müzik - hâl / Serkan Çağrı

 

Müzik sizde bir çocukluk aşkı öyle değil mi? Peki nasıl başladınız müziğe ve siz bir enstrüman yorumcususunuz, nasıl tanıştınız klarnet ile? Klarnet nasıl bir dost oldu sizde?

- Dedelerim mübadeleden önce Selanik civarında bulunan Avrethisar kasabasındaki çalgı atölyelerinde çalgı yapıp satarlarmış. Babam da bu çalgılar arasından klarneti gözüne kestirerek çalmaya koyulmuş. Trakya insanının klarnet sevdası, babamın bu işi meslek haline getirmesine yol açmış. Dolayısıyla ben dünyaya geldikten itibaren klarnet tınılarıyla büyüdüm. İlkokul yıllarımda klarnete olan tutkum giderek çoğaldı. Klarnetle bir oyuncak misali oynamaya başladım. 7 yaşındayken klarnetten ses çıkarabilmeyi başardığımda çok heyecanlanmıştım. Babam yavaş yavaş melodi çalmaya başladığımı görünce paniğe kapılıp klarnetle oynamamı yasakladı. Babamın köy düğünlerinde yaşadığı sıkıntılar bana klarneti yasaklamasına neden olmuştu. Tabi yasaklar her zaman daha çekici gelir çocuklara. Bu kez de o yokken klarnetle gizlice buluşmaya başladım. İçine kapanık bir çocuk olduğumdan ve vaktimin çoğunu klarnetle geçirdiğimden klarnet benim en yakın dostum olmuştu. 9 yaşıma geldiğimde klarnetle pek çok parçayı çalabiliyor ve etrafımdaki insanları şaşırtabiliyordum. Babam benle baş edemeyeceğini anladığında bana “ Bu işi yapmana bir şartla izin veririm ,yapacaksan adam gibi bu işin okulunda okuyarak yap, benim gibi köy düğünlerinden ekmek parası çıkarmak için bu işi yapma” dedi. O günden sonra klarnetin benim geleceğim olacağına inanmış ve bunun için en iyisini yapmaya odaklanmıştım.

- İlk albümünüz geçtiğimiz yıl müzik dünyasında yerini aldı. Albüme gelmeden önce stüdyo sanatçılığınızı ve dizi müzikleri icralarınızı biraz konuşalım istiyorum. Diskografinize baktığımızda güzel bir zenginlik ile karşılaşıyoruz bu anlamda ve bu albümden çok önceleri buluştuğumuzu fark ediyoruz sizinle böylece. Bu çalışmaları ve size kattıklarını paylaşmanızı istiyorum bizimle?

- İlk albüm çalışmasından önce yaptığım bu çalışmalara halen devam ediyorum. Ancak bu tür çalışmalarda biraz seçici davranıyor, benim de inandığım ve ruhumu katabileceğim çalışmalar olmasına dikkat ediyorum. Tabi ki albümden önce bu tür çalışmalarda yer almam stüdyo deneyimi ve müzikal çeşitlilik açısından bana çok şey kazandırdı. Yaşadığım her anın bana ve müziğime kattığı pek çok renk olmuştur. Stüdyo müzisyenliği bu anlamda hayatımda önemli bir yer teşkil eder. Albüm çalışmamdan önce bu tür çalışmalardan beni takip eden ve dinleyen pek çok müziksever vardı. Albümden sonra ise müzikal kimliğimi daha yakından tanıyan insanlar artık klarnetimin sesini kolayca tanıyabiliyorlar. Örneğin yeni başlayan bir dizi veya yeni çıkmış bir albümde klarneti çalanın kim olduğunu öğrenmeden kendileri bunun tespitini yapıp beni arıyor ve şu albümde veya şu dizide çok güzel çalmışsın diyerek beğenilerini dile getiriyorlar. Bu klarnet üslubunun oturmuş olmasıyla ilgili bir şey ve beni çok mutlu ediyor. Son günlerde özellikle “Ihlamurlar Altında” ve “Kırık Kanatlar” adlı dizi filmlerin müziklerinde icra ettiğim klarnet pasajları pek çok dinleyici tarafından beğeniyle karşılanıyor.

- Ve ‘'Nefesim'' ya da klarnetle enstrümantal şarkılar. Bu albüme üç farklı aranjör ile çalıştığınızı ve birbirinden farklı oniki eser yorumladığınızı biliyorum ve keyifle dinliyorum. Ege, Trakya, Rumeli türkülerinden Azeri, Makedon, Grek ritimlere uzanan bu albümünüze nasıl ve kimlerle hazırlandınız ve nasıl bir ilgi ile karşılandınız dinleyicinizde? Sizden sizi ve bu albümü dinleyebilir miyiz ötesinde.

- Albümde yer alan eserler daha çok klarnetin farklı kültürlerdeki değişken icra kabiliyetini yansıtıyor. Bunun böyle olması özellikle tercihimdi. Çünkü içinde bulunduğumuz coğrafyanın ve etkileşim halinde olduğumuz yakın coğrafyaların müziklerini seslendirebilmek klarnette farklı tekniklerin kullanılmasını gerektirir. Klarnetin bu yönünü sergilemek ve icracılığımla bütünleştirmek isteğiyle böyle bir çalışma yaptım. Bu renkliliğin ortaya konulabilmesi için uzun soluklu bir araştırma ve değerlendirme sürecinden geçtik. Bu nedenle 3 farklı aranjörle albümümüzü şekillendirdik. Stüdyoda harcanan mesai de bu anlamda normal şartlarda oluşan bir albüm çalışmasının yaklaşık üç katı kadar bir süreyi kapsadı. Bu çalışmada Göksel Baktagir, Erdem Sökmen, Ceyhun Çelikten, Serhan Yastıman, Buziki Orhan Osman, Kempa Yaylı Grubu, Derya Türkan, Murat Aydemir gibi ülkemizin önde gelen enstrüman virtiözlerinin yanısıra dünyanın önemli ses virtüozü Yıldız İbrahimova, Sumru Ağıryürüyen ve BGST Kardeş Türküler Müzik Topluluğundan Feryal Öney ve Fehmiye Çelik ile çalıştık. Ticari kaygı ve populariteden uzak ve kısa sürede tüketilmeyecek bir albüm olmasına özen gösterdik. Bu anlamda albümümüz aynı nitelikte çalışmaları bekleyen dinleyici kitlesiyle çok çabuk buluştu. Albümün reklam ve promosyonu için bütçe ve mesai ayrılmamasına rağmen albüm kendi kendini başarıyla tanıttı. İlk albüm olmasına rağmen beklediğimin çok üstünde bir ilgiyle karşılaştım. Gönülden çıkan gönüle ulaşıyor demek ki.

- Klarnet'in genellikle bir eğlence enstrümanı olduğu gerçeği var ve ama bu ses sizin albümünüzde bambaşka bir hâl alıyor, notalar hüzne dönüşüyor. Peki neden bu albümde, bilinenin aksine tarafınızdan böylesi bir performans sergileniyor?

- Bu sorunuza yanıt vermeden önce klarnetin tarihsel gelişiminden kısaca söz etmek gerekiyor. Klarnet 1800 lü yıllarda Donizetti Paşa tarafından Avrupa'dan getirtilerek, resmi olarak ülkemizde ilk kez Müzika-i Humayun adı verilen Osmanlı Saray Bandosunda kullanılıyor. Daha sonra 1900 lü yılların başında Klarnet-i İbrahim Efendi isimli bir zat klarneti Türk müziğine uyarlıyor. Yani klarnet musikimizde yaklaşık 100 yıldır kullanılan bir enstrüman. Bir türkü 70 yılda anonimleşiyorsa klarnet de bizim kültürümüzde anonimleşmiştir denilebilir. Sonrasında klarnet ülkemizde geleneksel icradaki uslubunu Şükrü Tunar'la zirvede yaşıyor. Şükrü Tunar'dan sonraki dönemde ise klarnetin daha çok eğlence müziğinin sembolü haline getirildiğini görmekteyiz. Burada çok açık ve net söylüyorum ki belli bir kimliğe sahip olan klarnetin daha çok alt kültür insanın eğlence dünyasında yer almış bir enstrüman gibi görülmesinin nedeni gereği gibi icra edilmeyişinden kaynaklanır. Oysa klarnet her türlü duyguyu yansıtabilecek kapasitede bir enstrümandır. Bunu eğlence dünyasıyla sınırlamak ya da belli bir kültüre aitmiş gibi göstermek yanlış olur. Bu tutum böylesine renkli ve etkin bir enstrümanın kısırlaştırılması demek olur. Bu düşünceleri de gözönüne alarak albümümde klarnetin bilinen imajının aksine duygusal kimliğini de ön plana çıkartmaya çalıştım. Ve böylece klarnetin her türlü duyguyu ifade eden etkin bir enstrüman olduğunu göstermek istedim.

- Ülkemizde enstrümantal müziğin giderek daha samimi bir dinleyici kitlesi yakaladığını düşünüyorum. Bu anlamda diğer müzik albümleri ile kıyaslandığında bu tarzın yerini ve duruşunu siz nasıl gözlemliyorsunuz? Bunun dışında siz müzik dünyasını ne kadar takip edebiliyorsunuz ve kimleri büyük bir keyifle dinliyor, başarılı buluyorsunuz ayrıca merak ediyorum.

- Enstrüman müziğinin son dönemde geldiği nokta son derece sevindirici. Bu olması gereken bir şeydi ve biz müzisyenler müzikal süreç içerisinde bu noktaya gelineceğini biliyorduk. Bu toplumların müzik kültür ve bilinçlerinin giderek yükselmesiyle ilgili bir sonuç. Enstrümantal müzik her ne kadar şu anda emekleme devresini yaşıyor ise de çok kısa bir zaman sonra yürümeye hatta koşmaya başlayacaktır. Çünkü insanlar artık sözlü müziği maalesef tüketme noktasına gelip yeni arayışlar içerisine girdiler. Bun da son dönemde yapılan bir takım niteliksiz ve birbirinin adeta kopyası olan şarkı ve sözlerin etkisi de çok büyük. Enstrümantal müzik ise sözlü müzikten farklı olarak insanların duygularına hiçbir sözsel yönlendirme olmaksızın dokunuyor. Herkesin kendi içinde kendi duygularına yolculuk yapmasını sağlıyor. Bu da enstrüman, enstrümanist ve dinleyici üçgeninde gerçek bir buluşmaya neden oluyor. Yapılan müziğin kaynağı biliniyor ve bu bilinçle yapılıyorsa elbette ki kısa sürede tüketilmesi mümkün olmayan çalışmalar ortaya çıkacaktır.

Ülkemizde ve dünyada yapılan nitelikli pek çok çalışmadan keyif alıyorum. Özellikle halk şarkılarına başka bir tutkum var. Çünkü halkların ürettiği ortak değerler her zaman anlaşılır ve saf duygular taşır. Hepimizi sarıp sarmalar, bizi bize anlatır. Bu müzik tarzı daha sıcak ve yapmacıksız geliyor bana. Bir de icracının kendi iç dünyasından kopup gelen çalışmalar var ki bunlarda da icracılar geçmişten günümüze ve geleceğe ait tüm duyguları enstrümanın dilinden anlatırlar. Vassilis Saleas bunlardan biri. Bahsettiğim anlayışla bağdaşan tüm çalışmaları dinliyorum. Ivo Papazov, Şükrü Tunar, Vassilis Saleas, Manos Achalinotopoulos, Vassilis Sukas, İnce saz, Erkan Oğur, Ken Peplowski, Azıza Mustafa Zadeh, Yıldız İbrahimova, Neşat Ertaş, Aşık Mahsuni Şerif, Djivan Gasparyan, Giora Fiedman, Benny Goodman dinlediğim müzisyenlerden bazılarıdır.  

Bugüne kadar yine birçok değerli isim ile gerek ülkemizde gerek yurtdışında birçok konserde ve festivalde çaldınız. En son geçtiğimiz yılın son günlerinde Yunanlı müzisyen Vasilis Saleas ile başarılı bir konser gerçekleştirdiniz ülkemizde ve iki yaka tek nefes oldunuz bu gecede, diğer konuk isimler ile birlikte. Bu konserleri ve bu buluşmaları bizlerle paylaşabilir misiniz ve hemen peşinden ortak ya da kişisel bundan sonraki konserlerinizden, projelerinizden bizlere bahsedebilir misiniz?

- Evet geçtiğimiz Aralık ayında Maslak Show Center ‘da çok renkli bir buluşma gerçekleştirdik. Tarihsel süreçte de pek çok ortak özellik gösteren Türk ve Yunan kültürlerinin müzik paydasında buluşması amacıyla gerçekleştirdiğimiz konserde her iki topluma ait ortak melodileri klarnetlerimiz aracılığıyla dinleyenlere sunmaya çalıştık. Bu konserde Cihan Sezer'in şefliğini üstlendiği orkestramız, Vassilis Saleas ve orkestrası, Saranti Saleas, Yıldız İbrahimova, BGST Kardeş Türküler den Fehmiye Çelik, Deniz Demirtaş, Ziynet Sali ve Şaman Dans Grubundan dansçı arkadaşlarımız gecemizi renklendirdiler.

Kafamda gerçekleşmek için sıra bekleyen birçok proje var. Ülkemizdeki üniversitelerden ve yurtdışından aldığımız konser ve söyleşi teklifleri ile ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Bunun yanı sıra klarnetle ilgili tüm bilgilerin yer alacağı bir kitap çalışması yapıyorum. Şu sıralar tamamen buna yoğunlaşmış durumdayım. Ülkemizde bu konuda daha önce yapılmış bir çalışmanın olmayışı işimi biraz daha zorlaştırıyor.

- İkinci bir albüm ne kadar yakın bize? Bunun için çalışmalarınız başladı mı ve yine ‘'Nefesim'' soluğu bir albüm mü olacak ya da başka sürprizler bekleyebilir bizi bu albümde?

- İkinci albüm için repertuar çalışmalarımız sürüyor. Ancak bu albümü de bir öncesi gibi araştırma ve değerlendirme süzgecinden geçirerek tabiri caizse ince eleyip sık dokuyarak yayınlamayı düşünüyorum. Çünkü albüm çalışmaları geri dönüşü olmayan ve sizden sonrakilere kalacak çok önemli bir kaynak olduğundan ciddiyetle ve titizlikle yapılması gerekir. İkinci albüm de yaşadığımız dönemde popüler olabilecek bir çalışma değil, her zaman dinlenebilecek nitelikte bir albüm olacaktır. Farklı tarzlara ve farklı isimlere bu albümde yer vereceğim. Tabi ki klarnetin bilinmeyen farklı yüzleri ile de dinleyicileri tanıştırmaya devam edeceğiz.

- Bir web sitenizde var ve internet ortamında da dinleyicilerinizle buluşabiliyorsunuz böylece. Nasıl bir duygu böylesi de ulaşabilmek kendilerine; nasıl bir duygu sizce, mesajları ya da iletileri ile ulaşmaları size? Nasıl bir ilişkiniz var özetinde kendileri ile.

- İnternet ortamında dinleyicilerle buluşmak ve onlarla birşeyleri paylaşmak çok keyifli. Her birine tek tek cevap yazıyorum. Çoğu kez benim yazdığıma inanmıyorlar. MSN aracılığıyla da direk konuşmalarımız oluyor ve ancak web camı açtığımda gerçekten benle konuştuklarına ikna oluyor ve çok mutlu oluyorlar. Bu iletişim sayesinde klarnete merakı olan, klarnet hakkında bilgi sahibi olmak isteyen, klarnet çalmayı öğrenmek isteyen, bulunduğu yerde ders alabilmenin yollarını arayan çok arkadaşıma yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu paylaşımlar bana çok büyük keyif veriyor.

- Siz aynı zamanda mezunu olduğunuz devlet konservatuarında öğretim görevlisiniz. Buradan da ayrıca yola çıkarak amatör olarak müzikle ilgilenenlere ve bu anlamda kariyer yapmak isteyenle ne gibi mesajlarınız olabilir?

- Yapılan iş her ne olursa olsun kişinin yaptığı işe duyduğu saygı ve sevgi her zaman başarıya ulaşmasını sağlayacaktır. Bilinçle ve yılmadan yapılacak çalışmalardan olumlu sonuç alınmaması mümkün değildir. Yeter ki kendilerine güvenip ciddiyetle çalışmalarını sürdürsünler. Bu konuda bilgi ve deneyim sahibi kişilere ulaşarak doğru bilgiyi elde etsinler.

Müziğiniz ile tanışmanın mutluluğu bende ayrı bir keyifti, sizinle söyleşi yapabilmenin güzelliği ile şimdi bu ayrı bir pekişti. Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ederim ve başarılarınızın devamını dilerim.

- Böyle güzel bir sitede müzikseverlerle buluşmamı sağladığınız için ben size teşekkür ederim. Sevgiyle kalın.

 

Serkan Çağrı Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan Şubat 2006