- ‘’İntruzif’’ isimli ilk albümünüz geçtiğimiz günlerde dinleyicisi ile buluştu. Albümün adını merak edip araştırdığımda bir jeolojik terim olduğunu öğreniyorum ki sonrası şu bilgi ile karşılaşıyorum: Siz Jeoloji bölümü mezunusunuz. Peki müzik nasıl oluyor da hayatınıza işliyor ve o ilk adımlar nasıl atılıyor? Albümden önceki müzik yolculuğunuzu dinleyebilir miyiz?

- Gitar çalmaya üniversiteye başladığım ilk ay içerisinde başladım. Son bir iki yıla kadar da profesyonel anlamda yapmayı düşünmüyordum. Jeolojiyi seviyorum ve mesleğimi de severek yaptım. Fakat mesleğimin henüz ilk yıllarında babamın artık klasikleşen hastalığı kansere yakalanması ve tedavisi sürerken yanında olmak istemem nedeni ile iki yılın üzerinde ara verdim. Bu ağır süreçte içte kalmış manasına gelen “İntruzif” kelimesine artık bir jeolojik terim değil de insanın kendinde olan gücü kullanmasına hayatın bir şekilde engel olması manası işlendi içime. Bu yüzden albümün adı ''İntruzif''. Albüm ise bu sürecin bende oluşturduğu duyguların dışa yansıması idi sanırım. Babamın vefatından sonra yine bir süre mesleğe devam etsem de albüm yapmak için tekrar mesleğime ara verdim.

- Albümde altı çalışma dinliyoruz. Bu çalışmaların içinde ‘’Bülbülüm Altın Kafeste’’ isimli anonim türkü müziğinizle yeniden şekilleniyor. Karadeniz bölgesinden izlerin olduğu ‘’Rock Atma’’ bir diğer sürpriz çalışma. Diğer şarkılarda sizin ve Enis Eren’in imzasını görüyoruz. Bu çalışma nasıl bir hazırlık sürecinden geçti peki, repertuar seçimini nasıl gerçekleştirdiniz?

- Albümdeki dört beste bana ait. Birçok bestem daha vardı kafamda fakat belirli bir konsept oluşturup bu çerçevedekileri koydum albüme. Sadece Karadeniz müziği yapan gruplarla çalıştığım dönemden içimde kalan sert bir Karadeniz şarkısı yapma özlemi hep kalmıştı içimde. Çünkü bu kadar sert tonlar hiç kullanılmamıştı. ''Rock Atma'' iyi bir deneme oldu diye düşünüyorum. Yine çok sevdiğim bir türkü olan ''Bülbülüm Altın Kafeste'' üzerinde de bir deneme yaptık. Sonuç albümde ve yorumları hakikaten çok merak ediyorum. Albümün tamamında Enis Eren ve benim aranjör kimliğim görülüyor.

- Albüme hazırlık sürecinde kimlerin desteğini aldınız ve hangi müzisyenler ile çalıştınız?

- Albüm kararı aldığımda açıkçası çok da planlı bir aşama geçirmedim. Besteleri coverları tarzı vs her şeye genel bir plan yapıp, Ankara’da Enis Eren ile kayıtlara başladık. 45 günlük bir süreçte albüm kaydında ikimizin dışında sadece kemençeleri İstanbul’dan İlyas Parlak çaldı. Diğer tüm kayıt aranje ve miskleri iki kişi bitirdik. En son albümün masteringlerini Serdar Öztop gibi bir markaya yaptırdım. Albümün tüm basım masraflarını da ben karışladım. Anlayacağınız üzere gerekli yerlerde teknik destek satın alınmış tek kişilik bir albüm ''İntruzif''.

- Albüm için ilk klip ‘’Rock Atma’’ için çekildi. Siz Artvinlisiniz ve klip mekanı olarak memleketinizi, Şavşat ilçesini seçtiniz. Klip gerçekten çok başarılı öncelikle tebrik ederim. Bir hayli dondurucu ve belki de bir o kadar yorucu olsa gerek; nereden aklınıza geldi ve nasıl bir çalışma temposu içinde tamamlandınız?

- Bir Karadeniz parçasını ancak o coğrafyada hissedebilirdim. Aslında planda karla kaplı bir orman içerisindeki Karagöl manzarası vardı ama o kadar soğuktu ki gittiğimizde göl buz tutmuştu. Başka bir mekan seçme fikri akıllara gelse de buzun üstüne çıkıp saatlerde riske rağmen çekimi sürdürecek kadar deli bir ekip vardı yanımda ve bu sonuç çıktı. Ama emin olun çok ıslandık ve üşüdük…

- Henüz çok yeni ama bir hayli dinleyiciye ulaştı bu çalışma ki kuşkusuz gelen yorumları internet ortamında size ait sayfalarda görebiliyoruz. Genel olarak nasıl karşıladı dinleyiciniz bu albümü, nasıl bir ilgi gösterdiler; neler hissettirdiler size?

- Genelde bana gelen beğenildiği yönde yorumlar. Farklı bir sound olduğu kesin ve farklı işlerin insanlarda demlenmesini beklemek lazım. Bu süreç tüm şarkılarım için geçerlidir. Zamanla, dinleye dinleye daha da oturacağını düşünüyorum.

- Önümüz yaz ve kuşkusuz sahneniz - konserleriniz olacak. Herhangi bir program var mı bu anlamda belli olan, bu şarkılarla ve sizinle önümüzdeki günlerde nerelerde buluşacağız.

- Henüz albüm çok yeni. Promosyon aşamasına başlayacağız. O kadar çok albüm var ki çıkan birilerine derdinizi anlatmanız zaman alıyor. Gelişmeleri ben de sabırsızlıkla bekliyorum.

- Dünden bugüne müzik dünyasında kimleri özellikle dinlediniz, kimler bugün çok ayrı sakladığınız? Bir gün özellikle çalışmayı istediğiniz bir müzisyen var mesela?

- Her tür müziği dinlerim yeter ki o an kulağıma hoş gelsin. Bu yüzden de biraz tarz karmaşası hissediyor bazı insanlar. Mesela neden tek Karadeniz şarkısı var diyorlar. Ama benim sadece bir yönüm o. Albüm dediğin bence insanın 1-2 değil birçok özelliğini yansıtmalı. Örnek alınma dersek de genelde yurtdışından sert müziklerle büyüdüm. Megadeth, Metallica vs grupların soundlarını severim. Albümdeki ritm gitar tonlarına dikkat edilince anlaşılıyor zaten bu durum. Gelecekte ise bir Karadeniz projesi altında türkiyenin ünlü rock vokallerini toplama düşüncem var.

- Peki müzik dünyasını ne kadar takip edebiliyorsunuz? Son yıllarda yaşanan hareketliliği nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Piyasayı en çok albüm kayıtları bitip de İstanbul’a geldiğimde gördüm ve anladım. Zor ve meşakkatli bir yolmuş. Ama müzisyen değil de dinleyici olarak sorarsanız özellikle yaptığım müzik tarzının güncellerinden şikayetçiyim. Rock müziğinin tarzları farklılıkları elbette ki olmalı fakat artık tek düze, hep bir kadın peşinden, aşk pelinden ağlayan model olarak bir tarz var. Benim deyimimle “AĞLAYA-ROCK” bu tarzın adı artık. Nasıl terk etmişse albümler boyu tüm şarkılar o kadına. Ne hatunmuş diyorum bazen…

- Son olarak müziğin sustuğu yerde sizi dinlemek istiyoruz. Orada nasıl bir portre ile karşı karşıya kalıyoruz. Hayatınızın diğer mutlulukları, diğer güzellikleri, diğer içtenlikleri nelerdir?

- Benim için en büyük mutluluk hayatta bir şeyleri hayal edip onu başarmak. Albüm yapmak kolay olmayan bir süreç ve bu süreci başarıyla bitirmek elbetteki benim için bir mutluluk ve kendime taktığım bir taç. Daha büyüğü ise insanların bunu beğeniyle onurlandırmaları olur.

- Çok teşekkür ederim bu keyifli söyleşi için. Nice albümde yeniden görüşmek üzere, çok sevgiler.

- İlgiliniz ve güzel sorularınız için ben teşekkür ederim. Keyifli bir röportajdı. Sevgiyle kalın…