müzik
- hâl / Canay Cengen
- Öncelikle ilk albümünüz ‘'Bir Günde Devr-i Alem'' müzik marketlerde yerini aldı. Siz, küçük yaşlarda tanıştığınız notalarla dünden bugüne birçok sanatçı ve grupla (Melih Kibar'dan Athena'ya) çalışarak için müziğin içinde hep vardınız. Peki dünden bugüne yolculuğunuzu nasıl özetleyebilirsiniz?
- Teşekkür ederek cevaplarıma başlıyorum :) Çok küçük yaşlarda müzikçi olan annemin ilgisi sonucu henüz konuşamıyorken T.S.M şarkıları söylerdim. Liseye kadar bu böyle gitti. Ortaokulda piyano çalışmaya başladım daha sonra hayatımı değiştiren süreç İstanbul Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'ne girmemle başladı. Piyano ile beraber 1 sene keman eğitimi aldım. Kendi kendime de gitarla ilgileniyordum. Daha sonra öğretmenlere yaptığım baskı sayesinde Klasik Gitar hayatım başladı. Bu süreç Marmara Üni. Müzik bölümünden mezun olduğum 2002 yılına kadar sürdü. Bu süreç içinde bas gitar'a ilgi duymaya başladım ve birçak değişik disiplin içinde enstrümanist olarak müzik çalışmalarım oldu. Yurtiçi ve yurtdışında akademik dünya içerisinde kabul gören bir çok konserler yaptım (klasik gitar solo; duo; trio, opera korist ve solistliği vb.) daha sonra birçok grup ile hem amatör olarak hem de profesyonel olarak çalışmalarım oldu.
- Yine bir albüm yapma fikri hep var mıydı ve ne kadar bir zamanda hazırlandınız bu albüme; nasıl bir hazırlık süreci yaşadınız?
- Albüm yapma isteği içimde hep vardı. Çok uzun bir süreci kapsadı bu hazırlık dönemi. Askerlikte yazılan sayfalar dolusu şiir ve sözler :) bir günde devir edilmesi gereken arkadaşlar ve evler :) 2 seneyi kapsayan bir demo hazırlığı ve yine 2 seneyi kapsayan bir albüm kayıt aşaması.
- Albüme adını veren şarkı sözü ve müziği ile sizin bir çalışmanız. Bu albümde peki başka kimlerin çalışmalarını dinliyoruz? Ötesinde kimler bu albüm için destek verdi size?
- Liseden başlayan bu sürecimde yollarımın kesiştiği bir çok müzisyen dostun ilgisini ve desteğini gördüm. Eski Kim Bunlar grubunun gitaristi Barış Bölükbaşı; Peyk solisti İrfan Alış (ve tüm Peyk grubu); kadim dostum üniversite arkadaşım çellist ve besteci Ömer Erciyes; Kaygı (1984-2001) grubunda beraber çalıştığım Okay Aynur besteleri ile destek oldular. Ayrıca st.18 ile Levent Büyük büyük destek verdiler bu albümde çok özel emekleri vardır.
- Bir ilk albüm olarak peki dinleyicilerinizden şu ana kadar gelen tepkiler nasıl? Yine siz dışarıdan baktığınızda bir ilk albüm olarak kendi çalışmanızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Size göre ‘'Bir Günde Devr-i Alem'' bütünü ile nasıl bir çalışma oldu?
- Şahsen gelen tepkileri olumlu buluyorum. Bazen eleştiri adı altına saklanarak gerçekten çok kırıcı yıkıcı yorumlar da duyuyorum ancak önemsediğim konularda gelen eleştirilerden de dersler çıkarıyorum kendime. “Bir Günde Devr-i Alem” bütünsel olarak şiirsel ve lirik bir yapıya sahip. Ve içindeki birçok alt metni; sözlerde değil enstrüman ve sound anlayışımızda saklı.
- Albümde ilk klip ‘'Süpermen'' isimli şarkıya çekildi ve de ekranlarda dönmeye başladı bu çalışmanız. Bu albüm ve bu şarkılar adına önümüzdeki günlerde peki bizleri neler bekleyecek? Sahne, konserler, diğer klipler vs. belirlediğiniz bir program var mı ötesinde?
- Peyk solisti İrfan ile ortak çalışmamız olan “Süpermen” ; İstanbul'un farklı 15 mekanında Betül Akzambaklar'ın çektiği 10.000'e yakın fotoğrafın Deniz Ensari tarafından birleştirilmesi ile yaklaşık 2,5 aylık bir sürede tamamlandı. Henüz çok yeni çıkmış bir şarkıcı olarak belirlenmiş bir konser tarihi yok ancak belirli bir periyodda (bir mekanda) konser yapmayı planlıyorum. Albüm için tasarladığım bazı düşünceler var klipler ile ilgili ancak henüz albüm çok yeni olduğu için bu programdan bahsedemiyorum :)
- Siz gitar başta birçok enstrümana da hakimsiniz öyle değil mi? Size göre peki müzik dünyasında kalıcı olabilmek ya da başarıyı yakalayabilmek için gerekli kriterler nelerdir? Bugün birçok amatör müzisyen profesyonel olma yolunda ilerlerken neleri dikkate almalı?
- Samimi olmak önemli diye düşünüyorum :) Egoların zararlı etkilerini anlayıp kişisel olarak bunlardan uzak durmalı.
- Dünden bugüne yolculuğunuzda peki siz kimlerin limanına uğradınız? Kimler sizi müzikleri ile etkiledi; onları dinlediniz, onları sevdiniz… Bu anlamda çalışmayı hep istediğiniz bir isim oldu mu? Peki bir gün için bir hayaliniz ya da gerçekleştirmeyi istediğiniz bir projeniz var mı müzik adına?
- Kaygı! birlikte çaldığım içerisinde bulunduğum en önemli gruptu müziklerinde olmaktan sahnede yaşadığım yüzlerce güzellikten sevgi ile bahsederim hep en önemli okullarımdan biri diyebilirim :) Onun dışında Aşık Veysel; Neşet Ertaş; Fikret Kızılok; Zeki Müren ve hatırıma gelmedi şimdi ama niceleri. Ancak dünyaya baktığımızda Freddie Mercury; David Coverdale; Bruce Dickinson benim için önemli solistler :) Daha kimler var daha kimler
Yapmayı planladığım önemli taslaklar var müzik adına ama şimdilik bunlardan söz edemiyorum kaldı ki “Bir Günde Devr-i Alem” daha yeni çıktı :)
- Yazın rengi albümlere de yansıdı ve albümler peşi sıra yayınlanmaya başladı ki bir hareketlilik ciddi anlamda söz konusu burada. Size göre de yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen çark devam ediyor mu? Sizin de zaman zaman yetişemediğiniz, takip edemediğiniz oluyor mu? Siz nasıl bir seçicilikte davranıyorsunuz?
- Çark ? devam ediyordur herhalde. Çok seçici olduğumu söyleyebilirim ancak o kadar hızlı bir devinim oluyor ki siz bile hızına yetişemiyorsunuz. Tüketmeye dayalı yaşayan bir toplumdayız ve artık tüm dünya gibi bizde yüzeysel yaşamda dayanıklı tüketim maddelerine geçtik, öyleyse neden sanatta da çerez gibi “kolay tüketilecek eserler” yerine “hızlı tüketime dayanıklı eserler” yapmaya gayret etmiyoruz? Belki bu yolda bir kurtuluş vardır :)
- Ve son olarak müziğin sustuğu yerde nasıl bir portre var karşımızda? Siz ve özel hayatınız… Size göre hayatın diğer anları, tatları neler; neler ile mutlusunuz; bir gününüzün diğer hareketleri, heyecanları nelerdir? Sanatın diğer dalları ile ilişkileriniz nasıldır mesela?
- Sanat lisesinden mezun olduğum için resim ve dallarına ilgim vardır bir çok arkadaşım zaten şu anda ülkenin yeni jenerasyon en iyi resimcileri olarak biliniyor ve kabul ediliyorlar az çok. Sinemaya ve Fotoğraf'a da ilgim vardır. Ancak ailem ve arkadaşlarım hayatımda vaz geçilmez dengeler yaratan değerlerimdir. Vaz geçemem! Onun dışında doğada olmayı Ve deniz kokusu hissederek yaşamayı seviyorum.
- Bir günden 80 güne, biz sizinle daha nice albümde görüşebilmeyi diliyoruz. Çok teşekkürler bu keyifli söyleşi için.
- Cevaplarıma başladığım gibi teşekkür ederek son veriyorum, sevgiler :)
Söyleşi : Kadri Karahan / Mayıs 2009
|