- Öncesinde ikinci albümünüz ‘’Aldırma’’ çok yeni bizlerle buluştu. Yeni albüme dünden bugüne doğru yol almamız gerekirse öncelikle babanızın izinden gittiniz ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdiniz. Peki o yıllarda müzik hayatınızın neresindeydi, o ilk yolculuk nasıl başladı ve kimlerin desteğini aldınız?
- İlkokulda bayram törenlerinde çaldığım akordeonu saymazsak ilk olarak 80’lerin ortasında Ruhi Su dinleyerek halk müziğine ilgim başladı ve Yavuz Top ‘la 3 yıl süren bir eğitim sonrası Timur Selçuk ‘dan solfej ve armoni dersleri ile Batı Müziğine adım attım.
- Seksenli yılların sonu ve doksanlı yılların başı, Seyir Defteri isimli bir grup kurdunuz ve iki de albüm yaptınız. Seyir Defteri daha sonra yoluna neden devam etmedi. Ama bu sizin müzikten uzaklaşmanız olmadı, sonra yeniden nasıl buluşuldu?
- Seyir Defteri ile ‘’Uzun Yağmurlardan Sonra’’ ve ‘’Trışkadan Nağmeler’’ adlı iki albüm yaptık ancak 1992 yılında Fransa’dan önemli bir burs kazandım ve 2 yıl orada kaldım. Bu süre içinde grup dağıldı ve bende bir süre müzikten ayrı kaldım -. Ancak bir röportajımda dediğim gibi müzik tedavi edemediğim tek hastalık oldu ve yıllar sonra tekrar müziğe dönüş yaptım.
- Zaman Zaman sizinle çeşitli projelerde karşılaştık ama ilk solo albüm 2008 yılında ‘’Kilit’’ ismi ile bizlerle buluştu. Değerli söz yazarı ve bestecilerle çalıştınız bu ilk albümde ve neler hissettirdi bu çalışma size? Nasıl tepkiler geldi, nasıl duygular biriktirdi de ikinci bir albüm için hemen peşinden hazırlıklara başladınız?
- ‘’Kilit’’ kendi ismimi taşıyan ilk albümdü ve çok büyük emeklerle gerçekleştirildi. Bu albümle ilk kez popüler kültürün içine girdim ve onun kurallarını öğrenmeye başladım. Seyir Defteri ile aklına eseni yapan müziğine istediği gibi yön veren kısacası ‘’kafasına göre takılan‘’ Tayfun Hancılar yerini daha olgun bir müzisyene bıraktı ve ilk albümle pop müziğin kapısını aralayıp kapanmasın diye ayağımızı koyduk.
- Aşkı ve ayrılığı haykırarak ifade ettiğinizi söylediğiniz ikinci solo albüm ‘’Aldırma’’ henüz çok yeni. Bu albüm Suat Suna’nın prodüktörlüğünde hazırlandı ve kendi firmasından ulaştı bizlere. Beraberinde çalışmalarını, enstrümanını, vokalini de kattı. Suat Suna ile yolunuz nasıl kesişti?
- Suat Suna ile kardeşi Selçuk vasıtası ile tanıştık. İlk 10 dakika Fransız eğitimi ile yetişmiş iki insan olarak gayet soğuk bir şekilde birbirimizi süzdükten sonra ortak noktalar çıktıkça sohbet derinleşti ve çok iyi bir dostluk ortaya çıktı. Suat gerçekten inanılmaz bir özveri ile albümün her şeyine koşuşturdu ve detayı ile ilgilendi Müziğinin haricinde böyle bir insanı tanımaktan dolayı mutluyum.
- Albümden ilk olarak sözü ve bestesi size ait olan ‘’Henüz Değil’’ isimli şarkıya klip çektiniz. İkinci klibiniz için düşünülen bir şarkı var mı yoksa dinleyiciniz mi karar versin istiyorsunuz. Bu albüm vesilesi ile yeniden konserleriniz - sahne programlarınız olacak mı, bu anlamda çalışmalarınız var mı?
- İkinci klibi gelecek tepkilere göre şekillendireceğiz henüz karar vermedik. Önümüzdeki günlerde sahne çalışmaları da belli olacak.
- Bu noktada sormak istiyorum yeniden. Öncelikle doktorluk ile müzisyenlik başlı başına iki ayrı zor meslek iken sizin burada karşılaştığınız ayrılıklar oluyor mu ya da bu iki mesleği de beraber yürüte biri olarak birinin diğerine kattığı enerji, renk ne? Nasıl tanımlıyor ve nasıl tamamlıyorsunuz bu birlikteliği?
- Hayır özel bir zorluk yaşamıyorum hatta müziğin kattığı mutluluk onkolojideki toleransımı arttırıyor. Onkolojide şahit olduğum hasta öyküleri beni besteci olarak besliyor.
- Dünden bugüne müzik dünyasında sizi kimler etkiledi, kimleri büyük bir keyifle dinlediniz. Ve bir gün için özellikle çalışmayı istediğiniz bir müzisyen ya da gerçekleştirmeyi istediğiniz bir proje var mı bu noktada?
- İlk etkilendiğim müzisyen Ruhi Su ve Zülfü Livaneli’dir . Yıllar boyu hiç bıkmadan Ajda Pekkan ve Sezen Aksu ‘nun takipçisi olmuşumdur.
- Hareketli bir müzik gündemi var ve her gün bir albüm ile karşılaşıyoruz neredeyse. Size göre ne kadar sağlıklı bu durum, nasıl değerlendiriyorsunuz bu günümüz koşusunu? Günümüz popüler müziği üzerine kısaca bir kritik yapmanızı istersek neler söyleyebilirsiniz gözlemlerinizden bize?
- Bence son derece sağlıklı bir gelişme. Herkes eteğindeki taşları döküyor ve dinleyici canının istediğini zirveye çıkartıp beğenmediklerini piyasadan siliyor. Zaten pop müzik halkın sevdiği müzik olduğuna göre halka her şeyi sunmak ve kararlarına saygı duymak gerekir.
- Müziğin sustuğu yerde elbette doktorluğunuz var ama biz her ikisini de bir yere bırakacak olursak hayatınızın diğer renklerinde nasıl bir portre ile karşı karşıya kalacağınız. Sizi başka neler mutlu ediyor gündelik yaşamda, neler renk oluyor, nelere vakit ayırmayı seviyorsunuz?
- Kalan zamanımın önemli bir kısmı kızım Eylül ‘le geçiyor . Eşim çok anlayışlı olduğu için onu biraz ihmal edip gerekçelere kulak asmayan kızımı mutlu etmeye çalışıyorum.
- Yeni albümü tekrar tebrik ediyor ve ayırdığınız vakit, bu özel yanıtlar adına çok teşekkür ediyoruz size. Yeniden görüşmek üzere.
- Teşekkürler.