müzik - hâl / Esra İçöz

 

- İlk albümünüz ‘'İstanbul'' geçtiğimiz günlerde müzik marketlerde yerini aldı ama siz çok genç yaşta müzik ile tanıştınız. Bu heyecan nasıl başladı peki ve hangi dersler ile yol alındı öncesinde - beraberinde? Kimler size bu yolda büyük destek oldu?

- Ben çocuk yaşlarda bile şarkı söylemeyi çok sevdiğimin hep farkında oldum. 12 yaşında Üsküdar Musiki Cemiyetine gitmeye karar verdim. Babam çok istekli değildi müzik konusunda eğitim almama çok fazla destek görmedim açıkçası ... Tek başıma gittim sınava girdim … 5 yıl orada eğitim aldım. Ardından da İTÜ Türk Müziği Devlet konservatuarı Ses Eğitimi Bölümüne girdim ve birincilikle mezun oldum.

- Eğitim süreci içerisinde TRT ile buluşmanız ve ardından da eğitiminizi birincilik ile tamamlamanız sizin için çok özel olmalı. Bu tanışıklığı ve bu birinciliğin size kattıklarını, hemen ertesinde sizi nelerin beklediğini öğrenebilir miyiz?

- TRT benim için hep çok özel bir yer olmuştur. TRT'li olmaktan gurur duyarım. Sanat Müziği severlerin beni tanımasını da TRT deki programlara borçluyum. Her ne kadar şu an kadrolu sanatçısı olmasam da … Birkaç yıl önce sözleşmeli sanatçılar TRT'den atılmıştı ben de onlardan biriyim - tasarruf tedbiri gerekçesiyle - zaten albüm yapmaya da bu olaydan sonra karar verdim.

- Siz tüm bu yolculuğunuzun ardından sevenleriniz ile buluştunuz. Öncelikle nasıl başlandı bu albüme ve ne kadar bir süre çalışıldı üzerine? Albümde klasik çalışmalar olduğu gibi özgün eserlerle de yol alındı, kimlerin emeği – desteği ile renklendi ‘'İstanbul''?

- İstanbul benim ilk albümüm tüm heyecanım, birikimim, duygularım bu albümün içinde. 3 ayda tamamladık bu albümü. En zorlandığım aşama ise repertuar seçimi oldu. Takdir edersiniz ki; birbirinden güzel Türk Sanat Müziği eserleri arasından seçim yapmak oldukça zor. Bunun yanı sıra yeni şarkılar da yer verdik sizin de bahsettiğiniz gibi. Emeği geçenlerden bahsedecek olursak; albümün müzik yönetmenliğini sevgili arkadaşım Yıldıran Güz yaptı, bir tane de şarkısı var. ‘'İstanbul''da yeni bir şarkı o da TRT'den sanatçı arkadaşım Bekir Ünlüataer'e ait'in bana hediyesi. Benim için çok değerli bir şarkı. ‘'Bir Avuç Pişmanlık'' da yine TRT sanatçısı büyüğüm Kemal Caner'e ait. Bir de nacizhane bana ait bir şarkı var ‘'Ayrılık Rüzgarları''.

- Siz belki korkunç popüler olmayacak ama her daim büyük bir keyifle dinlenecek bir albüme imza attınız? Günümüzde TSM albümleri kolay yapılmıyor bu anlamda tereddütleriniz oldu mu hiç? Nasıl karşılandı müzik dünyasında ve ne gibi yorumlar aldı bu anlamda?

- Haklısınız. Bu zamanda TSM albümü yapmak büyük bir cesaret. O yüzden kendimle gurur duyuyorum. Albümü bir şirketin desteğiyle yapmamama ve maddi dönüşü olmayacağını bilmeme rağmen bu kararı verdim. Türk Müziği dinleyicilerinden aldığım tepkiler, yorumlar ne kadar doğru bir karar verdiğimi bana gösterdi zaten. Ben yavaş yavaş adımın duyulmasından mutluluk duyuyorum. Hiç acelem yok. Takdir edilen bir sanatçı olmayı, çok popüler biri olmaya yeğlerim. İçi boş bir popülarite mutlu etmez.

- Peki günümüzde TSM'nin yeri düne göre bugün nerede? Köklü bir tarihi olan sanat müziğimize özellikle gençlerin ilgisi nasıl? Gerek konserlerinizde gerek katıldığınız tüm etkinliklerde neler gözlemlediniz bu anlamda?

- Tabi ki hak ettiği yerde değil. Gönül ister ki birçok TSM albümü yapılsın. TV kanallarında Türk Müziği programları yapılsın. Ama ben yine de ümitliyim. TSM'nin önümüzdeki zamanlarda canlanacağını düşünüyorum. Çünkü gençlerin ilgisi gerçekten düşünülenden fazla. Program yaptığım yerlerde, bazen ben bile şaşırıyorum gösterilen ilgiye.

- Siz albümün çıkışı ile birlikte ‘'Günay'', ‘'Pınar'' gibi mekanlarda da sahne aldınız? Bir döneme göre yine bugün bu tarz mekanlarda yaşatılmaya çalışılan musiki ve gösterilen ilgi nasıl bir coşkuda? Yeni projeleriniz ya da programlarınız olacak mı?

- Günay'da sahneye çıkmak benim için güzel ve bir o kadar da özel bir tecrübe oldu. Pınar'da programlarım hala devam ediyor. Oranın dinleyicisi gerçekten çok özel. Ne zaman hangi şarkıyı isteyeceklerini, bestecilerini, makamlarını dahi biliyorlar. Dolayısıyla öyle bir topluluğa şarkı söylemek de çok keyif verici oluyor. Bunun dışında Türk Müziği severlerin davetleriyle konser programlarımız da devam ediyor.

- Siz gerek sanat müziği gerekse diğer müzik tarzları içerisinde kimleri dinleyerek mutlu oldunuz? Size göre dünün ve bugünün çok özel anımsanması gereken isimleri kimler? Bir gün için müzikte gerçekleştirmeyi istediğiniz bir hayaliniz var mı?

- Geçmişte bu işi en kıymetli zamanında icra etmiş ve halkın sevgisini kazanmış birçok isim var ama benim gönlümde yeri özel olan sesler Safiye Ayla, Müzeyyen Senar, Gönül Akkor … Keşke onları sahnede de dinleme şansım olsaydı. Günümüzde ise Muazzez Abacı ve Emel Sayın'ı sayabilirim sadece.

En büyük hayalim bu saydığım isimler gibi, ilerde sorulduğunda Esra İçöz adının da böyle bir sorunun cevabında yer alabilmesi.

- Bir sonraki albüm için ne kadar hazırsınız ve en yakın ne zaman dinleyebiliriz? Yine bu ilk albümün tadında mı düşünüyorsunuz yoksa ilerleyen zamanda farklı sürprizler olabilir mi?

- Bu albüm tabi ki daha çok yeni ama 2. albümün şarkılarını hazırlamaya başladım bile. Rastladığım güzel eserleri değerlendiriyorum. Yine Türk Müziği albümü olacak ama farklı renkler kullanmayı da düşünmüyor değilim. Ama daha ileriki zamanlarda çok daha farklı tarzlar da deneyebilirim neden olmasın.

- Zaman zaman sizinle ekran yolculuğu da yaşadık ki; Kanal 7'de ‘'Göster Kendini'', Kanal 1'de ‘'Lezzet Durağı'' gibi programlar ile müziğin ötesinde diğer bir yeteneğiniz ile de tanışmış olduk böylece. TV sizin için nasıl bir dünya ve orada nasıl bir portre var karşımızda?

- Benim için farklı bir tecrübe oldu bu programlar. ‘'Lezzet Durağı''na ara verdik en kısa zamanda farklı bir kanalda tekrar seyirciyle buluşacak. Başta çok zorlandım ama bir o kadar da keyif aldım gerçekten. Çünkü çok doğal bir program, ailemin ve yakın arkadaşlarımın tanıdığı halimden farksızım. Kendimi ifade edebildiğim bir program. Keyif aldığım ve diğer işlerimi engellemediği sürece Tv işine devam etmek isterim.

- Esra İçöz'e göre müzikte başarılı olabilmenin yolları nelerdir? Müzikle amatör olarak ilgilenenlere ne gibi mesajlar verebilir?

- Ben eğitimin şart olduğunu düşünenlerdenim. Bir doktor nasıl işiyle ilgili terimleri bilmek zorundaysa, bir sanatçı da işiyle ilgili konular hakkında bilgi sahibi olmalı. Başkalarından farklı olmak için çaba sarf etmek lazım. Kötü örnekleri alıp o “olduysa ben de olurum” demek yerine, en iyiyi örnek alıp ”ondan da iyi olmalıyım” demeliler. Gerçekten doğru şeyler yapmak istiyorlarsa tabii …

- Ve son olarak müziğin ve hatta ekranlarında sustuğu yerde nasıl buluşuyorsunuz kendinizle? Örneğin sizi en çok ne mutlu ediyor günlük hayatta? Nelere seviniyor nelere üzülüyorsunuz? Hangi tatlarını seviyorsunuz bu şehrin ve dostlarınızla neleri paylaşmaktan keyif alıyorsunuz?

- Sakin ortamlarda olup kendimi dinlemek, bazen sahil boyu yürümek, bazen bir film seyretmek, dostlarımla olmak vs. bunlar her zaman beni mutlu etmeye yeter. Ne güzel söylemişsiniz” hangi tatlarını seviyorsunuz bu şehrin “diye. Bu şehrin içinde müthiş bir büyü barındırdığını düşünüyorum. Bu şehirde gülmeyi, bu şehirde ağlamayı, bu şehirden uzaktayken, özlemeyi burada yaşadığım tüm duyguları ve bu şehri çok seviyorum.

- Sizi tanımak ve bu keyifli söyleşiyi gerçekleştirmek çok güzeldi. Çok teşekkür ederiz.

- Ben teşekkür ederim çok keyifli sorulardı.

 

 

Söyleşi : Kadri Karahan / Kasım 2007