Asya Gülgün Özkan

adimkadin@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Billur Kalkavan

neden hayatımı bir erkeğe bağlayayım ki; tanımak istediğim yüzlercesi varken ...

 

- Sizinle herhangi bir caddede ya da bir vapurun güvertesinde ya da bir köpeği, bir kediyi severken karşılaşabiliyor insanlar. Hem bu kadar köklü ve tanınmış bir ailenin ferdi, hem de medyanın yakından takip ettiği bir isim olarak bu kadar içten ve bizden biri olarak yaşamak nasıl bir duygu? Farklı bir yaşam enerjiniz var sizin; neye bağladığınızı, nasıl koruduğunuzu merak ediyoruz öncelikle?  

- Ben bir star değil gerçek bir sanatçı olduğuma inanıyorum. Aynı ülkeyi paylaştığım halkla hayatı da paylaşmalıyım ki; yaptığım işler anlam bulsun. Kendimi insanlardan ayırmak hiç aklıma gelmedi. Ben de bu memleketin, insanların, hayvanların bir parçasıyım. Hepimiz aynı yerden çıktık, aynı yere gireceğiz neticede. ben gökten zembille inmedim ki; kendimi ayırayım. Bu yaklaşım beni emniyette tutuyor. Ben istemedikçe kimse ve hiçbir şey beni rahatsız edemez çünkü dürüstüm. Ezoterik bilimlere yakın olduğumdan tanrının bana verdiği gücü bilinçle kullanıyorum hepsi bu. farkındalık.  

- Bir TV dizisinde ya da bir tiyatro sahnesinde oyuncu, beraberinde program sunucusu, dergilerde editörl, en son ''Yoga'' isimli kitap çalışmasında yazar … Siz en çok hangisine yakın durdunuz peki, hangisinde daha başarılı buldunuz kendinizi? Bundan sonrası adına sizinle başka nerelerde karşılaşmaya devam edebiliriz, yeni projeleriniz olacak mı önümüzdeki günlerde?  

- İyi bir oyuncuyum ama en zevk aldığım iş programcılık. Tüm işlerim devam edecek tabii ki ve daha da denemediğim bir sürü yeni şey var onları da yapacağım. Mesela resim yapmak gibi, dans dersleri gibi falan. Asla durmam :) hayat kısa ve deneyimleyecek çok şey var.  

- Evlilik yanlısı olmadığınızı ve evliliğin iki kişi arasındaki ilişkiyi tükettiği düşüncesinde olduğunuzu okumuştum bir yerde. Günümüz bir ailenin çocuk yapmadan evvel bin kez düşünmesi gerektiği bir zaman. Ne yazık ki bizim toplumunda bir kadının evlenmeden çocuk sahibi olabilmesi pek mümkün değil. Peki bu durumda anneliği düşünüp ele alırsak, bir kadın olarak bu duygunun eksikliğini yaşadığınız hiç oluyor mu?  

- Hayır, hiç bir zaman anne olmayı düşünmedim. Bir röportajımda evlenip bir çocuk doğurmak istiyorum demişim ama hatırladığım kadarıyla aşık olduğum bir ilişkiydi ve o ara kısa bir his gelmiş anlaşılan :) Bu seferlik sadece kendim için geldim hayata. Doya doya yaşayıp, bütün yapmak istediklerimi yapıp öyle gideceğim. Dünya bitmiş, suyu, havası, toprağı kalmamış. Ne çocuğu allah aşkına? Bir de neden hayatımı bir erkeğe bağlayayım ki; tanımak istediğim yüzlercesi varken ...  

- Bir kadın olarak köşesine çekilip, kenarda oturmayı tercih edenlerden değilsiniz. Bence ülkemizde kadın olmak bu kadar güçken, sırtını ne ailesine ne de bir erkeğe dayamayarak ayakları üzerinde dimdik duran özgür bir kadın olmak çok zor, siz bu zoru başaranlardansınız..Gerçekten bunu başarmak bir kadına ne gibi artılar katıyor ya da neleri götürüyor. Halinizden ne kadar mutlusunuz?  

- Halimden çok memnunum. ailem beni böyle yetiştirdi. başka bir varoluş biçimi bilmediğimden tüm bunlar zor gelmiyor valla, ne diyeyim. Hayatta önce kendine güveneceksin çünkü elindeki tek kuvvet kendinsin'e inanıyorum. Her seçiş bir vazgeçiş olduğundan, ödediğim bedel oluyor tabii ama etrafıma baktığımda insanların ödediklerini görünce kendimi tebrik edesim geliyor o başka ...  

- Peki ya hayal kırıklıkları … Sizinde zaman zaman yaşadığınız oluyor mu? Sizi en çok neler üzüyor hayatta ve siz etrafınızda bir kadının en çok nelere üzüldüğüne tanıklık ediyorsunuz?  

- En kırıldığım şey ülkemizde insanların yalancı olması, doğru iletişim kuramaması. Kadınlar en çok anlaşılmamaya üzülüyor ama kendi hataları. erkek ve kadın elma ve armut kadar değişik, bunu kabul edersek mutlu oluruz.  

- Ülkemizde kadın yine duyguları olmayan ve cinsellikten zevk alması çok da gerekmeyen, bir birey olarak değil de genelde sadece erkeğinin cinsel ihtiyaçlarını karşılaması gereken bir varlık olarak görülüyor. Bu tespite katılıyor musunuz? Ayıplar, yasaklar, günahlar … Sizce bu üçgen içerisinde Türk kadını mutlu mu?  

- Sadece Türk kadını demeyelim çünkü dünya kadını mutsuz. Tanrı kadına öyle bir güç ve öyle bir üstünlük vermiş ki, kadın bunun farkına vardığı gün herşey değişecek ve daha huzurlu ve mutlu bir dünya olacak. Hata bizde ki, içimizden çıkan bir varlığa hayatı doğru öğretemiyoruz.  

- Siz bir tiyatro oyununda striptiz yaptınız örneğin ve bu günlerce konuşuldu. Daha sonra birçok oyunda benzer sahneler görüldü ama ilk olarak sizin ile gündeme geldi bir sahne oyununda çıplaklık diyebiliriz. Olumlu olduğu kadar da olumsuz aldığınız tepkiler size neler kattı, sonrasında neler gelişti ve benzer örneklerini tarafınız nasıl değerlendirdi?

- Bilmem. bana bir görev verildi ben de layığı ile yerine getirmeye çalıştım. Bir şey yaparken sadece en iyisini yapmaya çalışır, etrafıma bakmam. Kim ne demiş umurumda olmaz yani. Birgün bir rahibe rolü de oynayabilirim. İşin faturası budur ve fazla söze gerek yoktur.

- Çok güzel bir kadınsınız, peki sizin hiç aldatıldığınız oldu mu? Erkeğin aldatılması ile kadının aldatılması arasında nasıl dengeler var? Toplumumuzda bir kadının erkeğe göre aldatmaya ya da aldatılmaya bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?  

- İşin içinde aldatma varsa, muhakkak doğru gitmeyen bir şeyler vardır. Aldatma eylemi, birine bir şeyi söylemeden arkasından yapmaktır. Bu seks de olabilir, masum bir yemek de. Ben de kesin aldatılmışımdır, bunun güzellikle ilgisinin olduğunu zannetmiyorum, bu tatminle alakalı bir şey.  

- Yaşamak zor," insan gibi insan " olmak zor. Üstelik kadın olarak gülmek, nefes almak, paylaşmak, başarmak, hele de mutluluk çok zor. Bazen insan için birçok şey zor. Sadece kadın olduğunuz için karşılaştığınız zorluklar var mı?  

- Benim felsefemde insan hayatını kendi şekillendirir. Hayatı zor kılarsan zor olur yani. ben hayatımı zorlaştırmayı pek sevmem. Eğer bir tecrübe ve gelişmek için bir zorluk varsa da dibine kadar yaşayıp dersimi almaya çalışırım.  

- Biz kadınlar tarafından özlenen o romantik aşkı bulabildiğinizi düşünüyor musunuz? Billur Kalkavan'a göre aşkın tanımı ne, aşkı nasıl yaşamayı seviyor, aşık olduğunda akan sular duruyor mu? Aşka inanıyor musunuz öncelikle. Bir kadın aşka nasıl inanmalı, yaşarken nelere dikkat etmeli beraberinde?  

- Her türlü aşkı deneyimledim. Deli gibi sevdim, kendimi kaybettim, bazen ölmek veya öldürmek istedim, sırf seks üzerine kurulu obsesifini gördüm. aşk karşındaki kişiye göre şekillenen, asla aynı olmayan bir delilik, hastalık hali. Bazen çok ağır geçerken, bazen de gayet hafif ve keyifli olabiliyor. Ondandır ki insan hayatını sadece bir kişiyle geçirmemeli diyorum ama her yaşam bir seçim. Yapı olarak çok romantik biri değilim, gerçekçi, iyi seksli ve eğlenebileceğim bir partneri tercih ederim.  

- Son olarak size göre bir kadının başarılı kabul edilmesi için ülkemizdeki kriterleri ne? Türkiye'de başarılı bir kadın olmak hatta bir adım öne çıkarak dünyada başarılı bir kadın olmak neleri gerektiriyor? Size göre Türkiye' de en başarılı kadın/ lar kim/ ler?  

- Türkiye de başarı maalesef parayla ölçülen sığ bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemiz insanı hayat cahili olduğundan kriterleri bana yalan yanlış ve komik geliyor. seçimlerimizden de belli oluyor zaten cehaletimiz. Bana göre bir sürü başarılı insan var ama tanımazsınız çünkü medyatik değiller. Başarını kriterleri de kişilere göre değişiyor dünyada. Benim baş başarı örneğim Madonna'dır. Ünlü ve zengin olmasıyla değil, dünyadaki bir sürü tabuyu yıktığı içindir.  

- ‘'Adım Kadın'' ilk yayınında sizi konuk ettiği için çok mutlu. Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ederiz sayın Kalkavan. Tüm düşlerinizin gerçekleşmesi dileklerimle.  

- Son bir söz: Hayatta herşey elimizde lütfen kurban rolünden çıkıp gerçekleri görelim. Sevgiler.

 

MAYIS 2008