müzik - hâl / Can

 

- İlk albümünüz ‘’Şaka Maka’’ geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Albümden önce o noktaya kadar gelinen süreci konuşalım istiyorum öncelikle. Müziğe küçük yaşlarda başladınız öyle değil mi? İlk olarak nasıl tanıştınız, nasıl inandığınız müziğe ve neler yaptınız o yıllarda müzik adına?

- Müziğe ilkokulda başladım ve daha o yıllarda sesimle öğretmenlerimin dikkatini oldukça çekmiştim. Bütün müsamerelerde koronun solistiydim ve  özel gösterilerde koreografileri hazırlardım. Aslında sanatın birçok dalına ilgim vardı ancak yıllar geçtikçe müzik daha ağır bastı. İlk bestemi 11 yaşında yapmıştım ve hala aklımdadır. Allahın beni özel bir yetenekle yarattığına inanıyorum ama tabi ki bu sadece bir başlangıçtı. Zamanla bu yeteneği daha da geliştirebilmek adına birçok şeyi kendi çabalarımla öğrendim ve en çok istediğim şeye; aranjörlüğe adım attım.

-  Derken profesyonel olma yolunda ilk adımlar albümlerde aranjörlük ve radyolarda remixler yaparak gerçekleşmiş. Bu süreci biraz anlatabilir misiniz; sizinle ilk kez bizim nerede kesişti yolumuz, o ilk paylaşılanlar nelerdi?

- İlk aranjörlük tecrübemi, Aykut İlter'in ‘'Çok Yandı Yürek’’ (2004) isimli albümünde yaşadım. Gerçekten çok keyifliydi ve bana çok şey kattı. Ardından 2004 Eurovision 1.si Ruslana'nın albümü için 2 remix yaptım. Bu çok iyi bir fırsat ve referanstı. Artık hazır olduğumu hissetmeye başlamıştım. Sonrasında yine birçok değerli sanatçının (Betül Demir, Berksan, Alihan Samedov, Grup84, Yıldız Kaplan, Gül Önen, Kaan Yalçın, Gökhan Özdemir v.s.) aranje ve remix çalışmalarını yaptım. 2007 yılının başında Star Tv'nin yeni yayın dönemine ait  bütün jinglelarını besteleyip  düzendim, şu an hâlâ yayınlanıyor. Bu proje benim için oldukça önemli bir yere sahiptir. Kendi albümüm haricinde, hem yurtiçi hem de yurtdışı için ilgilendiğim yeni projelerim var.     

-  Peki bir gün için albüm yapma fikri hep var mıydı beraberinde nasıl karar verildi ve ‘’Şaka Maka’’ isimli bu ilk çalışmanız nasıl bir çalışmanın sonrasında bizlere ulaştı? Kimlerle birlikte alındı bu yol ve nasıl inanarak hazırlanıldı bu albüm?

- Uzun yıllar hep bir albüm hayaliyle yaşadım. Ama iyi şarkı söyleyen, iyi müzik yapan, sahneyi iyi kullanan, kısacası bu işi yürekten severek icra eden insanların, kendi inandıkları ve hak ettiklerini düşündükleri yere bir türlü ulaşamamaları halinde büyük hayal kırıklıklarına uğramaları kaçınılmaz oluyor. Ben de bunları yaşadım ve hatta bir dönem müziğe karşı bütün hislerim köreldi diyebilirim. Gerçek olan şu ki, aslında her şeyin belirlenmiş bir zamanı ve yeri var. Bu albümün bana öğrettiği en güzel şey de bu oldu; sabretmek ve iyimser olmak. Tabi her şey sadece bununla bitmiyor. Bence işin en önemli kısmı, doğru ekip ve çalışma düzeni. 2008'in başlarında ünlü prodüktör Ceyhan Çandır'la tanışmamla birlikte, her şey çok farklı bir boyut ve hız kazandı. Beni ve hayallerimi o kadar iyi anladı ki, çok çabuk start verdik. Hemen sonrasında aranjör Mehmet Andiçen'le stüdyoya kapandık. Kendisi gerçekten çok başarılı bir müzisyen, bakış açısı genç ve dinamik. 5 aylık sıkı bir çalışmanın sonucunda Yaşar Kekeva Plak ile el şıkıştık ve sevgili Kemal Kekeva'nın da desteğiyle ortaya 9 şarkı+2 remixden oluşan ‘'Şaka Maka'’ albümü çıktı. Gerçekten heyecan ve gurur verici bir proje bu bizim için.

- Albümdeki tüm şarkıların sözleri sizin ve aranjörünüzün birlikte imzasını taşıyor. Henüz dinlememiş olanlar için nasıl bir sound taşıyor bu albüm. Peki ya dinlemiş olanlar için? Nasıl tepkiler geldi albüme şimdiden, nasıl yorumlar aldınız?

- Herkes, bence bu albümde kendinden ve yaşadıklarından bir şeyler bulacak. Soundtrack lezzetindeki slow şarkılardan, enerjisi yüksek pop ve elektronik şarkılara kadar birçok tarzda iddialı parçalar var. Bütün besteleri ve aranjeleri, ben ve Mehmet Andiçen birlikte hazırladık.  Çıkış şarkısı olarak '’Çok Zor'’ isimli slow şarkımı seçtik ve kısa süre içinde radyolarda hit oldu. İnanılmaz güzel tepkiler aldım. Dinledikçe beğenenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Şarkının amacına hizmet ettiğini görmek bizi çok mutlu etti. Albümde 2 tane daha slow şarkım var ve şimdiden fanları oluşmaya başladı bile. Hareketli şarkılarım da oldukça ilgi görüyor. Özellikle '’Sayın Ben’' ve ‘'Şaka Maka'’ büyük beğeni toplayıp öne çıktılar. Birçok kişiden albüm için ‘'başından sonuna kadar hiç sıkılmadan ve yaşayarak dinliyorum’' şeklinde yorumlar alıyorum ve güçleniyorum. Tabi ki sorumluluklarım da bu doğrultu da artıyor.

- Beraberinde hangi şarkılara klip çekmeyi düşünüyorsunuz?

- Klip şarkısına karar vermek kolay olmadı aslında. Çıkış şarkım '’Çok Zor'’ a klip çekme fikri ‘'Şaka Maka'’ ve '’Sayın Ben’'in bi anda ilgi görmeleriyle değişti ve iki şarkıdan biri düşünülüyor. Aslında bu albümdeki bütün şarkılara klip çekmek isterim çünkü ömürleri uzun ve kalıcı olacaklarına inanıyorum.Hepsi armonik olarak çok zengin şarkılar.         

-  Yepyeni bir yılı karşılıyoruz ve elbette ilk albümünüz, heyecanlı bir merhaba diyorsunuz siz de, peki Can’ı önümüzdeki yıllar adına müzikte neler beklesin? Bir gün için hayalleri vardı elbette ya bundan sonrası adına ne elbette gerçekleşmesini istemesi adına?

- İyi bir şarkıcı, iyi bir besteci, iyi bir aranjör ve iyi bir dansçı olduğuma inanıyorum. Amacım hepsini birlikte kullanarak, hem kulak hem de göz ziyafeti sunabilmek. Önce kendi ülkemde, sonra da bütün dünyada ses getiren ünlü bir şarkıcı olabilmek adına çok çalışıyorum. Bunu başaracağıma da inanıyorum. Çünkü bu hikayede başarının; yürekten istemekle, sonsuz inançla ve şükretmekle gerçekleştiğini zamanla çok iyi öğrendim.       

-  Elbette uzun yıllardır bu albüm için beklediniz ve nihayetinde yayınladınız. Size göre ülkemizde albüm yapmanın kriterleri neler ya da ne olmalıdır? Çünkü baktığımızda hemen hemen her gün bir albüm yayınlanıyor, siz neler düşünüyorsunuz bu konuda? Kalıcı olabilmenin yolları nedir, Can neler yapacak bunu başarmak adına?         

- Türkiye'de müzik adına ilerleme var ve bunu; yorum, sound ve görsel şovu kombine ederek orjinal fikirler sunanlar başarıyor. Taklit projeler sabun köpüğünden ileri gitmiyor. Şu an albüm çıkarmak isteyen ya da çıkaran o kadar çok kişi var ki. Ama sadece orjinal fikirler ayakta kalabiliyor. Aslında Avrupayı taklit değil takip edenler başarılı oluyor diyebiliriz. Aklıma ilk gelen ve bunun en güzel örneklerinden biri de bence Sertap Erener ve '’Every Way That I Can'. Türk ve batı müziği sentezi, çok sade ve güzel sunuldu. Eurovision'da aldığı derece zaten bunu kanıtlıyor. İşte benim yaptığım müzik de bu yönde. Bu albümümde olduğu gibi bir sonraki albümlerimde de çok güçlü avrupai soundlar ve aranjeler olacak ama yine kendi müziğimizden uzaklaşmadan. Piyasada kalıcı olabilmek için en doğrusu bu diye düşünüyorum.

- Peki ya sizin dinlediğiniz müzikler nasıl, kimler notaları ile size hayat katıyor? Bir gün için çalışmayı istediğiniz bir müzisyen var mı?

-  Genellikle yabancı şarkılar dinliyorum.Büyük bir Britney Spears fanıyım. 1999'dan beri ilgiyle takip ediyorum. Şarkıları,müziği,dans ve sahne şovlarıyla bana oldukça ilham vermiştir. Bu tarzda birçok bestem var ve bundan sonraki albümlerime mutlaka koymayı düşünüyorum. Ayrıca Madonna, Christina Aguilera, Rihanna, Justin Timberlake, Mariah Carey ve bunlar gibi birçok ünlü ismi de takip ediyorum. En büyük hayallerim, Britney ile aynı sahneyi paylaşmak ve ünlü Hollywood filmlerinin soundtracklerine imza atan Hans Zimmer ile klasik müzik albümü yapmak.

Son olarak müziğin sustuğu yerde sizi tanımak istiyoruz bir de? Hayatı başka hangi yanları ile seviyorsunuz, size neler mutluluk veriyor; nerelerde olmaktan, neleri paylaşmaktan keyif alıyorsunuz mesela; bir gününüz nasıl geçiyor ötesinde diye de bakabiliriz duruma?       

- Popüler bir iş yapmama rağmen, aslında hayatı çok yoğun ve aksiyonlu yaşayan biri değilim. Mesela, ev ortamında sevdiklerimle vakit geçirmek, beni mutlu eden şeylerin başında geliyor. Bunun dışında spor yapmayı ve seyahat etmeyi seviyorum. Havalar güzel olduğunda, mutlaka Ortaköy - Bebek arası sahil yürüyüşleri yaparım. Kuruçeşme'de doğup büyüdüğüm için olsa gerek; boğazı çok seviyorum. Hayatı sakin, doğal ve herkes gibi yaşıyorum açıkçası ve bütün insanlar tarafından tanınan ünlü biri olsam bile, yine bu şekilde olsun isterim.

-  Ve bizler Can’ı tanımak adına çok mutluyuz. Nice albüm daha karşılaşmak adına, çok teşekkür ederiz bu güzel söyleşi için.   

- Asıl ben teşekkür ediyorum bu güzel sohbet için. Son olarak; korsana karşı birlik olalım, orjinal albüm alalım diyorum. Herkese sevgiler.

 

 

Söyleşi : Kadri Karahan / Aralık 2008