müzik
- hâl / Engin Gürkey
- Öncelikle bir gün için müzik yapmak var mıydı düşlerinizde yoksa her şey zamanla kendi kendine mi gelişti? Müzik ile ilk tanışıklığınızı ve ilk dostluğunuzu öğrenmek istiyorum sohbetimizin başında. Konservatuar eğitiminizi vurmalı çalgılar üzerine ayrıca yüksek lisans yaparak tamamladınız. Bu tanışıklık, dostluk nasıl bir aşka dönüştü peki yolculuğunuzda?
- Benim ilk oyuncaklarım hep vurmalılar oldu. İlk hatırladığım, annemim örgü şişleri ile boya kutuları ve teneke kovalar… İlk perküsyon sevgimi derslere dönüştüren rahmetli babam olmuştur. 8 yaşımda onu kaybedene kadar babam bana ömür boyu sürecek bir aşkın anahtrını vermişti. 8 yaşında İstanbul Belediye Konservatuvarı yatılı bölümü ile başlayan eğitim süreci, devamında bugünkü adı ile İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarından 1992 de mezun oldum. Sonrasında yüksek lisans ve konservatuvarın perküsyon eğitim görevliliği ile devam eden eğitmenlik süreci ve eğitmenliğin yanında klasik orkestra müzisyenliği… Ama itiraf etmeliyim ki her zaman çalmamak isteyen ve araştırmacı bir müzisyen kimliğine sahip olan bir müzisyen olarak hep dediğim gibi önce müzisyen sonra eğitmen olarak kendimi görmekteyim.
- İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası başta olmak üzere ülkemizin saygın birçok orkestrasında grup şefi olarak konserler verdiniz ve ülkemizi birçok festivalde temsil ettiniz. Genç yaşta edinmiş olduğunuz bu başarı sizi nasıl etkiledi ve nasıl hız kattı hayatınıza ya da nasıl tecrübelerdi yaşadığınız ve kazandığınız o yıllarda? Bugün baktığınızda nasıl bir dolulukta yanınızda?
- Orkestra perküsyonculuğu yıllarımı unutamam. Daha lise 1'nci sınıfta İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasında sevgili hocam Yücel Berrak'ın teşvikiyle konuk müzisyen olarak çalmaya başlamıştım. En büyük avantajım eğitim yıllarında her zaman profesyonel usta eğitmenler ile çalarak tecrübe edinmem oldu. Ülkemizin bir çok senfoni, oda müziği ve tiyatro gibi çeşitli toplulukları ile yurt içi ve dışı konser ve festivallerde yer aldım.
Klasik perküsyon ile başlayan akademik kariyerime, perküsyonun dünyanın en eski ve en zengin enstrüman gurubu olması sebebiyle içerisinde zaman bir çok coğrafya ve kültürle tanışarak müzikal donanımımı arttırdığımı düşünüyorum.
- Benim en çok merak ettiğim vurmalı çalgılar adına ... Yani siz daha sonra bu enstrümanın üzerine o kadar gittiniz ki klasik olanları ile de yetinmediniz örneğin. Önce bir atölye ve daha sonra da bir topluluk kurdunuz ve yine konserler, festivaller birçok etkinlikte katkıda bulundunuz, bunu az sonra soracağım. Bize vurmalı çalgıları ve ruhunu, sizi alıp taşıdığı bu noktayı ve yine size göre kişiye verdiği hazzı, kattığı heyecanı kısaca özetlemeniz gerekirse neler diyebilirsiniz bize?
- Doğada var olan her türlü hareket ve sesin oluşumunda ritim bulunmaktadır. Dünyanın dönüşündeki, mevsimlerin, gece ve gündüzün oluşumundaki ritim nasıl doğanın düzenini sağlıyorsa müzikteki ritmik yapı da müziğin yaşamsal düzenini sağlamaktadır.
Davul oluşturulmadan önce, el çırpma ve ayakla yere vurma suretiyle insan bu amaç için salt vücudunu kullanmıştır. Günümüzde kullanılan vurmalı çalgıların oluşumu ve gelişmesi bütün ırkların tarihi ile yakından bağlantılıdır. Herkesin ritim duygusu olduğuna göre ben herkesin bir ritim enstrümanı çalabileceğini hemd e her yaşta bunu yapabileceğini düşünüyorum. Çünkü hayat ritmin ta kendisidir.
- Bize kurucusu olduğunuz ritim atölyenizden biraz bahsedebilir misiniz, yine buradaki çalışmalardan ve gösterilen ilgiden, yine bu atölyeyi özellikle taşımak istediğiniz bir yer var mı? Kimlerle ve hangi şartlarda yol alınıyor ve alınmaya devam edilecek burada. Yine grubunuzdan da konuşalım istiyorum. Nasıl bir araya geldiğinden nasıl ilk albüme gelindiğine ekibi tanımak istediğimizde, nasıl bir birliktelik paylaştığınız?
2000 yılında başlattığım perküsyon atölyesi çalışmaları, uzun yıllar içerisinde gelişen çalışma ve birikimlerimin yansıması olan bir oluşumdur.
Ülkemizde akademik olarak yer almayan dünya perküsyon ve ritim eğitiminin eksikliğine dikkat çekerek 2000 yılında yazmaya başladığım müfredat (“Dünya Perküsyon ve Ritimleri" – Engin Gürkey), atölye eğitmenleri Türker Çolak, İlker Çolak ve Şirin Gürkey tarafından verilmektedir .
Atölyede 3-7, 7-13, 13-17 yaş grupları ve yetişkinler için, başta Türk ritim kalıpları ve çalgıları olmak üzere; Türk, Klasik Batı, Latin Amerika ile Afrika perküsyon ve ritimlerine dair perküsyon topluluk eğitimi verilmektedir.
Birçok müzisyenin okulu olmuş atölyemde yetiştirdiğim müzisyenlerle birlikte 2001 yılında Engin Gürkey perküsyon topluluğunu kurdum. Kendi yazdığım kompozisyonları ve bunlarla beraber farklı kültürlere ait perküsyon ve ritimleri Gürkey Perküsyon Atölyesi ile müzikseverlere sunmaktayız .
- ‘'World Of Percussion''. Birçok farklı kompozisyon birçok farklı vurmalı çalgı eşliğinde ulaştı dinleyiciye. Albüm yapmak fikri vardı da bu amaçla mı çıkıldı yola yoksa yakalanan bütünlük bir zaman sonra hazır mıydı artık? Daha sonra nasıl bir süreçti yaşadığınız, stüdyo ve eserler seçilirken neler dikkate alındı tarafınızdan? Yine sizden dinlemek gerekirse kimlerin desteği ve emeği geçti bu albüme, size göre nasıl karşılandı dinleyicide, ne tarz gözlemlerdi edindiğiniz?
- 2005 yılının sonunda yayınlamış olduğum ‘World of Percusion' adlı albümünde perküsyon müziğine ve perküsyon topluluğuna dikkat cekmeyi amaçladım. Topluluğum ile birlikte basta Latin Amerika , Afrika, Türk ve Klasik perküsyon kompozisyonlarını seslendirdik. Perküsyonun sadece ritmik yapısını değil müzikal ve akademik çeşitlilik yönünü de öne çıkarma amacı taşıyan bu projede, konuk sanatcılardan Yıldız Kenter'in seslendirdiği ve Nazım Hikmet'e ait olan ‘Yasamak Ne Güzel sey', Turay Dinleyen'in keman solosu esliğinde kuvvetli bir perküsyon altyapısı sunan ‘Süleymaniye', Suren Asaduryan'ın duduğu ile tekrardan hayat bulan ‘Hovernelan', Ercan Irmak ile Hüsnü Şenlendirici'nin bir araya geldigi ‘Enginey' ve Murat Usanmaz'ın bu albüm için bestelemiş olduğu ‘Mi Bulerias' adlı parçaları da dinlemek mümkün. Albüm bir yıl süren çalışmanın sonunda müzikseverlerle bulustu. Bu süre içinde 150'ye yakın vurmalı çalgı kullanıldı .
- Bir söyleşinizde okumuştum yine ‘'World Of Percusion'' adına, sizin için özel bir anlam taşıyordu mesela. Çünkü içerdiği ritim ve çalgılar ile farklı coğrafyaları buluşturuyordu ve bu sizin bir gün gerçekleştirmeyi istediğiniz hayalinizdi. Peki müzik adına başka hayalleriniz var mı böyle? Yine yakın zamana dair belirlenen projeleriniz neler? Sizi ve ekibinizi bizlerle buluşturacak yeni bir albüm ya da bir konser takvimi ya da ilk kez öğreneceğimiz bir başka sürpriz proje?
- Esas sürrizim bu yıl olacak, yıllar içerisinde besteci kimliğimi oluşturacak bir çok deneyimim ve birikimim olmuştu, özellikle Yansımalar yılları. Daha sonrasında kaleme aldığım ezgilerimi düzenleyerek oluşturmaya başladığım beste ve düzenlemelerimden oluşan Engin Gürkey Ensemble ile konser çalışmalarım devam etmekte ve bu yıl içinde de kalbüm kayıtları bitmiştir. Bu albüm kayıtlarında yine değerli müzisyen arkadaşlarımla çaldık: Hüsnü Şenlendirici, Ercan Irmak, Mısırlı Ahmet, Maarcel-Rami Khalefi,Yansımalar. Umarım en kısa sürede sevgili müzik dostlarımla bu albümümü paylaşırım.
Kendi coğrafyamızdan motiflerle bezemiş, akustik yapıda, farklı kültür ve disiplinlerden gelen müzsyenlerin bir iz düşümü …
Engin Gürkey - PERKÜSYON, Turay Dinleyen - KEMAN-UD, Kürşad Deniz – PIANO, Özgür Salıcı – KONTRABAS, Ali akdeniz - NEY
- Yine besteci ve stüdyo müzisyeni imzanız zaman zaman çeşitli albümlerde kendini gösterdi bizlere. Örneğin çok başarılı iki grup olan Yansımalar ve İncesaz albümlerini biliyorum, bunlarla birlikte yine Donovan Mixon var öğreniyorum. Yine bir tiyatro oyunu ve şiir albümü de sonrasında. Biraz da bu yanınızı dinlememiz mümkün mü sizden? Bu içinde yer aldığınız projeleri nasıl yorumluyorsunuz mesela? Orada olmak, çalmak, katkıda bulunmak? Farklı müzik türlerine de açık mısınız? Mesela bir gün için özellikle çalışmayı istediğiniz bir müzisyen ya da çalmayı istediğiniz bir orkestra var mı?
- Bahsettiğiniz grup ve topluluklar benim için çok önemlidir. Sadece müzikal anlamda değil, her biri birbirinden değerli müzisyen arkadaşlarımı burada sevgiyle anmak isterim. İyi müzik iyi müzisyenle yapılır sözünü hatırlatmak isterim. O yıllar çok önemli deneyimler kazandım .en önemlisi Türk müziği adında oldu.yepyeni müzisyen dostlar, makamlar ve usuller ile tanışmamdır. Bunun yanında şiir ve oyun müziklerim var.ama daha sonraları için sorarsanız, bir film müziği olabilir. Şu aralar dünyaca ünlü Lübnanlı ud sanatçısı Marcael Khalefi ile konser yapmayı planlıyoruz.
- Bugün hâlen İ.Ü.D.K Vurmalı Çalgılar bölümünde öğretim görevlisi olarak hayatınıza devam ediyorsunuz. Burada da sormak istediğim bir eğitmen olarak günümüzün gençlerinin müziğe özellikle vurmalı çalgılara olan ilgisi ve bakış açısı, zira son yıllarda özellikle kendini gösteren bir müzik anlayışı bu. Yine her konuğuma sorduğum soruyu burada size de sormak istiyorum. Gerek vurmalı çalgılar ile gerekse müziğin herhangi bir başka dalında ya da enstrümanında kariyer yapmak isteyenler okurlarımıza ne gibi mesajlar verebilirsiniz?
- Bu yıl bünyesinde ilk defa perküsyon bölümü açan İ.T.Ü Miam da eğitmenliğe başladım. En önemlisi: kendi yazdığım dünya perküsyon ve ritimleri eğitim programımın burada müfredat olarak kabul görmesi beni çok etkilemiştir.
Ama başa dönersek ilk olarak istemek ve gönülden severek çalmak,çalışmak ve araştırmak gerekir. Genç perküsyoncu arkadaşlara önerim zamanlarını iyi değerlendirsinler ve eğitim için doğru girişimlerde bulunsunlar. Çalışmak, dinlemek ve seyretmek… Hepsi çok önemli. Bu arada aileler içinde söylemek istediklerim var. Çok küçük yaşlarda başlayan öğrenim süreleri sebebiyle ailelerin fertlerinin çocukta erken zamanda fark edecekleri müzikal yetenek akademik eğitim için çok büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda yaşları ya da konumları akademik için uygun olmayanları da en azından hobi olarak öğrenime yönlendirerek desteklemek çocuk için çok önemlidir. Bu vesile ile ben kendi atölyemde çok müzisyen yetiştirdiğimi biliyorum. Ben her kendi iç ritmi hayatın ritmini yakalamaya çalışanların yanındayım.
Unutmayalım ki aslında hepimiz birer ritimiz …
- Sizinle ilgili atölyenizden çalışmalarınıza kadar her türlü bilginin bir arada olduğu bir web siteniz var ve vurmalı çalgılar ile ilgilenmek isteyen herkese kapılarınızı aralıyorsunuz, fikirlerinizi paylaşıyorsunuz. Bu ortamı sormak istiyorum sizlere, dinleyicilerinizle buradaki ilişkilerinize? Tarafınızdan olsun vurmalı çalgılar üzerine en çok ne merak ediliyor mesela? Bir de bir kitap hazırlığınızın olduğu konusunda yanılıyor muyum? Belki de birçok soru tarafınızdan cevap da bulacaktır burada?
- En çok Atölye başvuruları ya da benimle tanışıp müzikla sorularını gidermek isteyenlerle dialog kuruyorum. Bir çoğunu kendileri için doğru olan amaç ya da hobilerine göre yönlendirdiğimi düşünüyorum.
Kitaplarım eğitim üzerine olduğu için çok zaman harcıyorum ve çok düşünüyorum.2 yıl için de 4 ayrı coğrafya üzerine ülkemizde ilk defa yayınlanacak eğitim sistemimin sonuna geldiğimi düşünüyorum.
- Söyleşimizin sonunda biliyorum her anınızda eşlik ediyor ama müziğin sesini kısalım ve bu sustuğu yerdeki sizi tanıyalım istiyorum. Burada nasıl bir portre var karşımızda? Mesela sanatın diğer dalları ile ilişkisinde, ailesine ve dostlarına ayırdığı vakitlerinde, en çok keyif aldığı hayatın diğer renklerinde?
- Ailesine düşkün, hobileri olan, eğer müzisyen olmasaydı ciddi anlamda bir sporcu olabilecek bir adam olarak görüyorum kendimi.ama en önemlisi insanları ve doğayı sever bir adam ...
- Sayın Gürkey ne kadar başarılı olabilirdim ve özet yapabildim bilmiyorum ama sizi ve müziğinizi tanımak ve sayfalarımda sizi ağırlamak ayrı bir mutluluktu. Çok teşekkür ederim bu keyifli söyleşi için.
Engin Gürkey Web Sitesi
Söyleşi : Kadri Karahan / Kasım 2006