müzik - hâl / Akrep Nâlan

 

- Belki çok yerde çok kez anlattınız ama hâla bilmeyenler varsa bu Akrep adı nereden geliyor? Bize çok kısaca bahsedebilir misiniz?

- 1978 yılında hayatımda ilk defa at yarışı oynadım. Yanımda oturan bir arkadaşım bir takım kağıtları işaretliyor ve bir çocuğa para verip gönderiyordu. Ne yapıyorsun diye sordum? At yarışı oynuyorum dedi. Nasıl oynanıyor diye sordum. Anlattı bir liste de bana verdi. Atların isimlerine göre bir kolon oynadım. İşaretlediğim atlardan birinin adı da Akrep ti.. Meğer sürpriz atmış 6 lı tutturdum :) O sıralarda gazetelerde manşet Akrep Nalan lakaplı o dönem terörist diye adlandırdıkları bir hanım vardı. Çok gündemdeydi.. Arkadaş çevrem her iki olayı birleştirip Akrep diye hitap etmeye başladılar. Böylece bu lakap yapıştı kaldı... Biliyorsunuz lakapları insanlar kendileri seçemiyorlar.. Artık öyle bir zaman oldu ki; Ankarada arkadaşlarım ismim yerine sadece Akrep diye hitap etmeye başladılar..

- Dağ Çiçeği ve Zil Zurna Sevdalar. İki çok güzel albümünüz var sevgili Nalân. Üçüncüsü uzun zamandır yok. Sizi dinlemeyi özledik. Yeni bir albüm çalışması var mı öncelikle? ...

- Şu anda böyle bir projem yok ... Böyle giderse bir daha da olmayacak sanırım ..

- Bu iki albümünüzde çok başarılı isimlerin çok başarılı şarkılarını dinledik. Vedat Sakman'dan Naşide Göktürk'e,Cem Akgün'e anımsadıklarım. Bu iki albümünüzü bir de bize sizin değerlendirmenizi istesek.

- İlk albümüm ''Dağ Çiçeği'' benim için gerçekten muhteşem bir ekip çalışmasıdır... Özellikle Vedat Sakman'ın ve Halis Bütünley'in katkılarını unutmam imkansız..

Çok mutlu ve sevgi dolu bir stüdyo çalışması olmuştu. Ayrıca benim stüdyo ile ilk tanışmamdı.. Şarkıların hepsini aşkla yorumladım ... Uyumlu bir ekip içinde olduğum için albümün dinleyenlere yansıması da çok güzel oldu ... Ancak ''Zil Zurna Sevdalar'' için aynı şeyi söylemem sözkonusu değil ... Orada bu işlerin düşlediğim gibi olmadığını, sanattan çok çıkarların ve gündem saundunun önemli olduğunu işi bu şekilde yapmam gerektiği adeta bana zorla enjekte edildi. Bitse de kurtulsam duyguları yaşadığım bir stüdyo çalışması oldu. Burada sevgili Selim Atakan'ı ayrı tutuyorum ... Sadece ikimizin iyi niyetli çabaları, yapımcıların amaçlarına ulaşmalarına engel olamadı ... Sevgisiz ve riyakar bir albüm olduğu için beni isyan ettirdi. Bir daha böyle işler yapmama yemini etmeme sebep oldu.

- Mesela sizin bir ''Halikarnas'' şarkınız var ki o istisna ben ''Çağır Beni'' ve ''Dağ Çiçeği'' şarkılarınızı çok seviyorum. Siz böyle bir ayırım yapabiliyor musunuz söylediğiniz şarkılarda. Şu şarkımı okumayı özellikle çok seviyorum diyebiliyor musunuz?

- Elbette... ''Dağ Çiçeği'' ve ''Çağır Beni'' benim de favori şarkılarımdır.

- Ve siz türkü hatta bildiğim kadar sanat müziği eserlerini yorumlamayı da çok seviyorsunuz değil mi? Ve bir çok şarkı var böyle repertuarınızda yanılmıyorsam. Siz şarkı söylemeyi çok seviyorsunuz değil mi?

- Evet ... Şarkı söylemek benim için nefes almak, yürümek falan gibi çok hayatımın içinden birşey. Yaşadığım her türlü yaşam deneyimini en güzel ifade edebildiğim bir alan ... Bir tür kendini sunuş ya da haykırış filan denilebilir.

- Gözlerimizi kapattığımızda ve ''Halikarnas'' şarkınızı dinlediğimizde mesela buralarda olmuyoruz kesinlikle. Sizin bir Bodrum sevdalısı olduğunuzu sanırım ki bilmeyen yok ötesinde. Nasıl bir aşk sizde Bodrum?

- Bodrum; Tanrının özen gösterdiği, tılsımlı değneğini dokundurduğu, ne yapılsa asla bozulamıyacak güzellikte bir dünya parçası. Bodruma aşık olmak çok kolay.. Ne demiş Halikarnas Balıkçısı " Yokuş başına geldiğinde Bodrumu göreceksin. Sanmaki sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekilerde böyleydiler. Akıllarını hep Bodrumda bırakıp gittiler." Bodrum anlatmakla bitmez , ama en güzelini Cevat Şakir Usta söylemiş:-)

- Peki ya sahne çalışmaları. Sizi bir çok kişi zaten albümler olmadan önce de tanıyor ve dinliyordu. Bu anlamda uzun süredir sizi bir yerlerde göremiyoruz, ben mi yanılıyorum. Yeni projeler var mı sizi sahnede dinlemek isteyenler ve özleyenler için?

- Sahne çalışmalarımı eski yoğunlukta olmasa da zaman zaman yapıyorum. Ancak, eski rağbet yok ... Daha doğrusu sanıyorum tarz ve tür eskidi ya da demode oldu. Bir sürü sorunlar da yaşanıyor.. Paralar alınmıyor, dinleyici eski dinleyici değil.. Dinlemekten çok oynamak istiyor.. Falan filan ...

- Son dönem popüler müziğin bulunduğu yere gelmek istiyorum. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu hareketliliği. Son aldığınız albüm kimin mesela ? Siz kimleri severek dinliyorsunuz?

- Çok severek dinliyorum.. Çok üretim var.. Ancak, bunların içinde harika sesler ve eserler de var.. Her zaman Sezen Aksu, Kayahan, Alpay yenilerde Nil Karaibrahimgil, Funda Arar, Kardeş Türküler, Erkan Oğur, Ahmet Özhan, Emre Altuğ, ayy unutuyordum neredeyse Cem Karaca ve Erkin Koray ve tabii ki İbrahim Tatlıses..

- Ve artık sizi tv dizilerinde de izliyoruz. Örneğin ''Hayat Bilgisi'' dizisindeki beden hocası rolünde. Oyunculuk nasıl gidiyor Nalân ve sevdiniz mi ? Dizide çizdiğiniz karakter ile gerçek hayattaki Nalân arasında mesela bir yakınlık mı var bir uçurum mu?

- ''Hayat Bilgisi'' bu sezon bitti.. Bir açıklama yapmadan aniden işime son verdiler. Demekki istedikleri performansı alamadılar diye yorumladım. Başka bir diziye başladım. TRT1 de Cumartesi günleri yayınlanan ''Aşk Mahkumu'' isimli dizide Ermeni bir meyhaneci kadını oynuyorum. Fidan öğretmenle yakınlaştığım nokta tabii ki Feministliği ... Ancak orada anlatılan feministlik değil elbette ... Oyunculuk benim için heyecanlı ve yeni öğrendiğim değişik bir iş konusu ... Heyecan duyduğuma göre mutlu oluyorum demektir :)

- Müziğin ya da son dönemlerdeki dizi çalışmanızın ötesinde bir günü nasıl geçiyor Akrep Nalân'ın?

- Genellikle evinde mutlu olan insanlardanım... Köpeklerim var onlar beni şiddetli mutlu ediyorlar.. Bilgisayarın başında da epeyce vakit geçirenlerdenim.

Kitap okuyorum.. Son günlerde ilgi duyduğum konu yaklaşan Marduk ya da Nibiru gezegeni.. Sümer tarihi, mayalar, filan.. Sinema izlemeyi seviyorum...

- Bir edebiyat gönüllüsü olarak size de sormak istiyorum. Örneğin konuklarım ile ilgili en çok merak ettiğim şiir dünyalarını. Şiir sever misiniz ve hatta yazar mısınız Nalân. Mesela unutamadığınız bir şiir var mıdır böyle ?

- Edebiyat ve Şiir her zaman birincil sevdiğim konular olmuştur.. Bugün edindiğim bütün iyi değerlerin iyi bir okur olmaktan kaynaklandığına inanıyorum.

Okumadan geçen bir günün yaşanmamış olduğu düşüncesindeyim. Sevdiğim Şairlere gelince Nazım Hikmet, Orhan Veli, Ahmet Arif, Edip Cansever, Atilla İlhan, Murathan Mungan, Aziz Nesin, Can Yücel, Cemal Safi, Rıza Polan Akkoyunlu, Yaşar Miraç, Ümit Yaşar Oğuzcan, Yusuf Hayaloğlu şu anda aklıma gelen şiirlerini aşkla okuduğum şairler..

- Bir web siteniz var sizin ve sevenlerinizle burada buluşuyorsunuz. Nasıl gidiyor dinleyicilerinizle ilişkiler sitenizde. Size en çok ne soruluyor mesela ya da sizin tarafınızdan en çok ne merak ediliyor.

- Web sayfam umduğum ilgiyi görmedi ... Gelen her maili yanıtlıyorum ... Amacım merak edenleri bilgilendirmek ...

- Sizin amatör olarak müzikle uğraşan dostlarımıza bazı tavsiyeleriniz olabilir mi?

- Amatör olarak müzikle uğraşanlara tavsiyem çalışmak ve sevgiyle emek vermek olabilir ...

- Sevgili Nalân. Bu güzel söyleşi için size çok teşekkür etmek istiyorum site ve dostlarım adına. Sizi tanımak çok güzeldi. Her daim size başarılar ve müzikle dolu uzun yıllar dileriz. Sevgiler.

- Ben teşekkür ederim ... İlginiz beni mutlu etti. Verilen emeklerin boşa gitmediğini anlıyorum sayenizde ... Tanrı yolunuzu açık etsin ... Sevgiyle kalın ...

Söyleşi : Kadri Karahan/ Ekim 2004