Asya Gülgün Özkan

adimkadin@gmail.com

Kadri Karahan

kadrikarahan@gmail.com

ADAMAKILLI

 

Bayhan

''Popstar''; bir dönemin çok konuşulan ve herkesin yakından takip ettiği bir yarışma programı ya da tamamen bir TV şovu. Daha sonrasında birçok benzer formatları ile birçok isim adı altında birçok ismi karşımıza çıkardı hatta çıkarmaya devam ediyor ama içlerinde çok azı kalıcı olmayı başardı ve yarışmanın ne kadar sağlıklı olduğu hep tartışıldı bir anlamda.

Bayhan'a gelince ''Popstar''ın ilk yarışmacılarındandı. Çok tartışıldı Bayhan özellikle performansları ile dikkatleri çekmeyi başardı bir anda. Daha sonrası bu hâllerine bir de özel hayatı eklenince bir süre gündemden düşmedi de üstüne. İki albüm yayınladı daha sonra ama ne kendisi ne de dinleyici istediğini elde edemedi burada.

Sıcak bir yaz günü bir öğle sonrası buluştuk kendisi ile. Kendisini konuk etmek istedik çünkü yıllar sonra söylemek isteyeceği bir şeylerin olduğuna inanıyorduk. Geçtiğimiz günlerde bir caz festivaline katılmıştı ve dikkatimizden kaçmamıştı bu; neler yapıyordu, neler yapacaktı bundan sonra? Hatta bizim için bir örnek sunabilir miydi tam da bu noktada? Bambaşka bir Bayhan ile tanışmaya hazır mısınız?

 

- Biz sizi ‘’Popstar’’ yarışması ile tanıdık ve burada kendinize çok ciddi bir dinleyici kitlesi de kazandınız, bir hayli dinleyiciniz oldu. Daha sonra iki tane de albüm yaptınız ve ne dersiniz her şey istediğiniz gibi mi gitti bu süre içinde?

- Öncelikle yarışma benim müzikal anlamda derinliğimi ifade etmem açısından güzel bir vesile oldu bir şekilde. Ancak takdir edersiniz ki yarışma bir popülariteden ibaret olarak kaldı. Zaman içerisinde anladım ki; popülarite bir yere kadar. Hayattaki en büyük eksiğimin bilgi olduğunu fark ettim. Dolayısı ile eksiklerimi kapatmak için bir gayret sarf ediyorum.

Geçtiğimiz bir yıl içinde müzik öğretmeni Hüseyin Başkadem ile tanıştım. Öğrendim ki; kendisi Anadolu’nun göbeğinde çok güzel işlere imza atıyor. Sohbet içerisinde İngilizce bir şarkı söyledim ve benim de bu caz festivaline katılabileceğimi iletti beraberinde. Bu beni çok mutlu etti. Çünkü uzun bir süredir ilk defa popülaritemden değil müzikalite yeteneğimden dolayı bir platforma dahil edilecektim. Caz benim hayranı olduğum bir müzik; küçüklüğümden beri batı müziği büyük bir ilgim zaten.

- Herhangi bir müzik eğitimi almışmıydınız çok daha öncesinde?

- Düzenli bir müzik eğitimim yoktu. 5 - 6 yaşında ailem doğudan batıya yerleşti ve hayatımda yepyeni müziklerle tanışma şansını buldum bu süre içerisinde. İlk kez karşılaştığım müziklerdi bunlar; pop - rock - klasik vs. ve hemen ilgimi çekti. Ben 9 yaşında mesela kilisede çok iyi flüt çalıyordum hiç unutmuyorum ve çok da başarılıydım. Kulağımın iyi olduğunu söylerlerdi bize bakan rahibeler. Çocuk Esirgeme Kurumu’ydu orası ve bana bakan o insanlara bugün bile dua ediyorum. Herhangi bir dil, din, ırk ayırımı asla söz konusu olmadı hayatımda.

Hayatımın her alanında ben müzikle karşılaştım, onla yoğruldum, benim yaşam tarzım oldu sonra, herkesten ve her şeyden bir şeyler öğrendim. Bu müzik festivali vesilesi ile de tanıştığım senfoni orkestrasından emekli değerli hocam Osman Kurt Dinçer’in birikimlerinden faydalanmaya başladım son zamanlarda, bu benim için çok önemli.

- Yeniden albümlere dönmek istersek; bu albümler ile peki istediğini aldı mı Bayhan? Şimdilerde bir yeni çalışması var mı?

- Hayatta her geçen gün yeni bir şeyler öğreniyorum. O albümler güzel düşüncelerle hayata geçirildi elbette ama istediğimizi elde edemedik. Bunun sebepleri ruhsal yönden veya müzikal sebeplerden eksik kalmış olması olabilir. Veya o firmaların, dağıtımların öylesi kötü bir zamana denk gelmesinden olabilir, geçiş olabilir. Bir tanesinin mesela prodüktörünün hiç beklemediğimiz bir anda iflas etmesi en büyük olumsuzluklardan biridir.

Evet, yeni bir çalışmamız var; albümün adını ilk size söyleyeyim: ‘’Frenk ve Ahenk’’. Batı ile doğunun buluşma noktası. Bu kısmen de olsa benim hayatımı özetliyor. Ben birçok çapraz durum yaşadım; Türkiye’ye geldiğimde mesela Türkçe bile bilmiyordum. Dolayısı ile bu albüm üzerinde çalışıyorum. Birkaç şarkı hazır diğerleri üzerinde çalışmalarım devam edecek. Bu sefer albümü kendim yöneteceğim; istediğim şarkıları söyleyeceğim ve evet caz da olacak.

- Bu arada öğreniyoruz ki siz artık hayatınızı Antalya’da sürdürüyorsunuz.

- Öyle bir şey ki İstanbul bizim için her zaman vazgeçilmezdir burası gerçek. Kim İstanbul’da yaşarsa yaşasın daha sonra nereye giderse gitsin hatta ne kazanırsa kazansın bir şekilde dönüp geleceği yer yine burasıdır.

- Mesela şu an sizin geldiğiniz gibi mi :)

- Evet, şu an burada olduğum gibi :) İstanbul bana göre dünyanın merkezi. Biraz dinlenmek için; biraz hava değişikliği ve müzikal düşüncelerimi hayata geçirmeye çalışırken rahat, sakin bir hâlde olmak için.

- Herhangi bir yerde sahne alıyor musunuz peki şu an?

- Hayır. Çünkü hep arabeske ya da benzeri formatlara ya da geçmiş dönemimdeki tarzıma, çizgime yönelik teklifler geldi ve geliyor. Gazinolardan türkü evlerine sayamayacağınız kadar çok teklif geldi ama kabul etmedim.

- Maddi zorluklarına rağmen hayatın siz yine de kabul etmediniz?

- Evet. Caz şarkıları söylemek üzere bir yerde sahne olursa almaya hazırım ama.

- Siz cazı içinizden geldiği için yapıyorsunuz yapmak zorunda olduğunuz için değil, bu da durumu anlamlı kılıyor zaten. Sizden caz dinlemek bize de keyifli gelecek belki. Çok önemli bir festivalde, Afyon Caz Festivali’nde sahne aldınız geçenlerde. Nasıl bir atmosfer vardı, alınan tat ne oldu gerek sizin gerek dinleyici için?

- Çok güzeldi. ''Bayhan ne alaka'' gibi bir takım yaklaşımlarda bulunuldu ama performanstan sonra birçok kişi şaşkınlığını ifade etti, bunu gördüm. Bir otelin bahçesinde, biz bize bir ortamda gerçekleşti, yaklaşımlar sıcaktı. Ben sadece caz söylemedim, lounge olarak tanımlanan müziklerden de örnekler verdim. Tiyatro sanatçısı Deniz Özerman ile düetler gerçekleştirdik. Dediğim gibi kendimi yakın buluyorum bu müziğe. Ben de hobi olarak başladı, bir teklif olarak hayata geçti ve benim için ayrı anlam kazandı. Bundan sonrasında beni dinleyici bu müziğin bir parçası kabul etsin istiyorum.

- Müzik dünyasında etkilendiğiniz ya da örnek aldığınız isimler var mı peki?

- Şöyle bir şey; ben başta da söylediğim gibi yarışmadan sonra anladım ki bu konuda çok eksiğim var ve bunları tamamlamak için gerçekten çabalıyorum. Şimdi sanat hakkında herhangi bir düşüncemi, fikrimi ortaya koymuyorum, kendime saklıyorum ama otoriter olan herkesin söylediği şeyleri dikkate almak lazım biliyorum, öğrenmek lazım; dedikleri her şeyi ayrı duyuyorum. O kadar değerli müzisyenler var ki örneğin şu an mekanındayız ama ne yazık ki ben Vedat Sakman ismi ile birkaç gün önce karşılaşıyorum internette ve çok etkileniyorum kendisinin sesinden, çalışmalarından; ayrıca tanışmayı da diliyorum. Biraz uzak kaldığımı itiraf ediyorum ama arayı kapatmak için her türlü fedakarlığın içindeyim, bunu biliyorum.

- Müziği bir yana bırakacak olursak ve mesela aşka gelmek istersek :) Hayatınızda birlikte olduğunuz birisi var mı?

- İnanın ki son derece yalnızım :) Ben ilk 7 yaşında aşık oldum en son 13 yaşında tattım, üçüncü defa yaşamadım, öyle bir fırsatım olmadı. Uzun zamandır yalnız yaşıyorum. Klasik olacak belki ama ben müzikten başka bir aşk uzun süredir tanımıyorum. Aşık olmak isterdim tabi.

- Hayatınızdaki en önemli kadın kim peki?

- Hayatımdaki tüm önemli kadınlar vefat ettiler, kalmadı öyle bir şey.

- Zor bir insan mı Bayhan peki?

- Zor olmak nasıl bir şey ya da kolay olmak? Ben olduğum gibiyim diye bir yanıt verebilirim buna. Aslında ilk bulunduğum ortamlarda nedense kasıntı olduğum ya da kasıldığım düşünülür. Ama çok rahatımdır ve öyle bir şey asla yoktur.

- Peki en çok neden mutlu Bayhan? Diyebilsin ki bu noktada kendimi tanıdım, bu noktada kendimi daha çok sevdim.

- Kesinlikle belki tekrar tekrar söylemiş olacağım ama bu son katıldığım festival çok önemli benim için. Bunu çok ayrı saklayacağım. Kazanılan o popüler durumdan değil bundan sonrasında adıma kabul görülen her şey örneğin bu söyleşi bile benim için çok önemlidir, özel kalacaktır. Bundan dolayıda çok mutluyum. Her şeyi artık akışına bıraktım ve bundan sonrasında sadece iyi insanlarla karşılaşmak istiyorum. Artık karamsar bir şekilde anılmak değil mutlu olup, mutlu etmek istiyorum insanları. Üzüntüler, pişmanlıklar, hatalar bir yere kadar.

 

Sakman Bar - Tomris Sakman'a ve Zümrüt Beşer'e teşekkürler ...


Bayhan - My Way

 

TEMMUZ 2010