müzik - hâl / Çalar Saat

 

- Çalar Saat İzmir'de doğan bir rock grubu. Yaklaşık iki yıldır birliktesiniz ve bu birliktelik sesini bugünlerde daha büyük kitlelere duyurmaya hazırlanıyor. Osman, Görkem, Mustafa ve Özgür'den oluşan dört kişilik bir grup Çalar Saat … Öncelikle müziğiniz ile bugüne gelmeden grubun üyelerini birer birer tanıyalım istiyorum.

Görkem: Ben 18 Ocak 1980 doğumluyum. Bornova' da doğmuşum . Dokuz Eylül Şehir ve Bölge Planlama Bölümü' nden mezunum ve gene aynı bölümde masterımı bitirmek üzereyim. Komik bir insanımdır sürekli her şeye esprili bir şekilde yaklaşırım çok zor sinirlenirim. Sinirlenince de sinirim hemen geçer. Gibson, Fender ve Soldano anfileri favori markalarım. Dodge Viper' ın en güzel görünen araba olduğunu düşünüyorum. Golden Retriever bir köpeğim var adı Balım. 1980' li yıllar en büyük ilgi alanım o dönem yapılmış müziklere tapıyorum. Kesinlikle rock müzik o zaman yapılmış.En sevdiğim grup Europe ve Bon Jovi' dir. Joey Tempest ve Eric Martin gibi vokalistleri çok beğenirim. Gitarist olarak ilham kaynaklarım Richie Sambora ve John Norum olabilir ama Nuno Bettencourt ve Zakk Wylde' ı es geçmek istemem. Ayrıca tam bir Cenk-Erdem fanatiğiyimdir.

 

Mustafa: Çalar Saat'in en uslu üyesi olduğum söylenir.gruba 1,5 yıl önce katıldım. Çok düşünürüm her şeyi hatta bazen üstüme vazife olmayan konulara bile kafa yorduğm olur. Bu huyum zaman zaman çevremdekileri bile tedirgin eder. Aslında detaylara hakim olma arzusundan kaynaklıdır bu. İnsanlarla kolay diyalog kurarım ve çevremde sevilen bir karakter olduğumu düşünüyorum. Evde pc karsısında saatlerimi harcamaktan çekinmem sakinliği severim. Dünya ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti tarihi çocukluğumdan beri doyuramadığım en önemli merakımdır. Fena halde metal tutkunuyum Judas Priest, Slayer, Kreator, Dio, Manowar ...... uzar gider bu liste. Hayvanları, futbol maçlarını, sinemayı severim.

 

 

Osman: 25 kasım 1978 İzmir doğumluyum. Yaklaşık 9 senedir aktif olarak müzikle ilgilenmekteyim, 4 senedir bar programları yapmaktayım. 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi müzik öğretmenliği bölümüne girmeyi düşünürken kendimi birden resim öğretmenliği bölümünde buldum. 2002 yılında okulla beraber barlardaki müzik yaşantımda başladı. İlk başta bir hobi olarak ve sadece para kazanmak için yaptığım bu işi daha profesyonel boyutlara taşımaya başladım. Guns n'Roses grubunu çok beğenirim, ilk dinlediğim rock grubu diye bilirim. Ben de de Mustafa da olduğu gibi biraz metal kanı bulunmaktadır. Sepultura , Metallica, Megadeath .... gibi grupları da zamanında çok dinlemişimdir ve hala dinlemekteyim. Bunun yanı sıra bir dönem doors beatles gibi grupları da dinledim. Müzik tarzı konusunda günümüze uygun bir takım grupları şarkıcılarıda dinlemekteyim. Radio Head, Placebo, Muse, Cold Play ve buna yakın bir çok grubun yaratıcılıkları ve soundları da hoşuma gider. Gitar sound'u olarak öncelikle fender'in soundu hoşuma gider. Filim izlemeyi ve playstation oynamayı çok severim. O kadar çok film izledim ki tahminlerinizin 2 yada 3 katı kadardır. Güzel bir film arşivim var.

 

Özgür:

 

 

 

 

- Evet grup İzmir'de kuruldu ve bugüne kadar da burada birçok yerde sahne aldı. Çalar Saat ekibi peki nasıl bir araya geldi ve en baştan beri amaçları ne oldu, nasıl bir yol izledi ve nasıl bir dinleyici yakaladı kendinde?

Osman : Çalar Saat grubu 2004 yılında Osman Saydam, Serhat Doğan, Serkan Çalar ve Alp Tiner tarafından oluşturuldu. Zaman içerisinde son kadro şu anki haliyle şekillendi. 2005 sonbaharına kadar barda çalıp para kazanmak dışında belirgin bir hedef yoktu. 2005 sonbaharından itibaren ciddi bir şekilde albüm çalışmaları içerisine girdik. Çalar Saat'ten önce ki grubumla 2003 kışında yaptığımız ‘'Zalim'' coverı grubun zaten var olan popülaritesini iyice arttırdı. Bunun yanı sıra yaptığımız diğer cover şarkılarda grubun izleyici kitlesinin artmasına iyice sebep oldu.

- Ve albüme gelmek istiyorum hemen. Grubun biyografisini okuduğumuzda albüm için dinleyici kitlesinin isteği ile birlikte birdenbire alınan bir karar olduğu gerçeğini de öğreniyoruz. Nasıl ve nerede doğdu albüm yapma fikri ve daha sonra nasıl bir yol izlendi adına.

Görkem: Albüm yapmak fikri kesinlikle aklımızda yoktu, aslında bu iş için bizi tetikleyen şu an askerde olan davulcumuz Özgür oldu. Bize bir kafe de albüm yapalım ve ‘'Zalim''i alalım dediğinde hepimiz zaten buna psikolojik olarak hazırdık çünkü ‘'Zalim'' inanılmaz tutmuştu ve bize her program onlarca kişi zalimi dinleyebilecekleri bir kayıt olup olmadığını soruyordu. Bir de İnsanlar sanki “Senin Allah'ın Yok mu” diye değil de, “albüm yapmalısınız” diye bağırıyordu. Daha sonra şarkılar yapılmaya başlandı ve kayıt için hazırlıklar planlar yapılmaya başlandı.

Mustafa: Adam durup dururken hiç bir sıkıntımız yokken gelip “zalim” temelli bir şeyler yapalım dedi. Bizde ne açmışız ki hemen balıklama atladık. Bu işlerin nasıl olduğu hakkında en küçük bir fikrimiz bile yoktu ama bu fikir her müzisyeni olduğu gibi bizi de sarstı. Çok heyecanlandık ve ilk birkaç adımın planını aynı gece yaptık. ileriye baktık tabi ki hep ama planımız ilerdeki değil önümüzdeki adım oldu her aşamada. Fazla gürültü patırtı yaratmadan sessizce hallettik.

Osman: Görkem'le Mustafa'ya aynen katılıyorum. Sessiz sedasız bir şekilde yaptık. Belki bu yanlış bir şey de olabilirdi doğru da olabilirdi. Ama bizim kişiliğimize uygun olan davranış buydu. Sadece içi boş bir balon olmak istemedik. 

- Bu ilk albüm adına 4 şarkı hazırlandı ki 3 tanesi kendi çalışmanızdı. Bu şarkılar konserlerinizde ya da çeşitli diğer ortamlarda zaten dinleyicinin kulağına da aşinaydı ve sevgilerini de kazanmıştı öyle değil mi? Sözlerde ve bestelerde bir grup olarak atılan ortak imzaları hep merak etmişimdir. Özetinde bu şarkılar nasıl ortaya çıktı ve özel hikayeleri var mı mesela?

Görkem: Diğer şarkılarımızı aslında bilmiyorlardı tamamen bir sürpriz olarak tasarladık her şeyi. Bir süre ailelerimizden ve en yakınlarımızdan bile sakladık.

Mustafa: Diğer şarkıları aslında biz bile tam olarak bilmiyorduk.sanırım bir kıvılcım gerekliydi ve Özgür bunu sağladı. Çünkü o şarkılar zaten çok eski zamanlardan beri elimizde öylece ilgilenilmeyi bekliyorlardı. 90'lı yıllarda Özgür ile birlikte bulunduğumuz bir grubun o zamanki besteleriydi bunlar. Ama şimdiki halleri ile hiç mi hiç alakası yoktu. Projeye başladığımız zaman bu şarkıları gün ışığına çıkardık ve yeniden düzenleyip şimdiki haline getirdik. Çalar Saat'in enerjisiyle şarkılar kimlik değiştirdi ve “Zalim”in yanına yakışır bir hal aldı.

Osman: Şarkıları kayıt aşaması bittikten sonra albümün çıkmasına az bir zaman kala. Bizi dinleyenlerle paylaştık. Tabi ki ilk başta bir yadırgama oldu daha sonraki zamanlarda. ilgi artmaya başladı ve hala artmakta.

- Albümün cover şarkısı olarak Levent Yüksel yorumu ile dinlediğimiz ‘'Zalim'' seçildi. Şarkının telif hakları da bildiğimiz üzere Sezen Aksu imzalı ve burada sanatçının gruba verdiği ciddi bir destek söz konusu öyle değil mi? Benimde çok büyük keyifle dinlediğim cover şarkınız ‘'Zalim'' bu albüme nasıl dahil edilmek istendi ve daha sonra Aksu ile görüşmelerin size olumlu yansıması grubun üzerinde kendini nasıl gösterdi?

Görkem: Biz şarkıyı parası ile almak istedik yani biz fiyat istedik aslında şarkıyı istemedik. Bunun karşılığında bedel ödemeyeceğimizi duyunca ise çok sevindik ve çok mutlu olduk. Ama gerçekten herhalde ‘'Zalim'' i başarılı bir çalışma olarak görmeyecek kimse yoktur.

Mustafa: Hatta şarkıya acaba paramız yetecek mi diye endişelerimiz bile vardı. Ama takım olmak böyle bir şey sanırım tam birimiz olumsuz bir fikre kapıldığında arkasındaki hemen onu idare etmeye çalıştı. Sonunda bir sürpriz ve işte karşınızda “Zalim”...

Osman: Bundan iki sene önce bana sorsalardı zalim şarkısını alıp albüm yapacaksınız diye heralde gülüp geçerdim. Sonuçta söz konusu olan şarkı bir Sezen Aksu şarkısı ki bana göre Türkiye'deki en iyi söz yazarıdır bu yüzden şarkı bize ulaşılmaz geliyordu ama tahmin ettiğimiz gibi değilmiş. 

- Basın bülteninizde yine bir not olarak albümün ilk İzmir'de satışa sunulması dikkatimi çekti. Bir nevi vefa borcunuzun olduğunu düşünüyorsunuz buradaki dinleyicilerine öyle değil mi? Peki albüm Türkiye genelinde ne zaman dinleyicisi ile buluşacak ve asıl ondan sonra neler bekleyecek size göre sizleri? Örneğin çekilecek klip çalışmanızdan konserlere nasıl bir yol çiziliyor tarafınızdan o güne ulaşıldığında?

Osman: Sonuçta bizler İzmirli bir grubuz. O yüzden ilk önce bizi İzmir'de dinleyen kitleye sunmak istedik. Çok yakın zamanda Türkiye genelinde satışa sunulacak. Albüm tanıtımı ile ilgili Türkiye genelinde ki albüm satışı ile birlikte turnelerde başlayacak.  

- Türkiye'de rock müzik adına son yıllarda büyük bir patlama yaşandığı bir gerçek. Ardı ardına yayınlanan albümlere baktığımızda bu hareketlilik her müzikte olduğu gibi burada da ağırlığını hissettiriyor. Peki siz bu renkliliği nasıl değerlendiriyorsunuz ve Çalar Saat olarak siz içinde nasıl olmaya hazırlıyorsunuz kendinizi? Bir gün için grup olarak varmak istediğiniz nokta neresi yine, en çok nereye koşmak ve varmak?

Görkem: Bu renklilik elbette güzel bir şey insanların fazlaca müzik dinlemesi ve artık dünya müziğine yabancı kalmamamız sevindirici. Çalar Saat soundu ve şarkılarıyla ve müzikalitesi ile tamamen farklı. Bu zaten anlaşılacaktır. En çok varmak istediğimiz nokta diye bir şey yok biz zaten ordayız yani en sevdiğimiz ve istediğimiz insanlarla müzik yapıyoruz yani grupta herkes birbirini çok seviyor. Ve her şey yolunda. Bu kadarı yeter. Çok fazla insana ulaşmak elbette güzel olur ama bizim ilk hedefimiz bu değil. İlk hedefimiz müziğimizi dilediğimiz gibi yıllarca bir arada yapabilmek.

- Başta aslında belirtmiştiniz ama grup üyelerinin müzikte tercihleri kimler? Kimleri dinleyerek bugünlere geldiler ve bundan sonrasında kimlerle çalışmayı bir gün için isteyebilirler? Yine grup üyelerinden müzik ile amatör olarak ilgilenen arkadaşlarımız için birer mesaj almak istiyorum. Müziği yaşamak ve müzik ile varolabilmek adına, yarınlar adına bir yol çizebilmek adına ne gibi tavsiyeler bırakabilirler kendilerine burada?  

Görkem: Müzikte tercihim Türkiye' de MFÖ ve genelde 1980'li yıllarda ki hardrock. Fakat yeri geldimi kaliteli bir eser hepsini geçebilir. Ben Eorupe, Malmsteen, Steve Vai, Jason Becker, Bon Jovi, Whitesnake, Whitelion, Alcatrazz, Scorpions, Tesla ve Skid Row gibi gruplar dinleyerek bugüne geldim. Ama bunlar dışında beğendiğim dinlerken kendimden geçtiğim çok grup var. Eğer çalmak isteseydim MFÖ veya Bon Jovi' de çalmak isterdim. Benim mesajım enstrüman çalmayı öğrenmeden önce müziği öğrensinler, o zaman yürüyecekleri yolu bir taşıtla geçerler yaya değil.

Mustafa: Ben metal severim. Çocukken de dinlediğim herhangi bir şarkıya bugün bile benzer tepkiler verebilirim. Bu tarzın enerjisi, samimiyeti, becerisi beni müthiş heyecanlandırır. Megadeth, Manowar, j.Priest, Metallica, Queensryche, Kreator, Over Kill gibi gruplarla büyüdüm. Çok çok iyi müzisyen ağabeylerimle de kısada olsa çalışma şansım oldu. Ne gördüm? Çalma becerisi elbette yadsınamaz ama “bende varım” demek isteyen amatör arkadaşlara tek tavsiyem grup içindeki diyalogların sağlam olmasına dikkat etmeleri. Eğer birbirinize güvenirseniz (ki aslında bu bizim biraz ülke sorunumuz) önce bir grup olunuyor sonra bu birliktelik grubun sound ve duruşunu zaten yaratıyor. Geriye sadece yeni fikirlere açık, azimli müzisyen olmak kalıyor.

- Müzikte yol almak ve üstelik bunu bir grup adı altında başarmak. Bir grup ile müzik yapmanın avantajları kadar dezavantajları da mevcut mu mesela. Müziğin dışında da buluşmalarınızı merak ediyorum burada. Hayatı beraber müzik çatısı altında zaten süslüyorsunuzdur ama ya sesin sustuğu yerde nasıl bir paylaşım yaşadığınız?

Görkem: Bizler en iyi arkadaşız. Müzik dışında da playstation oynadığımız sinemaya gittiğimiz kişiler gene bizleriz. Bu elbette grup müziğine yansıyor. Komik konular dışında asla tartışma çıkmaz ve herkesin olgun karakterde olması anlaşmayı ve bir arada vakit geçirmeyi çok keyifli kılar. Ayrıca çağımızın vebası olan kompleks ve egodan tamamen sıyrılabilmiş olmamızın bizi çok iyi yerlere taşıyacağına inanıyorum.

Mustafa: Birbirimize ayırdığımız zamanlar çok fazla ama bu özellikle yapılan bir şey değil. Bütün gece oturup sohbet ettikten sonra eve gelip Msn'i açıyorum Osman orada ... Az önce beraber değilmişiz gibi lafa dalıyoruz.

- Ve son olarak dokunalım istediğim bir de internet portalınız var. Sizi sevenler ve takip etmek isteyenler web adresiniz üzerinden sizinle her daim bağlantı içindeler zaten. Önümüzdeki günlerde burada da bir yoğunluğun yaşanacağı da gerçek olasılıkla. Bu ortam adına çizilen projeler neler, kendilerini bekleyecek sürprizler olsun sizin katılımlarınız, paylaşacaklarınız. Bu ortamda da varolmanızı ve bundan sonrası yaşanacakları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Görkem: İnternet sitemizden bize “eğlenceye ben de katılıyorum “ diye mesaj atanlara çeşitli sürprizlerimiz olacak. Mesela mail atanlardan seçeceğimiz kişilere bizimle birlikte konserlerimize gelme imkanı vereceğiz. Bence eğlenceli olacaktır, hem bizi tanımak isteyenler bizimle olacaktır. 

- Söyleşimizin sonunda her birinize tek tek ve sonsuz teşekkür ediyorum. Sizlerle müzik dünyasının alacağı soluğu hissedebiliyorum ve alkışlarınızın susmamasını diliyorum. Beraber nice şarkılara.

Görkem: Biz teşekkür ederiz.

Osman: Güzel bir röportaj oldu. Teşekkürler.

Mustafa: Teşekkürler, iyi çalışmalar.

 

Çalar Saat Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan / Ekim 2006