müzik - hâl / Volkan Erdoğan

 

- Aşıklar memleketi Sivas'tan bir sessiniz ve biyografinizden de okuyoruz aileniz de aşıklar geleneğinin birer temsilcisi. Siz bu geleneğin içinde yol aldınız ve sonrasında bu yola gönül koydunuz, öyle değil mi? O yıllardaki sizi dinleyebilir miyiz öncelikle? O türküler ile ilk tanışıklığınızı.  

-  Ailem özellikle; Sivas, Malatya, Erzincan yöresi aşıklık geleneğini büyük bir titizlikle sürdürmekte. Doğal olarak bu geleneğin bir parçası oluyorsunuz. Belki de başka bir şansınız söz konusu bile değil.

Çok küçük yaşlarda bağlama çalmaya başladım. Ama daha öncesinde türkü söylüyordum. Ailemden etkilendiğim için  önceleri hep onlar gibi söyledim. Zaman ilerledikçe ülkemizin diğer bölgelerindeki türküleri keşfetmeye başladım. Büyük bir hazla bütün Anadolu'nun türkülerini ruhumda hissettim. Türkülerle tanışmam Anadolu'yu tanımamla başladı diyebilirim.  

- Ve daha sonrasında aldığınız eğitim ve TRT yılları. Birçok değerli hocalar ile çalıştınız örneğin, kimler size yol oldu bu anlamda. Bu arada kazandığınız çeşitli başarılarınız var ki bizlerle bunları paylaşabilir misiniz? Ve tüm bu güzel gelişmelerden sonra albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?  

- TRT Ankara Radyosu müzik yolculuğumda, dönüm noktalarımdan biridir. TRT hayatım Ankara Radyosu Türk Halk Müziği Gençlik Korosuyla başladı. Özay Gönlüm, Serbülent Yasun, Yaşar Aydaş ve Ali Haydar Gül`ün bu yolculuğumda çok emekleri vardır.TRT`nin açmış olduğu birçok sınav ve yarışmada birincilik ve ikincilik ödüllerim var ve buda ayrı bir heyecan ve mutluluk.

Daha sonra TRT Ankara Radyosu Yurttan Sesler Korosunda solist sanatçı olarak kurumun kadrosuna geçtim. Ama içimde hep özgür olmak vardı. Bir bakıma kendimi uzun bir zaman kafesin içinde yaşar gibi hissettim. Albüm yapma fikri hep vardı ama bu sıkıntılarım albümü yapmamı kolaylaştırdı diyebilirim.  

- ‘'Anlatmam'' isimli ilk albümünüz türkü severler ile buluştu. Bu albüm kimlerin desteği ile bizlere ulaştı ve repertuar seçiminde özellikle nelere dikkat edildi? Size göre bir ilk albüm olarak nasıl bir dinleyici buldu kendine?  

- En başta ailemin desteğiyle oldu. Albümüm 2006 Temmuz da müzikseverlerle buluştu ve çok daha yeni diyebiliriz. Albümün ortaya çıkması manevi desteğini esirgemeyen Dursun Ali Karaduman`la başladı. Maddi desteğiyle Emin Ergin hep yanımda oldu. Sanat yönetmenliğini çok sevdiğim abim ünlü ressam Sezai Kara üstlendi. Fotoğraflarımı``Ben fotoğraf sanatçısı değil,sanat fotoğrafçısıyım``diyen efsane sanatçı Çerkes Karadağ çekti. Prodüktörlüğümü fikirlerine yürekten inandığım Yetkin Yağmur üstlendi. Albümün aranjörlüğüne New Age albümlerinin usta ismi besteci-orkestra şefi Musa Göçmen imza attı. Klibin yapımında Ömer Faruk Sorak ile çalışıldı. Albümün dağıtımını DMC yaptı.

Repertuarı ve müzik yönetmenliğini ben yaptım. Anadolu'nun bütün yörelerinden, geçmişte çok söylenmiş bugün söylenince hemen hatırlanacak türkülerden oluşturdum.

En başından beri arzuladığım şey,söylediğim türkülerin diğer sanat dallarıyla uğraşan insanların ve gençlerin dikkatini çekmekti. Bunu başardığıma inanıyorum ve çok güzel tepkiler alıyorum. Türkülerimi aydın geleceğe ve insanlarına söylemenin doğruluğuna inandığım için iyi bir dinleyici kitlesine ulaşacağına inanıyorum.   

- Belki de bu albümün en dikkat çekici çalışması Araştırmacı yazar Baki Yaşa Altınok'tan ‘'Şeyh Bedrettin Destanı''nı derlemenizdi. Bunun sizde çok önemli bir yeri, bir anlamı vardı, bunu dinleyebilir miyiz?

-  Evet çok önemli bir yeri var benim için; Bedrettin`i ve Baki Yaşa ALTINOK`u çok seviyorum. Bu eseri albüme sokabilmek için çok uğraş verdim. Günlerce Baki hocanın kapısında bekledim dersem abartmam sanırım. Ama daha sonra beni sınava tabi tuttuğunu ve bu sınavı başarıyla kazandığımı söyleyip eseri yorumlamama izin verdi.

Sonra Şeyh Bedrettin`i okumaya ve araştırmaya başladım. Karşıma müthiş bir insan çıkmıştı. Birde önemli bir fark ortaya çıkıyordu; Cumhuriyetimizin temelini derinden sağlamlaştırmış, bugün özgür bireyler olmamıza felsefesi çok büyük katkılar sağlamıştır. Beni çok etkilediğini söyleyebilirim. 

Türkü derlemek bir eser ortaya çıkarmaktır. Halk müziği kültürümüze bir türkü kazandırmak daha da önemlisi Şeyh Bedrettin`i kazandırmak benim için mutluluktur.       

- Yine bu albümde özel olan bir diğer çalışma albümle aynı adı taşıyan ‘'Anlatmam'' yani Aşık Veysel'in bir türküsü. Diğer çalışmalarda da olduğu gibi geleneksel özü bozmadan modern dokularla ve sizin yorumunuzla buluştu bizlerle. Aşık Veysel'in birçok türküsü günümüzde çeşitli soundlar ile yıllara meydan okumaya devam ediyor örneğin. Bu tarz çalışmaları siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz nasıl bir dikkat harcıyorsunuz türkülerin özünü bozmamak adına?  

- Türkülerle ilgili bütün çalışmaların doğru ve samimi olduğuna inanıyorum. Türkülerin özüne dikkat etmek ki; dünyanın her yerinde böyledir, o toplumun kültürel yapısını bilmek lazım. Bizim çok iyi bir hammademiz var. Nasıl bir sound olursa olsun türküler muhteşemliğini hemen gösteriyor.

Türküleri bozmamak için bence en önemli husus; doğru Türkçe ile söylenmesi ve kültürel icra edilme tekniklerine saygı gösterilmesi.  

- Albüm ile ilgili nasıl bir tanıtım çalışması içine girildi ve albüm çıktıktan sonra hayatınızda ne değişti? Sanırım bir şarkı kliplendi, devamı gelecek mi? Ya konserleriniz, dinleyicileriniz ile buluşmalarınız, siz de uyandırdıkları? Yeni bir albüm hazırlığı var mı ve ikinci bir albüm adına çalışmalar başladı mı?  

- Hayatımda çok keskin değişiklikler olmadı. Ama ilerde ne olur bunu bilmiyorum. İkinci klibin hazırlıklarına başladık kış aylarında yayına sokmayı düşünüyoruz. Konserler çok sık ve dinleyiciler çok mutlu oluyorlar. Onların hislerine tercüman olmak hoş birşey gerçekten.

İkinci albümün repertuarını oluşturduk. Ulusal kültürümüze ve evrensel kültüre çok şey katacağına inanıyorum.  

- Yine günümüz müziğine dönecek olursak yaşanan hareketliliği değerlendirmenizi istiyorum sizden. Ve tüm bu renkliliğin içerisinde size göre türküler nerede, nasıl bir yerde? Siz kimleri özellikle keyifle dinliyorsunuz? Bir gün için özellikle çalışmayı istediğiniz bir müzisyen, yorumcu var mı örneğin bir düet şansı verilse size kiminle değerlendirmek istersiniz?  

- Ülkemizin çok hızlı kabuk değiştirdiğine inanıyorum. Bütün müzik yapanları ve türleri  elimden geldiğince takip ediyorum. Örnek vermek gerekirse ülkemizde rock müzik yapıldığına inanmıyorum. Belki de modern sonrasını yapıyoruz,buna da inanasım gelmiyor. Bütün türler gibi türkülerimiz de bu tehlikeden nasibini alıyor.

Özellikle mahalli sanatçıları dinliyorum. İlk kaynaktan öğreniyorum böylece türküleri. Erkan Oğur ile düet yapmak isterdim. 

- Bir web siteniz var ve bizler sizi tanımak adına böylesi bir kaynağa sahibiz. Bu ortamda buluşmak nasıl dinleyiciler ile yine bu ortamda yolculuğunuz devam edecek mi ilerleyen günlerde? Size en çok ne soruluyor örneğin siz adına en çok ne merak ediliyor kendilerinde?  

- Evet bu yolculuk devam edecek. Çok samimi ve hoş mail'ler alıyorum bu da beni çok sevindiriyor. Sıkça sorulan soru Başbakanımız la bir akrabalığım olup olmadığı. Bende bir slogan geliştirdim ``Amcam değil, Başbakanım``diyorum.    

- Genç bir müzisyen olarak müzik ile ilgilenenler adına bir mesaj almak istiyorum sizden? Size göre başarılı bir müzisyen olmanın kriterleri ne? Nasıl bir yol ve yön çizmeliler, nereye ve nasıl koşmalılar?

- Öncelikle çok çalışmalılar. Müzikte ruh çok önemlidir. Ruhu ve aklı özgür insanlar oldukları takdirde müthiş yol katedeceklerdir. Bir de sevmek …

- Söyleşimiz için çok teşekkür ederim. Sizin sesinizden nice türkü ile buluşmak adına hep bu yolculukta. 

- Sevgi ve dostlukla ...

 

Volkan Erdoğan Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan Ağustos 2006