müzik
- hâl / Banu
- Bir söyleşinizde okumuştum ‘'Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum'' demiştiniz. Bu aşka rağmen Galatasaray Lisesini tamamladıktan sonra ekonomi üzerine eğitiminizi aldınız ve hatta üstüne master yaptınız. Ama içinizdeki müzik susmamakla birlikte yıllar sonra sizi önce Berklee Müzik Okuluna sonra ilk albümünüze ve bizlere taşıdı. Müzik sizin için nasıl bir susmamaktı?
- Şu ana kadar yaptıklarımın aslında beni müziğe getirdiğini düşünüyorum.19 yaşımdan beri hayatla tek başıma mücadele ediyorum yurtdışında. Çok şanslıyım bütün bu okullara gidebildiğim, gerçek dostluklar kurabildiğim ve genç yaşta hayat tecrübesi kazandığım için. Ama çok genç, çok yalnız kaldım. Bu bana kendimi tanıma fırsatı verdi, kendimi kabullenmemi sağladı. Anadolulu bir ailenin çocuğu olarak tabi ki “hayatimizi kurtarmak” gerekiyordu. Bu yüzden tüm o iyi okulları okudum ama sonunda kendimle mücadele etmekten vazgeçtim ve insanlara kulaklarımı tıkayıp ilerledim. Herkes çok büyük bir kariyer feda ettiğimi düşünüyor, bense daha önemli bir kariyer kazandığımı ve daha başarılı olacağımı düşünüyorum.
- Siz bir caz tutkunuydunuz ve Berklee Müzik Okulunda da özellikle vokale dayalı dersler aldınız. Çeşitli özel gecelerde ve konserlerde de dinleyiciniz ile buluştunuz zaten sonrasında bu anlamda. Belki de size en çok sorulan sorulardan biri bu ama bizler sizi geçtiğimiz aylarda ‘'Üzgünüm Beyler'' isimli pop soundlu bir albümle karşıladık. Bir caz vokali olmanıza rağmen neden bir pop albümü buluştuğumuz oldu sizden?
- Türkiye'de tanınmak, sevilmek ve genel dinleyiciye de ulaşmak istiyorum. Bunu kendi çizgimin çok da dışında olmayan popüler bir albümle ve söylemle yapmak istedim. Caz benim için vazgeçilmez ve müziğimi şekillendiren bir olgu. Cazdan besleniyorum ama ben Türkiye'de herkese hitap edebilmek ve onları yaptıklarımızla gülümsetmek istiyorum.
- Ben albümünüzü bu yaz birçok yerde çalarken duydum ve özellikle adını veren çalışmanız ile ‘'Ay Ay Ay''ın ritminde ben de çok kez kendimi buldum. Bu albümde yer alan tüm sözler ve besteler size ait yine. Söz yazarı - besteci kimliğinizin örneğin bu albümün tümüne yayılması özellikle istediğiniz miydi? Yine eski bir hit şarkı olan ‘'Zühtü''nün üzerine sizin sözlerinizin dahil edilmesi yine mesela nereden akla gelen bir seçimdi? Nasıl tepkiler aldınız ve dinleyicide, nasıl karşılandı bu şarkılar sizin gözlemlerinizle?
- Bu bir Banu albümüyse sağdan soldan beste toplayarak olmaz. Zaten aldığım eğitim itibariyle bunu yapamam. Benim Berklee'de öğrendiğim şey kendi sesini, tarzını ve söylemini bulmanın en önemlisi olduğu idi. Bunu yapmaya çalışıyorum. ‘'Zühtü''yü ben seçtim, çok sevimli ve ritmik olması, benim düşündüğüm tarza (raga) uyması ve bana söz yazacak boşluk bırakması seçim sebeplerimdi. İnsanlar parçanın bu yeni halini çok sevdi bu da beni çok mutlu etti. Bundan sonra böyle denemeler yapmaya devam edeceğim.
- Geçen yaz Parkorman'da Unifest konserleri kapsamında sahne aldınız ve yine çeşitli TV – radyo programlarında bizlere ulaştınız yine? Peki ya bundan sonrasında örneğin bu albüm adına yeni klipler ya da sürprizler olacak mı? Mesela ‘'Zühtü''nün miksi yerinde bir karar olmuştu hani? Ve yeni bir albüm bize ne kadar yakın sizden? Yine bir gün için caz bir albüm yapmayı istediğinizi de biliyorum. Bu dileğiniz ikinci bir pop albümün önüne geçebilir mi yoksa daha vakti erken mi?
- Video, çok yakında hazırlanıyoruz. ‘'Zühtü''nün remixi hakikaten çok başarılı oldu, bütün kış her yerde çalacağını düşünüyorum. Klipten hemen sonra bizi izlemeye devam edin. Caz albümü uzak değil sadece her şeyi belirli bir sıra ve strateji içinde götürmeye çalışıyoruz.
- Albüme dair aslında sormak istediğim çok şey var mesela ben kapak tasarımını çok başarılı buldum. Farklı ve denenmemiş bir çalışma ile bir fotoroman sunumu yansıdı gözlerimize. Bunun içinde epey çalışılmış olmalı değil mi, biraz öyküsünden bahsedebilir misiniz ? Kimin fikriydi bu ve nasıl oldu da albümle, şarkılarla konseptine böylesine güzel bir uyum yakalamayı başarabildi? Bu fotoroman peki devam edecek mi?
- Salih Güngör çok başarılı bir reklamcı ve arkadaşım. ‘'Üzgünüm Beyler''i duyduğu an bu fotoromanı çizdi. Açıkçası millet biraz gülsün istedim ve yaptık. Oynayan insanların hepsi çok yakın arkadaşlar. Keyifli oldu. Albüm konseptlerimizde hep bir espri olmalı ancak böyle bir fark yaratabiliriz.
- Bu albüm için uzun zaman bekleyen ve sonunda dileğini gerçekleştiren biri olarak her konuğumdan istediğim gibi sizden de bir mesaj almak istiyorum hayallerini müzik ile süsleyenler adına. Size göre başta hayatta olmak üzere müzikte başarılı olmanın ya da olabilmenin sırları ne? Nasıl bir çaba harcanmalı ya da nasıl bir güç sarf edilmeli? En çok ne yapmalı ya da nelerden uzak durmalı örneğin bir albüm yapmak istiyorsak ülkemiz şartlarında?
- Kendin olmak ve gerçekçi olmak. Eğer ürününüz gerçekten piyasadaki ürünlerden farklılık taşıyorsa şansı var bunu unutmamak lazım ama farklılığı yaratırken de bulunduğunuz ülkenin gerçeklerini göz önüne almalısınız. Disiplin ve çalışma her şeyden önemli ama öncelikle bir plan olmalı. Ben kimim, ne yazıyorum, ne söylüyorum ve bu yaptıklarımla hangi boşluğu doldurabilirim ya da kime hitap edebilirim. Kimseye plansız hayallerin pesinden gitmesini tavsiye etmiyorum, büyük hayal kırıklıkları her şeyi sorgulamaya sebep oluyor, aslında baştan yapılacak sağ duyulu bir değerlendirme mutsuzluğu engeller. Özgün bir stil, söylem ve müzikal yeniliksiz kimse yola çıkmasın.
- Size dair yine en çok merak ettiğim sorulardan biri. ‘'Üzgünüm Beyler'' isimli çalışmanızda müziğin başarılı isimlerinden Candan Erçetin vokali bir dinleyicisi olarak ayrıca dikkatimi çekiyor çünkü; albümleri sonrasında Erçetin'in düetler dışında herhangi bir albümde ya da bir şarkıda vokal yaptığını anımsamıyorum belki de yanılıyorum. Onun vokalii ile sesinizi buluşturmak … Peki kendisi nasıl oldu da dahil oldu bu albüme?
- Kendisi benim Galatasaray'dan tanıdığım ve çok sevdiğim bir insan. Bana Türkiye'ye geldiğimden beri destek olmaya çalıştı. Bu albümde ben stüdyo'da iken geldi ve vokal yaptı. Seslerimizin çok yakıştığını düşünüyorum ve onun benimle bu albümde olmasından dolayı çok mutluyum.
- Albümünüz çıktı ve daha sonra sizi daha yakından tanımak isteyenlerin adresi kişisel web siteniz oldu. Dinleyicileriniz ile bu ortamda buluşmanın güzelliklerinden biri belki bu söyleşi. Ama merak ettiğim bu ortamın size kattıkları ve hissettirdikleri? Burada buluştuğunuz dinleyicileriniz ile nasıl bir dostluk yaşadığınız, size ne tarz iletiler geliyor örneğin yine başka sürprizler bekleyecek mi bizleri ilerleyen zamanda bu ortamda?
- İnsanların yazın parçalarımı dinleyip kim olduğumu merak ettiklerini biliyorum. Klip çekmediğim için insanlar internetten araştırma yoluna gittiler. Bu da benimle ilgili internette epey hareket sağladı. İnsanlara zaman ayırdıkları ve iyi müzikleri ayırt edebildikleri için çok teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Bu söyleşide benim için çok keyifli oldu çünkü karşımda çok iyi hazırlanmış biri var.
- Size göre ülkemizin günümüz müzik piyasasında nasıl bir renk var? Kimileri bu hareketliliği olumlu değerlendirirken kimileri sağlıklı bulmuyor hani. Yine kişisel sitenizde her ay dinlediğiniz şarkıları tavsiyeniz olarak sunmaktasınız. Siz bugünlere kimleri dinleyerek geldiniz ve günümüz müziğinde kimleri takip etmekten haz alıyorsunuz? Ve bilmem böyle bir hayaliniz var mı? Siz bir gün için en çok kiminle şarkı söylemek ya da notalarda buluşmak istiyorsunuz?
- Piyasa ne kadar hareketli olursa o kadar iyi. Dinleyici zaten bir sure sonra iyi ürünü ayırt ediyor. Bence önüne gelene kaset yapsın :) piyasadaki insanlar durgunluktan sürünüyor. Dinleyiciden ricam bir albümün içindeki bir parçayı , birden fazla kez dinleme ihtiyacı duyuyorlarsa bunu indirmek yerine satın almaları. İnterneti sadece test ortamı olarak görmeleri ve yakında oluşacak digital müzik altyapısı ya da GSM operatörleri vasıtasıyla şarkılara para ödemeleri. Ben özellikle yenilikçi pop prodüksiyonları ve gelenekçi jazz prodüksiyonlarını takip ediyorum. Bu anlamda Dee dee Bridgewater dan Justin Timberlake'e kadar her şeyi dinliyorum ve yapılanları anlamaya çalışıyorum. Ben en çok Sting, Jamiroquai, Erkan Oğur ile şarkı söylemek istiyorum. Pharelle Williams ve Dj Premier'le çalışmak istiyorum.
- Ve son sorumuzda müziği bir yana bırakalım ve sesin kısıldığı vakitte sizi karşılayalım. Müziğin sustuğu yerde nasıl bir hayat var sizde? Örneğin sanatın diğer dalları ile aranız nasıl, yarın uyandığınızda sizi ne bekler, dostlarınız ile bir aradasınız neler yaşanır, albümün kapaklarında muzip bir portre gördüğümüz, Banu normal hayatta da hep böyle pozitif midir?
- Düzenli olarak spor yapıyorum. Sinemayı çok seviyorum ve gidiyorum. En son Hokkabaz'a gittim ve bayıldım. Yapılan tüm olumsuz eleştirilere gülüyorum, bu film bir harika. Beyoğlu'nu çok seviyorum ve orada çok zaman geçiriyorum arkadaşlarımla. (En son Ceza'nın Babylon konserine gittim ve çok beğendim yine müzik oldu :)). Hayat benim için çok tozpembe asla olmadı gerçekçi biriyim. Kapaktaki pozitif insan hayatta çok uçlarda gezebiliyor .
- Sohbetimiz için çok teşekkür ederim. Sizi sayfalarımızda konuk etmenin mutluluğundayım. Sizi daha nice şarkı dinleyelim olur mu?
- Ben özenle hazırladığınız sorularınız için size çok teşekkür ediyorum, gerçekten çok zevkli oldu benim için.
Banu Web Sitesi
Söyleşi : Kadri Karahan / Ekim 2006