müzik - hâl / Mert Deniz

 

- İlk albümünüz ‘’Kal Benimle’’ kısa bir süre önce bizlerle buluştu. Albümden önce biraz sizi tanıyabilir miyiz? Öyle ki müzikle tanışmanız küçük yaşlarda başlıyor; peki kendini nasıl işliyor müzik siz de ve o ilk adımlar neler oluyor?

- Müziğe bahsettiğiniz gibi küçük yaşlarda (12-13 yaşlarında) gitar çalarak başladım. Başlamam ise şöyle oldu; ben müziğe başlamak istiyordum ve böyle başladım belki komik gelebilir bu cümle. Ve gitar’a enstrümanına karşı bir ilgim oluştu. Onun şekli sesi ve bir müzik enstrümanı olması; onunla sesler çıkarabilme (kaba tabirle) müzik yapabilme onu bende çekici kıldı ve bir gitar aldım, onu tanımaya ve çalmaya çalıştım; melodiler yaratmaya başladım (Biraz yetenekliyim herhalde:)) Çok zorlanmadan çalma eylemine geçmiştim. İlkokul da flütle çaldığımız notalardan az da olsa aşinalık kazanmışken ve ayrıca dinleyici olarak da müzik hayatınızda iken var olan ufak birikiminizle devam ediyorsunuz müziğe. Başlangıç bu şekilde diyebilirim.

- Siz Güzel Sanatlar Fakültesi mezunusunuz ama eğitiminiz ile birlikte sahne ile de buluşuyorsunuz öyle değil mi? Ve sahne ile birlikte beraberinde müzik çalışmalarınız hız kazanıyor. Amatör bir müzisyen olarak nasıl bir geçiş olarak yaşanıyor bunlar o dönemler, sizin için nasıl bir heyecan taşıyor?

- Evet okul ile birlikte sahne çalışmalarım daha bir netlik kazandı. Üniversite öncesi de bazı çalışmalarım olmuştu ama net bir şekilde okul ile beraber başladım. Gitarla bar ve cafelerde şarkı söylemeye başladım. Bunu zaten yapıyor durumuna geldikten sonra (bir enstrüman ile bir eser icra etme) sahne de yaşamaya başlıyorsunuz artık yani evde çalıp söylediğiniz şarkıları insanlara söylüyorsunuz. İnsanların tepkileriyle yoğruluyorsunuz. Heyecan evet. Hâlâ sahneye çıktığımda ilk günkü kadar heyecanlanırım derler belki biraz abartılı olabilir ama doğru. Heyecan kaybolmamalı hiçbir zaman. İlk sahneye çıktığımda çok farklı hissettim, heyecanlanmıştım :) Amatör ruh sizi bir yerlere taşır götürür, onu kaybetmemek gerekir.

- Peki bir albüm yapma fikri hep var mıydı ve de nasıl bir hazırlık süreci başladı ardından ve de ne kadar bir zamanda bu albüm hazırdı artık? Albümde kimlerle çalıştınız, kimlerin desteğini aldınız?

- Evet; düşünüyordum. Bir albüm yapma fikri vardı. Bu çok uzun bir hazırlık süreci benim için yani seneye albüm yapacağım o zaman şimdi şarkıları, kendimi hazırlayayım gibi bir süreç değil. Uzun bir dönem sahne de şarkı söyledim, bu dönemde kendimi geliştirdim. Şarkılar yapıyordum. Bir ressam bazen yaptığı resme bir de uzaktan bakar ya. Şarkılar konusunda çok titiz olduğum için yaptığım şarkıları belli bir zaman sonra tekrar dinler, onların doğru şarkı olup olmadığını düşünürdüm. Böyle genel bir hazırlık sürecinden sonra albümü oluşturmak için bir ekip oluşturduk.

Albümde iyi müzisyenlerle çalıştım. Düzenlemeler,  aranjelerin tümü Sezgin Gezgin’e ait. Gündem yaylı grubu yaylı sazlarda yer aldı. Candar Köker ile  mix mastering de çalıştık. Selim Çaldıran’ın, Jilda Gezgin’in  vokalleri var. Solo kemanda Adnan Karaduman var. Hakan Altun bazı şarkılarıma ud perdesiz gitar ve cümbüş çaldı ve daha bir renk kazandı şarkılar; ona çok teşekkür ediyorum, çok iyi bir müzisyen. Kendim elektro gitar çaldım bir şarkımda.

- Bir ilk albüm sizin için kuşkusuz heyecanı çok farklı olmalı peki ya ardından gelen tepkiler? Örneğin nasıl karşıladı dinleyici bu albümü ve şu ana kadar size nasıl yorumlar ulaştı ardı ardına? En başta size neler kattı bu çalışma, nasıl artılar ile geldi?

- Tepkiler güzel. Tabi heyecan var. Şarkıların tümü bana ait. Olumlu tepkiler alıyorum umarım böyle devam eder:) Bu albüm beni müzikal açıdan zenginleştirdi demek doğru olabilir.

- Söz yazarı ve besteci kimliğiniz ile de karşılaştığımız bir albüm bu ve de tamamı yeni şarkılardan bir bütün? Daha öncesinde başka albümlerde karşılaştık mı sizin çalışmalarınızla ya da bundan sonrasında olacak mı? Yorumcu olmanın ötesinde üreten bir insan olmak nasıl bir duygu, size neler katıyor neler yaşatıyor?

- Evet söz ve besteler benim. Daha önce bir albümde çalışmam olmadı. Bazı girişimlerim oldu bu konuda ama herhangi bir albümde yer almadı. Bundan sonra isterim çalışmalarımı başkaları söylesin, icra etsin.

Üretmek sizde bilirsiniz ki; üremek ten geliyor yani bir anlamda yaratmak. Yeni bir şeyler üretmek güzel bir duygu, anlatılmaz yaşanır dermişim :) komik )) Üretmek sizi daha duyarlı yapıyor, başka bakış açıları kazanabiliyorsunuz.

- Size bugüne kadar kimler eşlik etti müzik dünyasında bir başka deyişle kimler müzikleri ile sizi etkiledi? Bir gün için başka hayalleriniz var mı ya da çeşitli projeler, düşünceler ya da çalışmayı istediğiniz bir müzisyen, söylemeyi çok istediğiniz bir şarkı?

- Yabancı rock müzik dinlerdim çok önceleri. Daha sonra geniş bir perspektife yayıldım. Ayırt etmemeye özen gösterdim müziği. Beni etkileyen isimler besteciler ve yorumculardı. Örneğin Nilüfer albümleri; Adnan Ergil besteleri, Metin Özülkü besteleri, Altan Çetin besteleri, Hakan Altun besteleri, Kayahan besteleri, Sezen Aksu besteleri, Fatih Erkoç, Zerrin Özer, Kerim Tekin, İzel, Ufuk Yıldırım vs. Türk sanat müziği klasikleri gibi.

Erkan Oğur ile çalışmak isterim. İzel ile düet yapmak isterim. Söylemeyi çok istediğim şarkılar var tabi söylüyorum da ama bir projede yer alırsam ‘’Firüze’’ olabilir.
                                                   
- Peki bugün ya da sonrası? Örneğin sahne çalışmalarınız var mı, olacak mı? Albüm için şarkılara klip çekmeyi düşünüyor musunuz? Peki ya ikinci bir albüm, belki çok erken ama şimdiden çizilen bir yol var mı? Neler bekleyebiliriz siz adına?

- Evet sahne çalışmalarım olacak. Bir klip çalışmam oldu. ‘’Münferit Aşkım’’ isimli şarkıya klip çektik, yayınladık. İkinci albüm düşünüyorum, şarkılara devam ediyorum. Bir zaman belirlemedik henüz. Bakalım :) herhalde önümüzdeki yıllarda olabilir.

- Son dönemlerde müzik dünyasında yaşanan hareketlilik ve beraberinde yaşanan kriz halleri ilginç bir tezatlık yaratıyor, siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu; size göre müzik piyasası nelerden etkileniyor ve tüm bu olan bitene rağmen çark nasıl dönmeye devam ediyor?    

- Müzik ortamındaki kriz korsan CD ile başladı. Satışlar durma derecesinde azaldı. Bu beraberinde diğer olumsuz gelişmeleri getirdi yani kazanç elde edilemez bir durum oluştu. Yapımcı yapım yapmaz oldu vs. Ama bu bir sektör ve devam ediyor bir şekilde. Bence müzik ortamı korsan CD’den çok fazla etkilendi. Fakat eski ye göre daha az korsan CD var devlet bunu görmezlikten geliyor diyemeyiz. Bazı önlemler herhalde korsanın biraz azalmasına yardımcı oldu.

- Peki son olarak müziği bir yana bırakırsak günlük hayatta nasıl bir portre var karşımızda? Size keyif veren diğer uğraşıları neler hayatın? Nasıl yolculuklar ve nasıl tatlar yaşadığınız, neler ile mutlu neler ile mutsuzsunuz özetinde sizin için hayatın renkleri nedir?

- Müziği bir kenara bırakmak bazen mümkün olmuyor :) Genelde sakin yerlere giderim. Kendimde çoğu zaman sakin biriyim. TV çok izlerim, komedi filmleri hoşuma gider. Film izlerim sıkıldığım zaman. Akvaryum izlemeyi severim. İnternette vakit geçiriyorum. Resimle ilgiliyim bazen resim yapıyorum. Kendimize vakit ayırmalıyız diye düşünüyorum. Hayatımızdaki olumsuzları minimuma indirebilmeliyiz. İşimi iyi yaptığımda mutlu olurum,y eni çalışmalar yapınca mutlu olurum, gezmek yeni yerler görmek beni mutlu eder. Mutsuz olduğumuz şeyler malum. Düzensizlik beni mutsuz eder mesela. Kısacası böyle.

- Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ederim. Daha nicesinde yeniden görüşmek üzere çok sevgiler.

-  Çok teşekkür ederim. Güzel bir söyleşiydi. İyi çalışmalar.

 

 

Mert Deniz Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan / Nisan 2009