- İlk albümünüz ‘’Bizim Odamız’’ geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Dünden albüme yol almamız gerekirse bir gitar sahibi olmanız ile ilk adımlar atılmış ve sonra müzik bir daha yakanızı hiç bırakmamış. Peki nasıl bir heyecandı o tanışma / buluşma?
- Tamamen kendi kendine gelişti. Eve bir gitar geldi ve bir daha gitmedi. Tabi bunda babamın evde bağlama çalması ve evde org olmasının büyük etkeni vardır :)
- Daha sonrasında bir grup kuruyorsunuz, konserler vermeye başlıyorsunuz, sonrasında da müziğe tek başına devam etme kararı verip İstanbul’a geliyorsunuz. Bu süre zarfında bir de katıldığınız ve jüri özel ödülü aldığınız bir müzik yarışması var. Zamanın getirdiği şartlarda ve imkanlarda istediğiniz gibi mi oluyor her şey?
- Kırıknota grubuyla 2,5 sene beraberdik. Bittiktn sonra tek başıma kalınca ilk başlarda bocaladım. Çünkü sahneyi beraber tanıdık diyebilirim. Bu bocalamayı aştıktan sonra kendi tek başıma sahnelere çıktım, ilk ve son defa bir yaarışmaya girdim ve bestemle ödül aldım. Sonrasında kendime güvenim geldi ve bu gazla İstanbul’a gittim. (Şu anda hangi gazla olursa olsun büyük cesaret gerektiğini düşünüyorum :) Sonrasında yıllarca İstanbul’da çeşitli projelerin yanında İlker Pehriz adıyla sahne aldım.
- Bir süre sizi sahnelerde izliyor dinleyiciniz ve şarkılarınızla internet ortamında çeşitli platformlarda karşılaşıyor ama bir yandan da üretmeye de devam ediyorsunuz. Albüm yani ‘’Bizim Odamız’’ sizin sözleriniz / besteleriniz / düzenlemeleriniz ile şekillenmeye başlıyor ve sonra kayıtları gerçekleşiyor. Nasıl bir stüdyo süreci bekliyor sizi orada, kimleri projenize dahil ediyorsunuz haricinde?
- İlk kayıtlara Stüdyo Smart’ta başladım. Sonrasında Stüdyo Taşoda ve Öztop Stüdyoda devam ettim. Stüdyo Taşoda’da Vokal kayıtlarını Badem grubunun güzel sesi Mustafa kaydetti. Tamamen rahat bir kayıt oldu. Deniz Kızı şarkısında da düet yaptık. Şarkıya harika bir hava kattı. Sesiyle, müzisyenliğiyle ve karakteriyle gerçekten harika bir insan. ''Tatlı Rüyalar'' şarkısının vokal ve gitar kayıtlarında Öztop Stüdyo’da Ferhat Fidan’la birlikte çalıştık. Gerçekten özveriyle çalışıp ben mutlu olana kadar uğraştı ki yoğunluğunu farkındaydım. Söz, müzik ve düzenlemelerin tümü bana ait olunca tkrar tekrar bazı yerlerle oynamak gerekiyor. İçine sinene kadar kurcalıyorsun. Karşımdaki arkadaşların sabırları takdirlikti :)
- '’Bizim Odamız’’ yayınlandığı günden bugüne tepkiler nasıl peki, nasıl karşılık verdi dinleyiciniz, nasıl dönüşler oldu size? Altı şarkının yer aldığı bu çalışmada albüme adını veren şarkıya da bir klip çektiniz, ikinci bir klip çekme fikri var mı gündemde?
- Herşey tamamen tahmin ettiğim gibi ilerliyor. Ben müziğimi yaparak yavaş ve emin adımlarla ilerlemek istiyorum. Bu albümde bunun için güzel bir başlangıç oldu. Tepkiler gerçekten mutluluk verici. Bu albümde en az iki şarkı daha kliplenecek. İkinci klip içn kısa bir zaman kaldı :)
- Sahne elbette bir müzisyen için çok ayrı bir yerde, siz sahnede nasıl mutlusunuz, dinleyicileriniz ile şarkılarınızı paylaşmanın güzelliği kelimelerinizle nasıl anlatılır? Peki daha öncesinde sizi sahnede dinlemeyenler için oraya gelecekleri nasıl bir atmosfer bekler?
- Bazı şeylerin kelimelere dökülmesi çok zordur. Ben şarkı söylemekten çok mutluyum. Sahnede ben mutluyken karşımda beni dinleyenlerin gözlerinde ki mutluluğuda gördüğüm anda ki hisleri tarif edemiyorum malesef.
- ‘’Müzisyen’’ olmanın tanımı nedir size göre, ülkemiz şartlarında her şey kolay gibi görünse de elbette üzerlerinde hassas oldukları birçok şey de var kendilerinin, siz de öyle düşünüyor musunuz? Yapımcısından işletmecisine yeri geldiğinde dinleyicisine kadar olumlu olduğu kadar olumsuz birçok şey de kapılarını çalmakta sürekli, sizin aranız nasıl bu ilişkilerde?
- Aslında müsizyen tanımından çok “profesyonel müzisyen” ve “amatör müzisyen” arasında ki fark kafamı karıştırıyor. Birçok yerde albümü olan sanatçıya profesyonel olmayana amatör deniliyor. Yani Ajdar v.s. profesyonel, yıllardır sahnelerin tozunu yutmuş ama albüm yapacak parayı bulamamış sağlam rock müzik grupları amatör!
Ben Arpej Yapım’la tanıştığımda tavırları ve müzikal bakışlarını gözönünde bulundurarak tamamdır dedim. Gerçekten müzisyene değer veren, neler yapılma gerektiğini bilen bir şirket. O yüzden aramızda hiçbir sıkıntı yok.
- Yine müzisyenlerden devam edecek olursak, dünden bugüne hayatınıza en çok kimler eşlik etti şarkıları ile, özellikle vazgeçemediğiniz isimler kimler, yine bir gün birlikte çalışmayı çok istediğiniz isimler de var mı bu anlamda? Peki ya günümüz müzik dünyasında kimler sizin özel bir yerde durmakta?
- Barış Manço, Cem Karaca, İlhan İrem v.s. birçok isim var aslında. Çok fazla türkçe müzik dinleri. Evde hala eski kaset arşivim duruyor. Çok güzel zamanlardı. Günümüz dünyasında özel bir yerlerde duran birileri yok desem yeridir :)
- Bir de müzik yarışmaları var mesela son yıllarda, birçok genç hayallerini süsleyen bir şeyin, müziğin peşinden bir umutla burada şansını deniyor. Aslına bakınca sonuç hep hayal kırıklığı, bir şeyler eksik ya da yanlış sanki. Müzikte yola nasıl çıkılıyor ya da yoldan nasıl çıkmamalı, siz bu süreçte nelere dikkat ettiniz, nasıl davrandınız mesela?
- Bu yarışma furyası çıkmadan önce 2001 yılında bir kez beste yarışmasına girdim. Gerçekten önemli kişilerin jüri olduğu bir yarışmaydı. Ondan sonra diğer yarışmalara girmedim. Albümden önce “Neden seni yarışmalarda göremiyoruz” diye çok sordular. Ama bana göre şeyler değil. Senindebahsettiğin gibi sonuçlar hayal kırıklığı.
Ben kendi şarkılarımı yazıp, sahnede söylediğim farklı şarkıları kendime göre yorumlayıp gerçekten beni takip eden kitleye sahip çıkarak ve saygı göstererek yavaş yavaş ama emin adımlarla ilerleme taraftarıyım.
- Dinleyicilerinizin size ulaşabileceği adresler nelerdir. Ve son olarak müzikten bir parça da olsun uzaklaşalım ve hayatınızın diğer renklerini de öğrenelim istiyorum. Diyelim ki sesini kıstık müziğin orada başka hangi sesler var, dünyanızın diğer size mutluluk veren yanları neler, özetle müzik dışında yaşam nasıl devam ediyor?
Özellikle bu sıralar gerçekten çok yoğun program yapıyorum. Ama onun haricinde kalan zamanlarda en ön plandadır diye düşünüyorum. 8 yıldır Cocker cinsi bir köpeğim var ve 5 aydır bir tane daha köpeğim oldu :) Onlarla zaman geçirmeyi çok seviyorum. Bir de tek başıma tercih ettiğim cafelerde dinlenmeyi, kahve içmeyi seviyorum.
- Çok teşekkür ederiz bu keyifli söyleşi için, yeniden görüşmek üzere.