MÜZİK

 

 

Kadri Karahan

Kadri Karahan ile 90'lar / 02

kadrikarahan@gmail.com

 

 

İmza: Nazan Öncel

90’ların en büyük heyecanlarından biri starlardan imza almaktı ve geçen ay yine bahsetmiştim, mesela kendilerine adresleri aracılığı ile ulaşmanın ayrı bir heyecanı vardı. Eğer şanslıysanız kendilerinden imza almanın da ötesine gidilebiliyordu o zamanlar, bugünlerde kimse böyle şeylerle uğraşmıyor hem neden uğraşsın ki?  Bu heyecanı yaşamanın Nazan Öncel yanındayım, kendisine yazmıştım ve üstüne bugün bile ayrı sakladığım bir de kartpostal almıştım.  O dönem yazmış olduğum şarkı sözlerini de paylaşmışım kendisi ile ve belki gerçek hisleri belki nezaketi gereği çok hoş karşıladığını iliştirmiş karta ve annem ile aynı gün doğumlu olduklarını da not olarak düşmüşüm ki acaba başka neler dedim :)  1999 yılının Eylül ayında ulaşmış bu kart bana yani ‘’Demir Leblebi’’nin yayınlandığı sene ki ‘’Bir Hadise Var’’ ile 90’ların başında harekete geçtiği müzik yolculuğundan bu tarihe kadar Nazan Öncel hayranlığım hakikaten ayrı bir boyuttaydı. Öncel’in 2000’lerde başka bir boyuta geçen müzik  serüveni  elbette yine çok özel ama kim ne derse desin 90’lardaki rengi bir başka güzel. Bir ‘’Göç’’, bir ‘’Sokak Kızı’’, bir ‘’Demir Leblebi’’ bir daha olmayacak; değerini bilelim.

 

 

Ayın Söyleşisi:  Orçun

Yıl 1997. Raks - Neşe Müzik imzası bizi genç bir isimle tanıştırıyor. Orçun ilk albümü ''Ama Yine De'' birçok insanın hayatında özellikle ''Gece İnmeden'' isimli şarkısı ile girmeyi başarıyor. 15 yaşında yaptığı bu şarkı ile lise eğitimini tamamlar tamamlamaz müzik sektörüne hızlı bir giriş yapan Orçun bu ay kendisi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide o yılları hala aynı heyecanı ile anlatıyor. Bir daha albüm yapmayan Orçun çeşitli isimlere besteler vermeye o zamanlardan daha birlikte yola çıktıkları dostu İskender Külekçi ile birlikte devam ediyor. Yeni bir albüm için hazır da olduğunu ve yakında dinleyicisi ile buluşturacağını söyleyen Orçun da bize katılıyor ve ekliyor: 90'lar her zaman farklıdır ve farklı da kalacaktır. Yıl 2011.

Orçun & Kadri Karahan söyleşisi

 

Ayın Anısı:  Gül Erda

Gül Erda’nın elimde yayınlanan tüm kasetleri mevcuttur. 89 yılında ‘’Anlatamam ki’’ ile başlayan müzik macerasına altı albüm sığdıran Erda bunların dört tanesini 90’lı yıllarda yayınlamıştır. Benim için en heyecanlı olanı kesinlikle ilk albümüdür. Ama 1993 yılında yayınladığı ‘’Ne Değişti?’’ isimli albümü tüm albümler içinde en çok ses getireni olmuştur. Öyle ki albümün açılış şarkısı olan ‘’Heyya’’ bir yaz boyunca en çok dinlediğimiz şarkılar arasında anılarımızın içinde yerini almıştır. Ama anlatmak istediğim şey bir başka aslında.

Erda benim de doğup büyüdüğüm ve halen de yaşamakta olduğum Pendik’e uzak bir isim değildi, buralı olduğunu öğrenmiştik o yıllarda. Öyle ki bir okul arkadaşımla evimize çok yakın bir yerde ikamet ettiğini duymuştuk ve orayı okulumuza gitmeden önce çok kere o civarı meskenimiz tutmuştuk; hani acaba camını açarken ya da ne bileyim evden çıkarken falan yakalayabilir miyiz. gibilerinden, çok komiktik. Bir gün ilçemizde düzenlenen bir konsere gelinceye ve o gün onunla tanışıncaya kadar boşa kürek çektiğimizi bilmiyorduk; yani boşa geçmişti o beklemeler, sadece bir benzerlikten bir duyumsamadan ibaretti her şey. O konser günü kalabalığın arasına dalıp ve yakışıklılığımla kendimi öne çıkartıp kasetini imzalatmayı ve kısa bir sohbet etmeyi başarmıştım ama nihayetinde :) Halen çok merak ettiğim isimlerdendir Gül Erda, en son geçen ay Altın Portakal Film Festivali'nde kadına şiddeti protesto etmek için yüzünün yarısına bir makyaj yapmıştı ve bir mağdur görüntü sergileyerek boy göstermişti. Tanıyan eden olursa lütfen iletsin, sohbet etmeyi çok istiyorum onunla.

 

Ayın Albümü:  Şimdi 90'lar / Ossi Müzik 2010

Yayınlandığı zaman ‘’Kadrioloji’’ isimli köşemde uzun bir yazı yazmıştım bu albüm hakkında. Ayrıca okumak isteyen olursa bir yerde paylaşabilirim yine.  Velhasıl geçtiğimiz yılın Mart ayında OSSİ Müzik etiketi ile yayınlanan ‘’Şimdi 90’lar’’ kendi içinde bir ilk olma özelliğini taşıyor. Türkiye’nin yeniden 90’ların müziği ile bu ilk özel buluşmasında kısa bir görüş ile yer almanın ayrıca mutluluğundayım ki şarkıların yanında gerçekten güzel de bir yazar kadrosu, görsel bir ziyafet var burada. http://www.ossimuzik.com/yeni/album.php?aid=62 adresinden bu albümü detaylı olarak inceleyebilirsiniz.

Kuşkusuz 90’lar bir değil bin albüme ancak sığar. Sadece kaliteli sadece hafızalarımızda önem teşkil eden şarkıları ile değil en kötüsü ile bile yani bütünü ile çok şey yazılmalı, çizilmeli, konuşulmalı üstüne. Yine de önceliği ulaşılabilen şarkılara değil de ulaşılmayanlara ayırabilecek projeler olsa keşke. Ama bunda elbette prodüktörlerin bir suçu yok, birçok firma elindeki hakları ile acaba nerede? Eminiz ki o denli koşturma işlerine de kimse girmek istemiyordur kolay kolay ve bu durum soru işaretleri ile yol almaya devam ediyordur kendi içinde. Ben bu serinin devam etmesini istiyorum elbette yine böyle doğru isimlerle, inanan bir ekiple yoksa yakın bir zaman sonra ortalık gerçekten karışacak ve 90’lar üzerinden herkes prim yapmanın peşinden koşacak. Umarım anılarımız tazelenmeye çalışılırken kaçacağımız bir hâl haline gelmez.

 

Doksanlar Şarkısı Ateşi: Düetler

Bugünlerde olduğu gibi çok değil albümde birlikte yan yana gelmeler ya da ticari vb. bir beklenti içinde değil 90'lı yıllarda gerçekleşen düetler. Elbette aşağıdaki listede olmayanlar (ki herhangi bir sıralama da yoktur bu listede) olacaktır, unutulmuş olduklarından değildir. 90'lı yılların düetleri bir başka lezzettir.

01 - Umay Umay & Mete Özgencil - Düşmedim Daha: Sözleri Mete Özgencil'e müziği Hakan Tunçkıran'a ait olan bu çalışma 1996 yılında yayınlanan ikinci Umay Umay albümü ''Naylon''da yer almıştı. Klibi ile de dikkat çeken şarkı bugün bile kalbimizin bir başka çarpmasına sebeptir.

02 - Gülay & Mutaf - Hüküm: Anonim bir esere Aysel Gürel'in sözleri, Derya Köroğlu'nun düzenlenmesi eklendi ve ''Hüküm'' 98 yılında kalbimizi bir başka fethetti. Mutaf, İki albüm yaptıktan sonra mesleği olan doktorluğa Gülay ise başka bir tarzda müzik yolculuğuna devam etti.

03 - Aşkın Nur Yengi & Harun Kolçak - Bile Bile: Önceki sahne birliktelikleri ne güzel ki Aşkın'ın ilk albümünde de kendini gösterdi ve ''Sevgiliye''nin en güzel şarkılarından biri oldu ''Bile Bile''. Şarkıyı daha sonra Sezen Aksu (Söz yazarı ve bestecisi) Yaşar Gaga yorumu ile de dinledik.

04 - Bendeniz & Harun Kolçak - Elimde Değil: Kolçak birkaç yıl sonra Bendeniz ile bir sürpriz yaptı ve iki şarkıdan ve iki remixinden oluşan ''Biz'' isimli çalışmayı sundular bize. Sürpriz bir buluşmaydı ve bu ikiliyi ve bu iki şarkısınından özellikle ''Elimde Değil''i çok sevdik biz.

05 - Deniz Erdoğan & Yıldız Tilbe - Giden mi Sürgün Kalan mı?: ''Otogargara'' isimli tiyatro oyunun en özel lezzetlerindendi bu şarkı ama Deniz Erdoğan'ın albümüne alması ile, Yıldız Tilbe'nin kendisine eşlik etmesi ile bambaşka bir boyuta taşındı. 97 yılının ayrı saklanacak bir yolculuğu ve asla bulunamayan yanıtı.

06 - Leman Sam & Vedat Sakman - Herneyse: Leman Sam yeni albümünün hazırlığında. 98 yılında yayınladığı ''İlla''dan sonra yeni bir albüm yapmadı Sam, bu yayınlanmış son albümünün bu son şarkısını Mehmet Teoman kaleme almıştı. Beste Vedat Sakman'dı ve birlikte yorumlamışlardı.

07 - Zuhal Olcay & Aşkın Arsunan - Düet: Zuhal Olcay'ın 93 yılında yayınladığı üçüncü albümü ''Oyuncu''da yer alan ''Düet'' Leyla Tuna & Onno Tunç birlikteliğinden doğan özel şarkılardan biriydi. Bu düet çok fazla ses getirmedi belki ama yakalamış olan insanlar değerini fazlası ile bildi.

08 - Sinan Erkoç & Fatih Erkoç - Coşacağım: Pop çizgide ilk albümünü 93 yılında yayınladı Sinan Erkoç. Albümde birçok değerli müzisyenin yanında ağabeyi Fatih Erkoç'unda büyük desteğini aldı ve şarkılardan biri olan ''Coşacağım''da ikili gerçekten coştu, su gibi aktı şarkı yıllardan bugüne aynı renginde.

 

MP3

 

Eurovision 90’ları: 1991 Eurovision Türkiye Finalleri

1991 Eurovision'dayız. Roma'da gerçekleşen yarışmada ülkemizi temsil eden şarkı ''İki Dakika''. ''Bir dakika olmadı iki dakika ile katılıyoruz'' gibilerinden manşetler hatırlıyorum o yıldan mesela. Ülkemizi temsil eden İzel Çeliköz & Can Uğurluer & Reyhan Karaca üçlüsü. Sözler Aysel Gürel müzik Şevket Uğurluer imzası. Orkestrayı Turhan Yükseler yönetti. Şarkımız fena değildi, aldığı derece 22 ülke arasında 44 puanla 12.lik oldu ki aslında bu da fena değildi.

O sene ülkemizi temsil etmek için 14 şarkı başvurmuş. Birinci olan grubumuzu saymazsak en ilginç birliktelik Candan Erçetin, Erdal Çelik, M.Ali Erbil, Çiğdem Tunç dörtlüsünden oluşan 4x1 grubu olmuş kesinlikle. Bunun dışında Arzu Ece & Gür Akad ve Melis Sökmen & Ercüment Vural, Rüya Ersavcı & Grup Turkish Delight ve Grup Festival dışında solo katılımları görüyoruz ki iki şarkı ile Cenk Sökmen ve Fatih Erkoç, beraberinde Şebnem Özsaran, Sonat Bağcan, Cemil Sağyaşar ve bir dönem Mavi Işıklar grubunun üyelerinden Adnan Göyken diğer finalistler. Adnan Göyken'in yarışma şarkısı ''Hamburger'' nasıl bu seçmelerde yer bulabilmiş çok ilginç ama ötesinde bugün bu sene adına yarışan şarkıları ne yazık ki anımsayan sadece yarışmanın takipçileri, belki biraz ''Turkish Delight'' öne çıkabilir ki albümünde yer verdi çünkü Ersavcı.

O sene yarışmanın birincisi iki tane oldu. Fransa ve İsveç'in oylamalarına bakıldı ve İsveç'in daha çok yüksek puana sahip olması seneye yarışmayı bu ülkeye taşıdı. 1992'de yarışma Malmö'de gerçekleşecekti ve ülkemizi Aylin Vatankoş temsil edecekti.

 

İzel Çeliköz & Can Uğurluer & Reyhan Karaca - İki Dakika

 

Bir de onlardan dinleyelim ...

 

Ayın Konukları:  Cem & Özgür Şahin

Cem ve Özgür. Almanya'da yaşıyorlar kendileri. İnternet üzerinde başlayan dostluğumuz o günden bugüne müzik adına paylaşımlarla ayrı bir renkleniyor. İkisinin de özellikle 90'lı yıllara ve müziklerine büyük bir hayranlığı var. İkisi ile de müzik zevki konusunda pek ayrı düşmüyoruz ki Özgür ile ayrıca Eurovision sürecinde bo sohbetlerimiz daha bir hareketleniyor. Velhasıl bu ay kapılarını çalıyorum kendilerinin ve hadi bize 90'ların kalbinizi fetheden, bugün bile çok ayrı sakladığınız albümlerinizi yazın ve hatta birkaç kelime ile de anlatın onları diyorum, kırmıyorlar. Sözü kendilerine bırakıyorum.

 

Cem Şahin

İzel-Çelik-Ercan - Özledim (1991)

1991 çıkışlı ''Özledim“ albümü Türk Pop Müziği tarihinde ilk defa üç yorumcudan oluşan bir grup projesi olan İzel Çelik Ercan'a aittir. Söz konusu üç kişilik grup aynı zamanda bu (tek) albümden sonra dağılan da ilk gruptur. Konservatuvar eğitimli grup üyeleri ağırlıklı olarak Ercan Saatçi imzalı eserlerle hazırladıkları düşük bütçeli bu albümle geniş bir dinleyici kitlesini yakalamayı başardı. Hemen tüm şarkılarda ön planda tutulan İzel'in güçlü ve etkileyici vokali dikkat çekicidir. Albümün hit şarkisi ''Dönmelisin“ (grubun adeta 'dördüncü' üyesi şeklinde ifade edilebilecek) Ufuk Yıldırım'a ait olup, o dönemde Kibariye'nin yorumuyla daha da geniş kitlelere ulaşmıştır. ''Özledim“ ile akdenizin ılık melodileri ve''Ara Ara“ ile kıvrak doğu tınılarının yanı sıra, İzel'in yalın ama duygu yüklü bir yorumla seslendirdiği ''Avuçlarım Kanıyor“ ve bir İzel - Ufuk Yıldırım düeti olan ''Sus“ albümün öne çıkan ve her zaman zevkle dinlenebilecek eserleridir.

Asya - Asya (1994)

Asıl adı Tülay Keçialan olan Asya, Nilüfer'in desteğiyle ilk albümünü dinleyicinin beğenisine sundu. Ses ve yorum bazında Nilüfer'i bir hayli andıran Asya'nın albümünde Nilüfer isminin sunduğu ekip avantajı gözden kaçmadı; albümün ilk klip şarkısı ''Vurulmuşum Sana“ sözleri Aysel Gürel'e bestesi Onno Tunç'a ait hit olan eserdir. Albümün yarıya yakın bestesi yabancı eserlerden aranjmanken diğer yarısı Onno Tunç dışında Erdinç Şenyaylar, Ercüment Vural ve Buğra Uğur gibi güçlü isimlere aittir. Nilüfer ve Leyla Tuna da söz yazarı olarak katkıda bulunmuşlardır. Asya'nın ''Vurulmuşum Sana“daki yoğun lirik, ''Uçtum Seninle“ ve ''Romantik Aşk“ gibi hareketli eserlerdeki coşkulu yorumu bir yana, bilhassa slow eserlerdeki muazzam yorumu dikkat çekicidir; öyle ki ''Yoksun Sen“ kusursuz yorumlanan bir türk pop müziği balladı olmuştur. Asya ''Teslim Oldum“da tutsaklığın itirafını, “Son Gece“de bitişin hüznünü ve ''Neyleyim“de yalnızlığın şiddetini büyüleyici sesiyle  kalburüstü bir yorumla aksettirmiştir.

Leman Sam - Eski Fotoğraflar (1994)

Leman Sam, bu albümüyle kemik dinleyicisinden sıyrılıp daha geniş kitlelere ulaştı! Sanatçı, çekirdek müzisyen paletini Şehrazat, Ümit Sayın, Aykut Gürel gibi 90'lar pop müziğinin popüler isimleriyle genişletip, iyi şarkı seçimiyle de nitelikli bir albüme imza attı. Renkli bir klibe de sahip olan ''Allah Kolaylık Versin“ müzik kanallarında ve radyolarda sıkça çalınan şarkısıydı albümün. Albüme ismini veren ''Eski Fotoğraflar“ akustik enstrümanlar eşliğinde ve Sam'ın ironik yorumuyla gayet iyi bir açılış şarkısıydı. ''Terk-i Diyar“ ve ''Deli Balım“ Leman Sam'ın hüzün, ''Her Gün Pazartesi“ kasvet ve Ümit Sayın'ın ''Aşkımdan Vazgeçme“si tutku kavramlarını lirik sesi eşliğinde dile getirdiği seçkin eserleridir albümün. Öte yandan ''Allah Kolaylık Versin“e rağmen ''Al Fadimem“, ''Ceyran“ gibi folklorik eserlerin albümün tümüyle popüler bir zemine kaymasını engellediği de düşünülebilir.

Bendeniz - Bendeniz 2 (1995)

Neslihan Yargıcı'nın 'Abajur Kız'ı Bendeniz'in umulmadık bir başarı yakalayan ilk albümünün ardından genç şarkıcının piyasada tutunma baskısı altında yaptığı, imaj yerine iyi şarkılar yapmaya odaklandığı, kendi diskografisin en iyi albümü ''Bendeniz-2“yi yayınlandı. Bendeniz'in besteci kimliği avantajıyla eldeki malzemeden çok iyi bir iş çiktı ortaya. 12 şarkının nerdeyse tümünün aynı güzellikte oluşuyla dinamik bir albüm oluştu. Ümit Sayın'ın ''Gönül Yareler İçinde“si Bendeniz'in tizlerdeki mevcut ses rezervinden yüz akıyla çıktığı bir klasiğe dönüşürken, ''80 Günde Devri Alem“ pop ve oryental iki ritmi birbirine kombine eden eğlenceli bir şarkı olarak vücut buldu. Kız kardeşi Derya'nın Kuşadası Şarkı Yarışmasında seslendirdiği ve 2. olduğu ''İstemiyorum“ da bu albümde Bendeniz yorumuyla unutulmazlar arasına girdi. Albümün yüksek dozajlı melankolisi ''Kapında Günlerim“ de Onno Tunç'un muazzam gitar solosu, Emel, Harun Kolçak, Ercüment Vural, Melis Sökmen, Demet'ten oluşan geniş -geri vokal- yelpazesi, akustik şarkı aranjeleri, slogandan ve süsten arınmış şarkı sözleriyle, nihayetinde  'samimiyeti sahici' bir albüm bıraktı geriye.

Nükhet Duru - Gümüş (1996)

Güçlü yorumcu Nükhet Duru, 1996 yılında gayet iyi bir repertuvara sahip ''Gümüş“ albümünü yayınladı. Duru, geniş yelpazeli bir dinleyici kitlesine ulaşabilmek adına 'melodik çeşitlilik' tezini benimsemiş, bu bağlamda besteci kapasitesini genişletme yolunu seçmişti. Özkan Uğur'un güçlü geri vokaliyle de renklenen albümün açılış şarkısı Mete Özgencil'in sözlerini yazdığı bestesi Yıldız Usmanova'ya ait ''Nerde“dir. Bunu takiben 'Ah Canım Vah Canım Ahmet'e ait ''Hoba“, Bora Öztoprak'ın ''Melekler“, Gökhan Kırdar'dan “Yeniden“, Nazan Öncel'den ''Döktür“, Şehrazat & (AF Grubu'ndan) Asrın Tuncer  ortak çalışması ''Yolun Uzun“, sözlerini Bora Ebeoğlu'nun yazdığı Goran Bregovic bestesi ''Dolunay“ Sinemanın Sultanı'nın onore edildiği Derya Köroğlu bestesi ''Türkan Şoray'ın Gözleri“ gibi şarkılar Nükhet Duru'nun titiz ve kusursuz yorumuyla albümde yer alan diğer şarkılar.

 

Takip eden diğer beş albüm

Ayşegül Aldinç –  Benden Söylemesi (1991)
Sibel Tüzün - Ah Biz Kızlar (1992)
Harun Kolçak - En Büyük Aşk (1993)
Seden Gürel - Aklımı Çelme (1994)
Mine - Oyun Bitti (1995)

 

 

İzel Çelik Ercan - Özledim

 

Özgür Şahin

Aşkın Nur Yengi - Hesap Ver (1991)

Pop Müziğin 90'lı yıllardaki patlamasının öncüsüdür Aşkın Nur Yengi ve tüm ihtişamıyla orada bir sembol gibi durur. Henüz ikinci albümüdür ki onu zirveye taşır, ilk dinleyişte insanı sarsan Aykut Gürel düzenlemesiyle ölümsüzleşen, Şehrazat sözü-bestesi olan "Hesap Ver"den ismini alır. "Serserim Benim"deki saksafon ezgisi bile gencecik Uzay Heparı'nın müzik dehasını müjdeler bize. "Sevgilim" ve "Elveda"daki Aşkın yorumu bir baskadır. "Ayıpsın"da Sezen Aksu'nun, "Zehir Gibisin"de Seden Gürel'in, "Serserim Benim"de Sertab Erener'in ve "Nazlanma"da Levent Yüksel'in geri vokalleri son derece başarılıdır. Bir hızlı, bir slow istikametindeki şarkılara ozanlığını adayan Sezen Aksu'nun sonraki projeleri için dinleyici beğenisi bu eserle güvence altına alınır. Albümün seçkinliği "Karanfil" gibi bir unutulmazın kapanışıyla mühürlenir. Şişe çalmaya özenenlerde, küçük kasetçi dükkanları veya kaset satan pazar arabalarında anımsarım bu albümü !

Seyyal Taner – Alladı Pulladı (1991)

Siyah önlükten kravata geçişimde tanıdım. Popun patlamasına öyle yakışmıştı ki dansı-enerjisiyle Yonca Evcimik'i bile aşıyordu. 70'lerden gelen Yeliz, Nil Burak gibi isimlerin arasından kolaylıkla sıyrıldı. Bir milyonu aşan satışıyla Güneş Plakçılık‘ın gözdesiydi. Albüm, başta Ercan Irmak'ın zurnası dahil davul, kanun, elektro gitarla bir pop-folk cümbüşüydü. Açılıştaki Fahir takoğlu bestesi "E N'olmuş Yani"nin garip sözlerinde "Kah seyrettim ben alemi, Kah seyretti alem beni" gibi Nesimi göndermesine bile rastlanabiliyordu. Eda-Metin Özülkü "Alladı Pulladı" şarkısıyla ilk hitlerini yaratmıştı. Ömer Civano - Kemal Borazan şarkısı "Şiirimin Dili" ve Seyyal Taner sözü-bestesi olan "Sen Çok Yaşa" türküseverlerin dahi gönlünü çaldı. "Akşamcı Arif" keyifli bir kapanış şarkısıydı. Slowlar da çok güzeldi: "Hata", "Bir Kış Daha"... Bestesini  Yavuz Çuhacı'yla yaptığı "Dövmesin Yüreğime" ise Seyyalciler icin bir külttür. Şafak Karaman'lı Müzik Dergisi listelerinde, TopPop dergilerinde anımsarım ve Seyyal'le birileri de anımsar beni :)

Sertab Erener - La'l (1994)

Uzay Heparı, o talihsiz kazadan önce iki albümle ilgileniyordu: "Kinalı Bebek" ve "La'l". Bunlardan ikincisi, sadece akustik olup, en güzel enstrüman olan şarkıcının sesinden gücünü alıyordu. Uzay'ın yarım bıraktığı işi Erdem Sökmen, Levent Yüksel, Mustafa Sandal ve Turhan Yükseler tamamladi. Albüm kapağındaki kırmızı güller Uzay içindi. Fahir Atakoğlu'nun eşsiz besteleri "La'l" ve "Dargın Değilim"deki hüzne, İtalyan bestesi "Masal"daki coşkuya, Sezen Aksu şarkısı "Gel Barışalım Artık"taki öfkeye, Sertab'sız asla ulaşılamazdı. Atilla Özdemiroğlu bestesi "Erkeğim"deyse gitar eşliğinde yorumculuğunu konuşturuyordu. "Rüya", "Sevdam Ağlıyor" ve "Mecbursun" akla ilk gelenler olsa da, hiçbir şarkı diğerini geçmeyecek şekilde bütünlük sağlar. Buzlu bir camın arkasından dinliyormuş hissi bırakan albüm, Sertab'ı en güçlü kadın ses yapmakla kalmaz, adeta fenomene dönüşür. Ne de olsa kirlenmemiş her kulak, doğru müziği tanırdı. Ne zaman Deniz Gezmiş ve Adnan Menderes'i düşünsem bu eseri anımsarım.

Nazan Öncel - Göç (1995)

Devleşen müzik dünyasından kaçışın öyküsüdür "Göç". Sanatta gidişlerin özgünlüğe varışı. Nazan Öncel'in kemik dinleyicisi de yaratılmıştır. Kendisi de "Beni asıl seven 'Göç' dinleyicileridir'' demiştir. Akustik gitarın telleri arasından yaratılan melodi zenginliğiyle, gitarla hüznün birleşiminde Bob Dylan, protestliğinde Ahmet Kaya, "İnsan diyorlar aslıma, aslımız topraktır." dizesiyle içindeki Veysel'le tanıştık. Konsept albümlere en güzel örnektir. "Nazlı Ay"ın ağıdından "Göç"ün dinginliğine geçiş müthiştir. Sürekli çaldığını düşlediğim bi barok şarkısı ruhuna vakıf "Gidelim Buralardan"la açılan göçün öyküsüne güçlü perküsyon vuruşlarına sahip "Vesaire" ile nokta konur. "Sen Beni Öldürüyorsun"daki viyolonselse beni öldürür. "Aşk Olmalı" ve "Bir Şarkı Tut"un ruhları 70'lerdir. Nazan Öncel & Hamit Ündaş'ın enfes işbirliğinde bir daha aynısı gelmeyen bu yapıtı, walkmaniyle karanlık sokaklarda dolaşan büyük şehrin yorgunlarında anımsarım.

Hümeyra - Beyhude (1997)

Yalnız günlerimin arkadaşı olan bu albüm "Dünya yalan dünyadır. Üstü altı rüyadır" Mehmet Teoman'ın, Yulduz Usmanova'nın hüzünlü ezgisinde hayat bulan bilge dizeleriyle "Beyhude"lik içerisinde başlar; kırık, yorgun, çaresiz bir kalbin acıları "uzak bir ada gibi yalnız yaşarsa öyleyim"in kabulüyle benimsenir. "Bana bıraktığın geceyi neyleyim"le ayrılığın buruk yürükü taşınır. Yıldırım Türker'in ''İncitme Beni“si kadar MehmetTeoman'ın şarkı sözleri de, olgun kadına övgüdür. Her şeye rağmen umudun önemi "Yüreğim Var",  ruhun tesellisi "Dans Et" ve aşka dair farklı beklentilerimiz "Debelenen" ile vurgulanır. Loreena McKennit'in tanıdık melodisi Talibi'nin dizelerinde "Olmaz"la en soft haline erişir. Vedat Sakman bestesi "Göçtü Gitti" Türkçe sözlü blues şarkıların en güzellerindendir. Hümeyra'nın her şarkının ruhunu yorumculuk zenginliğiyle yarattığı bu albümü, sonsuz bir labirentin içindeymişcesine, bir kez daha dinleme arzusu yaratır. Emeği geçenlerin "en iyisini" verdiği, "zamanı ve aslında son şarkısı olmayan" bir yapıttır.

 

Takip eden diğer beş albüm

Nilüfer - Yine Yeni Yeniden (1992)
Levent Yüksel - Med-Cezir (1993)
Sezen Aksu - Işık Doğudan Yükselir (1995)
Demet - Sımsıcak (1998)
Sertab Erener - Sertab Erener (1999)

 

 

Aşkın Nur Yengi - Hesap Ver



90'lar Performans: Sev Dünyayı

''Sev Dünyayı'' bir enteresan proje. Dünyayı sallayan ''We Are The World'' şarkısının bize uyarlanan ilk versiyonu gibi bir şey. Sene 1992 ve Unicef & TBMM desteğine Raks Müzik katkısı. Sözleri Cem Karaca ve Cem Ayhan birlikte yazıyor bu şarkıyı. Müzik Atilla Şereftuğ ve Daniela Simmons imzası ki düzenleme de Şereftuğ'a ait. Şarkının önemli de bir kadrosu var ki o isimler şunlar: Ajda Pekkan, İbrahim Tatlıses, Muazzez Abacı, Cem Karaca, Leman Sam, Fatih Erkoç, Sibel Egemen, Neco, Selçuk Ural, Seden Gürel, Ayşegül Aldinç ve Gül Erda.

İki kaset olarak biri mavi biri pembe kapaklı basılıyor ''Sev Dünyayı''. Bu şarkı her iki kasette de yer alıyor. Ötesinde kasetlerde katılan sanatçıların ya da Raks Müzik bünyesindeki sanatçıların birer şarkıları dinleniyor. Mavi kapaklı basılanda Ajda Pekkan'ın Eylül 91 İzmir Açıkhava Tiyatrosu'ndan bir performansı yer alıyor ki ''Sensiz Yıllarda'' bu güzel bir sürpriz oluyor. Bizim ülkemizde konser albümleri kültürü yok maalesef, madem böyle kayıtlar var elinizde bassanıza işte o süre içinde dinleyelim böyle tertemiz.

Şarkının klibine ne yazık ki hiçbir internet sitesinde ulaşamıyoruz. Ama şarkıyı çok temiz olmasa da dinlemek ve anımsamak mümkün.

 

Sev Dünyayı

 

Kayıp Aranıyor:  Yılmaz Sarper

1997 yılında ilk albümünü yayınladı Sarper. Altın Çocuk lakabı ve Özer Plakçılık etiketi ile yayınladığı ''Hatıralar Olmasa'' isimli ilk albümü ile ilgili hiçbir fikrim yok ama ikinci albümü yani bir sene sonra yayınladığı ''Aşkınla Sarhoşum'' üzerinde konuşabileceğimiz bir albüm.

Sarper bu albümünde bir kere Nazan Öncel'den bir şarkı almayı başarmıştı ki albümün ilk şarkısı olan ''Ben Babamın Oğluyum'' Erhan Bayrak düzenlemesi ile yer almıştı ve dikkatler üzerine çekilmişti. Beraberinde Seda Akay, Halil Karaduman, Suat Suna, Aşkın Tuna, Aydın Sarman, Mahmut Oğul imzalarına rastlamıştık bu albümde bir de Amr Diab coverı yer almıştı ki BMG etiketi ile yayınlanmıştı bu çalışma. Yani fırtınalar kopartabilir miydi üstüne gidilseydi bence evet ve hatta bugünlerde nerelerde diye sormayabilirdik bile kendisini. Ama bir şekilde bir şeylerin istediği gibi gitmediği belli.

Ben bu ikinci albümü sürecinde Avşa festivali sonrasında tanışma şansını bulmuştum kendisi ile. Yeni bir albüm hazırlayacağını söylemişti ama öyle bir albüm hiç olmadı. Belki bir gün yeniden karşılaşırız. Bizi duyuyorsa o yılları konuşmak için buradayız.

 

Yılmaz Sarper - Ben Babamın Oğluyum

 

Poster: Yeliz & Emel Erdal

1992 / Haklıydın & Sil Baştan kasetinden

1990 / Alaturka Benim Canım kasetinden

 

 

KASIM 2011 / Sayı: 02

 

 

Diğer Sayılar