- İlk albümünüz ‘’Heyyamo’’ müzik marketlerde yerini aldı. Albümden önce biraz sizi tanımak istiyoruz ve biyografinize baktığımızda çocukluk yaşlarda müzikle tanıştığınızı öğreniyoruz. Bu ilk buluşmanızı ve o ilk heyecanınızı paylaşabilir misiniz bizimle?
- Ben ilkokul ikinci sınıftaydım. Kuzenim ortaokula giderken müzik dersinde flüt mecburi olmuştu ve haftada bir gün okula götürüyordu. Diğer günler köyde bırakıyordu ben de boş vakitlerimi flüt ile oynamaya ayırdım. Belli zaman sonra bazı melodiler keşfettim ve ilerleyen zamanlarda bayağı ilerlettim. Böylece müzik hayatımda bir başlangıç oldu ve bu başlangıç geri dönüşü olmayan sonsuz bir mutluluk hissi verdi bana.
- Ve daha sonra bir başka yolculuk başlıyor ve bu sevda sizi İstanbul’a sürüklüyor. Birçok mekanda sahne almaya başlıyorsunuz ve sesinizi, müziğinizi insanlarla buluşturmaya başlıyorsunuz. Sahne sizin için nasıl bir büyü oluyor; bir yerde amatörlükten profesyonelliğe atılan bir adım, bir geçiş diyebilir miyiz bu sürece?
- Evet İstanbul benim için profesyonelliğin ilk adımı. Sahnede olduğum zaman kendimi çok mutlu hissediyorum dinleyicilerle bütünleşmek duyguları paylaşmak çok büyük bir keyif benim için. İstanbul, Karadeniz gibi değil. Birçok kültürün, çeşitliliğin bir arada olduğu farklı bir zenginlik. Bu zenginlik dolayısıyla bana da zenginlik kattı. Daha hızlı kendimi geliştirdim ve ilk hedefime ulaştım.
- Yine sahne programlarınızda bütün yörelerden türküler yorumladığınızı öğreniyorum ama bu ilk albümü kendinize has olan yorumu Karadeniz müziği ile birleştirerek sunduğunuzu görüyorum. Karadeniz ezgilerinin yeri sizin için nedir? Albümün bütününde zira bu durum hakim ve bu çizgi bundan sonraki çalışmalarınızda da yine bu şekilde mi devam edecek peki?
- Bar dinletilerinde elimden geldiği kadar rock, pop rock, türküler, Karadeniz ezgileri ve yabancı dilde şarkılar ile dinleyicileri farklı duygularla buluşturuyorum. Bu anlamda keyifli geçiyor ama Karadeniz müziği benim için daha farklı ve ön planda. Çünkü yaşadığım kültürün ve coğrafyanın melodilerini, duygularını ve anlatılmak isteneni daha iyi ifade edebileceğimi düşünüyorum. Çalışmalarım bu yönde devam edecek.
- Albüm yapmaya peki nasıl karar verildi; bu albüm için kimlerin özellikle desteği alındı ve ne kadar bir zaman dilimi içerisinde hazırdı çalışma? Üçü Lazca, ikisi Hemşince, biri Megrelce altısı da kendi çalışmanız albümde, repertuar nasıl hazırlandı ‘’Heyyamo’’da?
- Albüm projesi çocukluğumdan beri ulaşmak istediğim bir ilkti. Bu projenin zemini çocukluğumdan beri işlendi ve 2007 yılında projenin ilk temeli atıldı. Sevgili Cafer İşleyen ve Deniz Bayrak projedeki en önemli destekçilerimden. Maddi anlamda destek almadım ama manevi anlamda çok güzel destekler aldım. Projede çalışan tüm arkadaşlarımın emeğinin sonucudur ‘’Heyyamo’’. Albümün ismi ‘’Heyyamo’’ ve ‘’Heyyamo’’ imece yapılırken atılan naranın, haykırışın, mutluluğun sesidir. İmece sonucunda ortaya çıkmış çok güzel bir çalışmadır. 15 şarkı hazırladık albüm için. Ama on bir tanesine karar verdik. Karar aşamasında gerek müzisyen dostlarıma gerek dinleyicilerimize ve çalışmalarda yer alan arkadaşlarımıza sorduk ve bu sonuca ulaştık.
- Sizi zaten uzun zamandır takip eden bir dinleyici kitleniz hep vardı ve bu albümü mutlaka heyecanla bekliyorlardı. Kendileri peki albümü nasıl karşıladı, nasıl tepkiler geldi albüme? Bu ilk albümle birlikte değişiklikler oldu mu peki hayatınızda?
- Benim için olduğu gibi dinleyici dostlarımı da heyecanlandırdı tabi. Bu alanda birçok başarılı projeye imza atmış kişilerle çalışmış olmam albümün beğenisini de olumlu yönde etkiledi. Büyük uğraşlar verilerek bu sonuca ulaşmak insanların bana olan güvenini daha sağlamlaştırdı ve bu anlamda beklentiler de büyüdü. Daha yoğun çalışmalar ve sürekli seyahatlerin olması hayatımda önemli değişikliklere neden oluyor.
- Bu şarkılarda yaşanmışlıklar var diyorsunuz, aşk var, özlemler var diye ekliyorsunuz, hatta bazı şarkıları annenizle birlikte yazmışsınız öyle değil mi? Tüm bunların kağıda sonra beraberinde notalara dökümü biraz da samimiyet ile de alakalı öyle değil mi? Bir müzisyen olmanın kriterleri nedir size göre, yapılan bir işin başarı ile doğru orantılı olması için başka neler gereklidir mesela?
- Tabi ki öyle. Samimi ve içten hissederek işlemek her alanda ve her zaman başarıya ulaştırır. Annemi ciddi bir rahatsızlık sürecinde sıkıntılarını gidermek adına bana söz yaz beste yapayım diyerekten bir uğraşa sevk ettim. Çok başarılı bir şekilde giderek daha dikkatli ve anlamlı sözler yazdı. Bu anlamda çok şanslıyım. Bence bir sanatçının ticari kaygı yaşamadan hissederek ve daima geliştirmek üzere üretmesi ve üretilen eserlere anlamlar katması, duruşu ve kimliğini dengelemesi, çok çeşitli ve geniş düşünüp farklı bir boyuttan irdelemesi gerekir.
- Albüm için bir klip düşünüyor musunuz mesela ve yine beraberinde elbette konserler, sahne performansları ya da çeşitli projeler? Önümüzdeki günler adına, siz adınıza bu anlamda neler bekleyecek bizleri?
- Klip için düğmeye bastık. Maddi anlamda destek olmadığı için biraz sıkıntılı bir süreç yaşayacağız ama mutlaka sonuca ulaşacağız. Dinleyici dostlarımızın oylarıyla albümde sözü ve müziği bana ait olan “Uzakta” isimli şarkıya klip çekmeye karar verdik. 21 konserlik bir turne söz konusu Kasım ayında. Dönüşünde de İstanbul’da bir solo konser düşünüyoruz. Bu organizasyonların tarihleri netleşir netleşmez müzik severleri haberdar edeceğiz.
- Yine son yıllarda yayınlanan birçok başarılı albümün çıkış noktasında bu tarzın yani Karadeniz ezgilerinin hakimiyeti var. Bu çizgiyi benimseyen müzisyenler adına özellikle takip ettiğiniz ve başarılı bulduğunuz isimler ve bu tarzı bir yana bıraktığımızda harici olarak özel ilgi alanınıza giren müzikler - müzisyenler kimler?
- Karadeniz müziğinde çok güzel çalışmalar var. 2009 yılı 4 - 5 tane yeni albüm çıktı ve çok başarılı bence. Fuat Saka , Volkan Konak, Bayar Şahin, Kazım Koyuncu ve Birol Topaloğlu ve yazamadığım bir çok isim. Karadeniz müziğinde farklı lezzet ve tarz olunabileceğini anlatan önde isimler. Kardeş Türküler, Işın Karaca, Ezginin Günlüğü, Bülent Ortaçgil, Leman Sam, Sezen Aksu, Yasmin Levy vs.
- Son olarak müziğin sesini biraz kısmamız gerekirse kalan harici vakitlerinizde nasıl bir portre var karşımızda? Sizin için hayatın diğer keyifli anları, renkleri neler oluyor? Nelere vakit ayırmayı ve nelerle uğraşmayı seviyorsunuz?
- Spor vazgeçilmezlerimden. Sinema ve tiyatro, yayla ve kamp, samimi dostlarla sohbet etmek, belgesel seyretmek ve hayvanlarla zaman geçirmek.
- Müziğinizle ve sizinle tanıştığım için çok mutlu oldum. Nicesinde daha görüşmek adına, çok teşekkürler bu keyifli söyleşi için.
- Bana zaman ayırıp düşüncelerimi paylaşmak istediğiniz için size çok teşekkür ederim. Birçok güzellikle buluşmak dileğiyle.