- ‘’Her Şey Yalanmış’’ ilk   solo albümünüz çok yeni raflarda aldı ama biz söyleşimize dünden bugüne yol   alalım istiyoruz ve öncelikle müziğin eğitimini aldığınız yıllara gidelim   istiyoruz. Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünden mezun oldunuz.   Müzikle nasıl tanıştınız ve nasıl bir heyecan oldu sizin için ki eğitiminizi bu   önde almayı - tamamlamayı tercih ettiniz?
                - Müzikle söyle tanıştım babam   olsun, dedem olsun, dedemin babası olsun hayatları boyunca müzik ile ilgilenmişler   profesyonel anlamda; müzik ve sanat ile hep iç içe olmuşlar. Ailemden gelen ve   genlerimde var olan bir özellikti diye düşünüyorum müziğin hayatımdaki yeri ve   önemini. Tabi ki ailemde müzik eğitimi almam konusunda beni teşvik etiler ve ilk   olarak Bolu Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi sınavlarını başarıyla geçerek müzik   hayatıma başlamış oldum. Benim için çok heyecan verici bir şeydi. Hayatın   kendisi müzikti, melodiydi ve ben kendimi tam anlamıyla müziğin içinde bulmuş,   onu keşfetmiş ve yeniden doğmuştum.
                - Mezun olmanızın ertesini   çeşitli sanatçılarla ve gruplarla çalışmalar izledi ki bu durum 2005 yılında   Bulutsuzluk Özlemi’ne dahil olmanıza kadar yol aldı. O günden bugüne   birlikteliğiniz devam ediyor ki burada merak ediyorum, nasıl oldu o ilk   buluşma,  nasıl bir heyecan yaşadınız adınıza ki gelmiş geçmiş en   önemli müzik gruplarından birinin önemli bir üyesi olacaktınız   artık?
                - İlk buluşmamız Sevgili   Meltem Özcan’ın beni Okan Meriç ile tanıştırmasından sonra başladı. Heyecanımı   ilk olarak Bulutsuzluk Özlemi ile Süleyman Demirel Üniversitesinde verdiğimiz   konserde tattım. Hayalini kurduğum sahne, dinleyiciler, başarılı bir grup her   şey bir anda gözümün önünde duruyordu. Hatta bir ara bu bir rüya olmalı diye   düşünmüştüm. Hayallerim gerçek olmuştu. Bunu kelimelerle anlatabilmemin inanınki   yolu yok. Tüm çalışmalarımın hakkını sonunda alabilmiştim. Bu bir tesadüf   değildi… 
                - Grubun en son albümü   ‘’Zamska’’ 2009 yılında yayınlandı ve albümde gitaristliğin yanında   düzenlemelerde de imzanızı gördük. Baştan sonra çok önemli bir ekip işi olarak   karşımıza çıktı ‘’Zamska’’ öyle ki yıllar geçtikçe bu albümün tadına daha bir   varıyoruz. Bu albümün sürecini bir üyesi olarak bir de sizden dinleyebilir   miyiz?
                - Albüm sürecinde Nejat   Yavaşoğulları’nın evine yerleştim ve düzenlemelerin tamamını bilgisayar   ortamında kaydettik. Nejat abi işleri dolayısıyla  geceleri   çalışmalara katılabiliyor, geri kalan tüm işleri ve düzenlemeleri ben   yapıyordum. Vaktimizin kısıtlı olması ve benimde askere gideceğim günün   yaklaşması sebebi ile günde 20 saatimizi albüm üzerinde çalışarak   geçiriyorduk.  Çoğu sefer beğenmediğimiz şarkıların hepsini   sildiğimiz dahi oldu. İkimizde çok zor beğeniyorduk. Bu süreçte Nejat abi ile   birbirimizi dahi anlama ve tanıma fırsatı yakalamıştı. Aramızdaki müzikal   ağlarımız daha da güçlenmişti. Her şey yolunda gitti.  Bundan sonra   İtü Miam’da kayıtlara girdiğimiz albüm Stüdyo Marsandiz’de son buldu. 
                
                  
                    | 
 | 
                
                - Bulutsuzluk Özlemi ile   yola devam etmeniz bir yana bir de solo bir albüm bekledi adınıza bizi ki   böylesi bir çalışma uzun zamandır üzerinde düşündüğünüz bir şey miydi yoksa bir   anda mı gelişti? Bu şarkıların nasıl bir öyküsü vardı, bir araya nasıl geldiler,   nasıl bir ekiple nasıl bir stüdyo süreci içinde oldular?
                - Uzun zamandır üzerinde   çalıştığım ve de hayalini kurduğum bir albümdü. Bu hayalimi sevgili Menajer’im   Gökmen Kocaman’a borçluyum. Beş yıl boyunca ellinin üzerinde şarkı bestelemiştim ve   bestelerimin bazılarını internet ortamında dinleyicilerimle paylaştım. Tüm   şarkılarımın öyküleri gerçek ve de yaşanmış öykülerdi. Bestelerimi evimdeki   stüdyomda yalnız kaydettim. Çok samimi ve de tam istediğim gibi oldular.   Enstrümanlarıyla da düzenlemeleriyle de her şeyiyle bana ait oldu. Sevgili   Çağlar Türkmen’in  albümümün mixleri ve masteringlerini düzenlemesi   sonucunda istediğim bir albüme kavuşmuş oldum.
                Albümümün kapak tasarımını   ve  sanat yönetmenliğini  sevgili Emre Koç   üstlenmiştir. Fotoğraflarımı  Abdullah Özbudak çekmiştir. Müziğimi   ve tarzımı en doğru şekilde yansıtan, içimdeki beni ortaya çıkaran bu değerli   sanatçılara bir kez daha teşekkür ederim. İnternet sitem içinde sevgili Barbaros   Demirbaş’a çok teşekkürler. 
                - İki şarkı dışında tüm   sözler ve besteler sizin imzanızı taşıyor ki o iki şarkıya gelince biri   Bulutsuzluk Özlemi’nden ‘’Yine Düştük Yollara’’ diğeri ise Yavuz Çetin’den   ‘’Yaşamak İstemem’’. Bu iki şarkı nasıl dahil oldu peki albüme? Bir şarkıyı   cover yapmanın ve beraberinde albüme almanın artıları ve eksileri mutlaka var   günümüz piyasasında; siz burada nasıl bir hassasiyet içinde oldunuz   peki?
                - Bu iki şarkı benim Türk Rock   Müzik tarihinde en sevdiğim şarkılardan ikisiydi. Albümümde kesinlikle   olmalarını çok istedim. Destekleri için bir kez daha Nejat Yavaşoğulları’na ve   Didem Mandabaş Berkes’e teşekkür ederim. Yavuz Çetin’den ‘’Yaşamak İstemem’’   adlı eseri yorumlamamın ötesinde yaşadığım hayat ile o kadar örtüşüyordu   ki  (Yalan, sen onu fark edinceye kadar gerçektir… Her Şey   Yalanmış) işte bunu tüm kalbimle hissediyorum. Yeniden doğmuş gibiyim boş   inançlardan palavralardan kalıplaşmış sözlerden arınmış özgürce düşünebilen,   hayatı daima sorgulayan, Atatürk’ün izinde, biri olarak bu uyanışla bu   farkındalıkla bu şarkıyı söylemenin onurunu ve gururunu yaşıyorum. Sevgili Yavuz   Çetin’in ölümünün üzerinden neredeyse 10 yıl geçti. Böyle değerli birini   unutmamak ve de unutturmamak gerekir. Yeni neslin Yavuz Çetin’den bir haber   olduğu ortadadır. Yurt dışında ise Jimi Hendrix’in şarkılarını yorumlayan   gitarist ve grup sayıları çok fazladır. Her zaman saygı ile anılmıştır. Bende   saygı ve sevgiyle Yavuz Çetin’i anıyor ve de selamlıyorum. Bana öğretilen her   şey bana önerilen her şey yalanmış… 
                - ‘’Aşığım Sana’’ isimli   şarkınıza bir klip çekildiği haberini aldı dinleyicileriniz, ne zaman buluşacak   bu çalışma bizlerle ve önümüzdeki günler adına yeni klipler de olabilecek mi   acaba?
                -Çok yakında www.denizdemiroz.com adresimde yayında olacaktır. Yeni klibimiz ise Yavuz Çetin’den ‘’Yaşamak   İstemem’’ adlı eser olacaktır
                - Bulutsuzluk Özlemi ile   olarak olsun ya da solo performans şeklinde, ya sahneler ya konserler? …   Önümüzdeki yaz sizinle buluşmaya devam edeceğiz öyle değil mi, bu anlamda   çalışmalar ne durumda peki, belirlenen ve bu söyleşi ile duyurabileceğiz   tarihler alabilmemiz mümkün mü acaba?
                - www.bulutsuzluk.com ve www.denizdemiroz.com adreslerimizden tüm konser ve etkinlik haberlerimize ulaşabilirsiniz. 
                
                - Geçtiğimiz günlerde ADA   Müzik’in 25.yıl konserinde karşılaştık sizinle. Müziğin dünden bugününe öz bir   yolculuk, kaliteli bir özetti izlediğimiz ki siz de Bulutsuzluk Özlemi olarak   oradaydınız. Bir 25 yıl daha geçtiğinde peki nerede olacağız müzik adına, sizin   yarınlar adına projeleriniz nedir, nasıl bir platform içinde nasıl bir yerde   olmak istiyorsunuz gelecek yıllar içinde?
                - Bir 25 yıl geçtiğinde bence   Türkiye’de emeksiz kalitesiz 3 akorlu basit müziklerin  tavan   yaptığı bir platformda olacağız diye düşünüyorum. Bunu müzik kanallarını   izlediğiniz zaman zaten görebilirsiniz. Hep aynı yüzler yepyeni  megamix   müzikleriyle daima ekranlarda.  Birde internetimiz sansürlenirse oh   tam mis olur. Her gün aynı yüzleri izleriz.
                 Benim kişisel projelerime   gelince albümüm gereken ilgiyi ve beğeniyi görürse şayet ikinci albümümde yeniden   bir Yavuz Çetin’den bu sefer Cherokee adlı eseri yorumlamak istiyorum. Yine bir   Bulutsuzluk Özlemi’nden bir şarkı yorumlayacağım. Elbette kendi eserlerimi çok   daha iyi ortamlarda kaydedebilecek ve ayrıca sadece enstrümental gitar müziği   dalında albümler  yaparak dünyanın en iyi gitaristleri arasına bir   Türk gitaristinin de adını yazdırmak çok istiyorum . Bu konuda son derece   kararlıyım. Ülkemizde bir gitar akademisi açmak ve harika gitaristler de   yetiştirmek istiyorum. Bunun öncesinde bir elektro gitar eğitim dvd’si yapmak   istiyorum. Ülkem adına çok yararlı olacağını düşündüğüm bu projeden tüm bilgi ve   birikimlerimden herkesin yararlanmasını isterim. 
                - Ve bir de eğitmen   kimliğiniz var sizin. Yarının birçok öğrencisi sizden almış olduğu birikimle   yoluna devam edecek ve kuşkusuz bunları kendilerinden sonra gelecek olanlara   iletecek. İyi bir müzisyen olmanın gerek ülkemiz içinde gerek dünya kriterleri   içinde tarifi nasıldır peki size göre? Başarı müzikte kendini nasıl tamamlar;   nelere dikkat etmelidir bu noktada müzisyen?
                - Bana göre iyi bir müzisyen   olmanın altın kuralı çok iyi bir dinleyici ve de disiplinli olmaktan geçiyor.   İyi bir kulağınız varsa eğer harika bir müzisyen olabilirsiniz. Elbette iyi bir   kulağınız yoksa bu eğitilebilir gerçekten istemeniz çok önemli ve de çok   çalışmanız gereklidir. Dikkat edeceğimiz en büyük konu eğitimden geçiyor. Yanlış   eğitilirseniz eğer geri dönüş çok daha zorlaşıyor. Öğretmenlerinizi ve kendinizi   geliştirme metotlarını çok iyi seçmeniz gerekiyor. Öğretmenlerimizin kıymetini   bilelim.                
                - Peki dünden bugüne siz   kimleri özellikle dinlediniz; hayatınızın unutamadığınız ve bugün bile sizi ayrı   heyecanlandıran isimleri kimler olmuştur? Belki çok zor olacak ama hayatınızın   çok özel bir şarkısı var mıdır diğerlerinden bir parça da olsa ayırdığınız,   çalmaktan ya da söylemekten keyif aldığınız?
                - Yavuz Çetin, Jimi Hendrix,   John Lennon, Şebnem Ferah, Metallica, Joe Satriani, Steve Vai,Malmsteen, Doug   Aldrich, White Snake, Pink Floyd, Led Zeppelin, Gary Moore, Andy Timmons, Michael   Jackson, Bon Jovi, Bulutsuzluk Özlemi, Zakk Wylde, Van Halen, Christina   Aguilera, Cenk Eroğlu, Richie Kotzen ve dahasını özellikle dinledim.
                Bu saydığım isimler beni   heyecanlandırmaya devam ediyor bitmeden tükenmeden :) 
                Hayatımın en özel şarkısı   ‘Deniz Demiröz - Sadece Senin Olmak İstedim’ çalmak ya da söylemenin dışında   dinlemekten her zaman daha çok keyif alıyorum. Kendi bestemin olmasından ötürü   sanırım benim için en özeli ve de en güzeli olmuştur.
                - Son olarak müziğin   sustuğu yerde nasıl bir dünya içindesiniz. Kuşkusuz o sesi kısmak ya da kapatmak   mümkün değil ama size renk katan, sizi anlamlandıran, keyif aldığınız diğer   dokunuşları nedir hayatın? Bir gününüz içinde olmazsa olmazlarınız,   vazgeçemedikleriniz de diyebiliriz kısaca, nedir bunlar?
                - Müziğin sustuğu yerde   karanlık bir dünya içindeyim. Uyurken eğer müzik yoksa rahatsız oluyorum. Müzik   eşliğinde uyumak benim için en güzeli. Hayatıma renk katan beni anlamlandıran   beni anlatan tek şey müzik. Müziksiz bir gün bile düşünemiyorum. Vazgeçemediğim   tek şey müzik o olmadan yaşayamam sanırım.
                - Sizinle Bulutsuzluk   Özlemi albümlerinde karşılaşmak güzeldi ama bu solo albüm ile tanışmak da ayrıca   özeldi. Daha nice şarkısında hayatın yeniden görüşmek üzere, çok teşekkür ederim   bu keyifli sohbet için.
                - Ben çok teşekkür ederim   böyle anlamlı ve güzel bir söyleşi hazırladığınız için görüşmek üzere   sevgilerimle…