müzik - hâl / Selami Şahin

Selami Şahin bir söz yazarı, besteci ve beraberinde yorumcu. Biyografinizi okuduğumuzda müzik dünyası ile çok erken yaşlarda ve notalarla hiç ders almadan, kendi kendinize tanıştığınızı öğreniyoruz. O günlerdeki sizi, bir de sizden dinleyebilir miyiz kısaca?

- İlkokul dönemimdeki öğretmenlerim, aile yakınlarım ve girdiğim toplumlarda sesimi kim dinlese ‘'Çok güzel bir sese sahipsiniz ve siz büyük bir ses sanatçısı olabilirsiniz'' dediler. Bu deyimler benim müziğe olan tutkumu kat kat arttırdı. Bir konservatuarda okumak, bir yüksek tahsil yapmak her ne kadar yapmak istedimse rahmetli annem ve babamın maddi olanaksızlar yüzünden maalesef beni okutamadılar. Bu bende bir uhte kaldı. Hatay / Antakya / Yayladağı - Yoncakaya köyünden annemin, babamın rızasını alarak ayrıldım memleketimden. 1963 yılında İstanbul'a geldim. Muhtelif yerlerde çalışıp en sonunda Doğubank İş Hanında Plak Çarşısında tezgahtar olarak çalıştım ve orada sesimin güzelliğini tanıttım. Bir iki derken üçüncü 45liğimle ünlendim, o zamanlar LP bile yoktu. 16 yaşlarını yeni bitirmişken 1966-1967 yıllarında ünlendim. Nota bilgimin olmaması bende büyük bir kompleks yaratmıştı. Müzik dersi alıp notayı öğrenmek istiyordum ama maddi sıkıntım yüzünden özel dersler alamıyordum. Hani bir sözcük var ya insan isterse; bende yürüyeceğim yolu arkadaşımı daima iyi seçtim ve notayı kitapların yardımıyla hiç kimseden ders almadan 1 yılda öğrendim. Hani bir insan Amerika'da, İngiltere'de yaşıyorsa İngilizce bilmeden hayatını nasıl sürdüremez; bende bir müzik adamıysam; notayı bilmeden müzik hayatını sürdüremem diye düşündüm ve öyle yola çıktım..

Ülkemizin önemli birçok ünlü ismi ile çalıştınız yine. Öyle ki bugün çıkan birçok albümde bile o eski çalışmalarınıza getirilen yorumlarla karşılaşıyoruz ne güzel. Peki siz kaç albüm ve kaç şarkı sığdırdınız şu ana kadar ömrünüze?

- 15 tane 45'lik plak.. 8 LP ve 10 kaset ve CD.. 300 üzerinde eserim var, 150'sinin üstünde bestem hit olmuştur. Zeki Müren'den İbrahim Tatlıses'ine kadar bestelerimi okumayan hemen hemen kalmamıştır. Benim ayrı bir özelliğim var; Her bestecinin bir çizgisi vardır, beste yapma anlayışında ama ben 4-5 ayrı türde beste yapıp kendimi kabul ettirmişimdir.

- Bu hafızamıza kazınan şarkılarınız peki nasıl doğuyor sizde? Dinleyicinin sözleri ve besteleri kendilerine bu kadar yakın bulması ve sımsıkı sarılmasının sebebi en çok ne? Müzik nasıl bir yolculuk sizde?

- Ben bugün beste yapacağım diye kendimi asla şartlayamam. O duyguyu hissetmeden, ilham perisi kapımı çalmadan, yaşamadan beste yapamam. Zamanı saati belli değil beste yapmanın. Bugün beste yapacağım diye şartladığım an, beste değil bestecik yapmış olurum. Beste yaparken işlenmemiş konuları araştırmak ve işlenmemiş müzikleri yapmak, bir başka besteye benzemeyeni yapılmayanı yapmak ve çoğunluğu ilgilendirecek konuları bulmak, yazmak önemlidir. Bu nedenle yaptığım besteler, müzikseverlerin duygu tercümanı oluyor. Ben daima bunu örnek almışımdır. İyi bir doktor, hastasını tahlil etmeden ilaç verirse yanlış yapar. Bende yaptığım şarkıların tahlilini yapmadan, nakış gibi işlemeden beste yapmıyorum.

- Kuşkusuz birbirinden ayırmak çok zor ama ben kendi adıma diyebiliyorum ki en sevdiğim şarkınız kesinlikle ‘'Ben Sevdalı Sen Belalı''. Hatta bu şarkıdan yola çıkarak yazdığım bir şiirimi de paylaşmıştım sizinle. Peki sizin için çok özel olan bir şarkı var mı böyle?

- Şarkılarım evlatlarım gibidir. Sevgi derecesi hep aynıdır, hepsinin ayrı bir özelliği var benim için.

- Geçtiğimiz sene içerisinde ‘'İyi ki Varsın'' isimli albümünüz uzun bir zaman aradan sonra yerini aldı müzik dünyasında. Nasıl karşılandı bu albüm dinleyicide ve yeni bir albümünüzü beklemek için yine uzun bir süre bekleyecek miyiz ertesinde?

- Maalesef korsan kasetçilik ve internet, müzik için kurduğumuz proje ve hayalleri suya düşürmüştür. ‘'İyi ki Varsın'' albümünden gördüğüm zarar anlatılmaz derecede büyüktür, bu nedenle ne yapacağımı, ne yapmamın gerektiğine karar veremiyorum. Müzik hayatıma, tamam mı devam mı? O'da belli değil..

- Yıllarını müziğe adamış bir sanatçı olarak size sormak istediğim bir diğer soru ise günümüz müzik piyasası. Genç yorumculara da çalışmalarınız ile destek verdiğinizi biliyoruz. Hatta son dönem rock grubu Kargo'nun albümünde ‘'Seninle Başım Dertte'' ile ya da etnik müzik yorumcusu Ekin Akkaş'ın albümünde ‘'Özledim'' ile buluşuyoruz. Bu örnekleri de arttırmak mümkün. Bu hareketliliği ve eski şarkıların yeniden cover olarak bizlere sunulmasını siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz kimleri severek dinliyorsunuz?

- Şimdi ben sanatçı ayrımı yapmam. Benden eser isteyen sanatçılara katı davranmam. Hümanist bir insanım. Hayatımda hiç kimseyi benden büyük, bir o kadar küçük görmemişimdir. Bu nedenle müzik piyasasına emek veren tüm sanatçılara saygım vardır. Onların hep yanında olacağım. Ben her türlü beste yaptığım için her türde sanatçı dinlemesini severim ama iyisini. İsim vermek istesem; tamam olur, eksik olur, bu nedenle isim vermiyorum. Takdir ettiğim besteci, söz yazarı ve yorumcu tabii ki vardır. Anneler doğurdukça daha nice güzel sanatçılar yetişecektir. Buna saygı duyuyorum. Önemli bir notum var; ‘'Türkiye'de sanatçı olarak bir yere gelmek çok kolaydır ama orada kalmak çok zor. Gerçekler daima yaşar..''

- Peki buradan yola çıkarak müzikle ilgilenen amatör arkadaşlarımıza ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz? Sizin için başarılı bir sanatçı olabilmenin ülkemizde kriterleri nelerdir?

- Mutlaka sesi güzel olmalıdır. Yaptığı albümün müzik kalitesi, şarkıları güzel olmalıdır çünkü güzeli herkes sever. Bir bina inşa ederken, temelinin çok sağlam olmasına dikkat edilmelidir. Kalıcı şeyler yapılmalıdır. Bir sanatçı daima yapılmamışı yapmak sözde, bestede ve müzikte yenilikler getirmesidir. İlklere adım atmaktır, yeniliklere kapı açmaktır ve çok ama çok çalışmaktır.

- Bu arada siz geçtiğimiz yıllarda bir de sinema filmde karşımıza çıktınız. ‘'Mumya Firarda'' beyazperde sizinle ilk karşılaşmamızdı ve birçok eleştirmen tarafından oyunculuğunuz ile beğeni aldınız. Nasıl teklifi oldu size bu filmin ve siz nasıl buldunuz oyunculuğunuzu?

- Öncelikle şöyle gururluyum; Mumya Firarda filminde ismimin başrolde ve ilke yazılışı. Mumya Firarda, Türkiye tarihinde başarılmamış şeyi yapıp, Hollywood Film Festivalinde ilk istenen ve gösterime giren ilk Türk Sinema filmi olmuştur. Hollywood'da film kokteyl'ini gerçekleştirdik. Almanya'da, Fransa'da, Mısır'da, İngiltere'de ve bütün dünya ülkelerinde ilk oynayan Türk Sinema filmi oluşu beni sonsuz mutlu etti. Amerika ve bütün Avrupa ülkeleri ve bütün Arap ülkelerinde Selami Şahin filmde en iyi oyuncu ve filmi kurtaran oyuncudur diye övgüler almam beni mutlu etti. Benim rahmetli annem Mısır'lıdır İskenderiye şehrinden, hiç Türkçe bilmezdi. Mısır aksanıyla Arapça konuşurdu. Bu nedenle ben 5 yaşından sonra Türkçe'yi öğrendim. Film teklifi geldiği zaman Mumya Firarda filminin yapımcı ve yönetmeni olan Murat Aktaş arkadaşımız Mısırla ortak yaptığı bu filmin Mısırlı yapımcılarıyla beni tanıştırdı. 3-4 gün mısırda kaldık. Oradaki yapımcılar ve oyuncular beni tanıdıktan sonra Selami Şahin bu filmde varsa biz teklifinizi ve projenizi kabul ediyoruz dediler ve öyle adım attık.

- Bir dönem Tv için de bir şov programı sunmuştunuz. Esprilerinizi ve taklit yeteneğinizi şarkılarınızla buluşturduğunuz bu program için neler diyebilirsiniz bizlere? Bundan sonrasında gerek sinema filmleri ya da dizilerde gerekse bu vb. programlarda rastlamamız mümkün olabilir mi size?

- Ben yapı olarak espri yapmayı, taklit etmeyi, gülmeyi ve güldürmeyi çok seviyorum çünkü gülmek bir insan için en büyük ilaçtır. Haftanın 5 günü her sabah program yapmak beni müzik hayatımdan uzaklaştırdı ve çok yordu. Haftada 1 gün program olmuş olsaydı, devam etmeyi isterdim tabi. Müzik daha çok ağır bastığı için programı kesmek, bitirmek zorunda kaldım. İyi bir proje olursa, kalıcı bir proje olursa ve kayda değer bir proje olursa tabii ki olur, neden olmasın..

- Bir web siteniz var sizin ve burada da sevenlerinizle buluşuyorsunuz. Sitenizi gezerken örneğin Japonya'dan ziyaretçi defterinize yazılan bir mesaj dikkatimi çekti hatta. Dinleyicileriniz ile gerek özel hayatta gerekse internet dünyasında buluşmalarınızı dinleyebilir miyiz sizden?

- Gücümün yettiğince maillere cevap vermeye çalışıyorum çünkü ben varsam ve müzik dünyasında yaşıyorsam beni sevenlerim sayesindedir. İyi ki böyle bir site kurmuşuz, insanlar web sitemden, 30-40 saniyelik demo şeklinde de olsa, eserlerimi dinleyip apayrı şeyler hissedip, ‘'iyi ki varsın Selami Abi. Teşekkür ederiz, böyle şarkılar yazıp, bize sunduğun için'' tarzında mail atıyorlar. Ziyaretçi Defterimde güzel ve anlamlı mesajlar okuyorum, mutlu oluyorum. Onlara sevgim ve saygım sonsuzdur. Şunu da belirtmek isterim ki eleştirilere de kapım açıktır, saygı duyuyorum. Eleştiriye açık olmayan insan doğruyu bulamaz.

-  Son olarak şiirle aranız nasıl acaba? Şiir yazıyor musunuz? Bir tanesini bizlerle paylaşabilir misiniz?

-  Şiir yazmak, beste yapmak, hayatımın ve yaşantımın bir parçasıdır. Bir gün Kimsesiz Çocuklar Yurduna bağış yaparken 12-13 yaşlarında bir kız çocuğu bana yaklaştı. Selami Amca sizi çok seviyorum dedi, sizi öpebilirmiyim dedi. Beni öptü, bense anlından öptüm. Kız sen ne kadar güzelsin dedim. Yanağında bir beni vardı, benini öpebilir miyim dedim? Öp amca dedi ve titreyerek heyecanla ayrıldı. Müdüre hanıma sordum bu kız çocuğu kim dedim. Bana verdiği cevap şuydu; Bu kız 5 günlükken annesi, bir akşam üstü bir sokakta kaldırım taşında bırakıp gitmiş. İlgili makamlar aldılar bize getirdiler dedi. O gün bugündür annesi babası bir gün çıkıp gelecek ümidiyle yaşıyor ve ben bu olaydan çok etkilendim ve ondan ilham alarak bir şiir yazdım..

Kimim Ben?

  Sessiz ve karanlık bir sokağın

Kaldırım taşına terk edilmiş

Bir bebeğim ben

Ah kimim ben

 

Hangi dilden hangi dinden

Hangi ırktanım ben

Hakkım değil mi bunu bilmem

Bana bu ceza neden

Ah kimim ben

 

Kimi görsem bu benim annem

Bu benim babam demekten

Yorgun düştüm

Doğum günümü bile bilmiyorum ben

Ah kimim ben

 

Ben ki bir çiçeği dalından koparamazken

Ben ki bir karıncayı incitemezken

Hak etmemeliydim bu cezayı ben

Ah kimim ben

 

Neden ben niçin ben niye ben

Yemin ederim ki bir gün çocuğum olursa

Mahrum etmeyeceğim onu

Şefkatten sevgiden ve ilgiden

Ah kimim ben

Ben yüzümdeki benim ben

 

- Bu keyifli sohbetiniz için çok teşekkür ederim size ve daha nice şarkıda sizinle buluşmak üzere. İyi ki varsınız.

- Sevgili Kadri kardeşim, ilgine ve sevgine sonsuz teşekkür ediyorum. Cevaplarımda bir hata olduysa af ola.

 

Selami Şahin Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan Kasım 2005