güzel olması, değerli olması kuşkusuz kaçınılmaz ama önemli olan kalpte ve düşüncelerde bunu başarmak. Bakış açısı çok önemli.
- Biraz da solo albümlerinizden bahsedebilir miyiz? Zira ''Peace on Earth'' ülkemizde henüz bu hafta yayınlanan bir çalışmanız.
- Dünya çapında düzenlenen bir ud festivali var ve ben de ara ara burada konserler verdim. Bu yayınlanan üç albüm de tamamı ile canlı ve bu konserlerdeki kayıtlardan oluşuyor. Bu çalışmalardan birinde kendi şarkılarım yer aldı. Bir tanesinde babamın şarkılarından oluştu ve ermeni halk ezgilerine yer verdim. Bir diğerinde ise çeşitli ülkelerden alanlarının en iyi sanatçılarının eserlerini çaldım.
- Ülkemizde tanınan ve çok sevilen şarkılarınız var. Müziğinizin Türk dinleyiciler ile buluşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu anlamda yeni projeler var mı?
- Kuşkusuz çok mutluyum. Dinleyecek bir şey olmadıktan sonra müzisyen de ölmüş demektir. Nerede olduğu çok önemli değildir. Önemli olan başarmaktır çünkü, müzisyen demek kalıcılık demektir. Diğer sorunuz içinse; umut ediyorum bundan sonrası adına da.
- Peki birkaç isim verebilir misiniz bu anlamda?
- Aslında kimseye haksızlık etmek istemem. Atladığım isimler olabilir ama şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki; bildikleri doğrularla sağlam bir şekilde yol alan her müzisyeni büyük bir keyifle dinleyebilirim ve de destek verebilirim.
- Çok teşekkürler bu keyifli söyleşi için. Sizinle tanışmak büyük bir mutluluktu.
- Ben de çok teşekkür ederim.