- İlk albümünüz ‘'Harikalar Ülkesi'' müzik marketlerde yerini aldı. Albüme gelmeden önce sizi biraz daha yakından tanımak istiyoruz. Müzik ile ilk nasıl tanıştınız ve ne gibi düşleriniz vardı öncesinde?
- Babam Giritliydi. Evimizde çoğu geceler Rumca,Türkçe şarkılar söylerdik. Babam ve Annem çok güzel şarkı söylerlerdi. Kardeşlerim de gitar, mandolin, flüt çalarak eşlik ederlerdi. Eve bir misafir gelince hep beraber eğlenirdik. Ben en küçük solist tabii. Ailenin gözbebeği olarak çok şanslıydım en küçüktüm bir kere ve müziği çok seven bir aile ortamında büyüdüm. Sonra da mikrofonculuk oyununu keşfettim bir süre sonra artık komşular bile çağırmaya başlamıştı.sonrada tiyatro ve dansı keşfettim. Hep kendimce oyunlar yarattım.
- Ülkemizde yakın bir zaman önce açılan opera-şan-müzikal bölümünün ilk mezunlarından oldunuz ve bu eğitimi birincilik gibi bir derece ile tamamladınız? Bu eğitim sürecini ve size kattıklarını öğrenebilir miyiz en başta? Ve elbette bu kazanılan bu başarının adımlarını, sonrası adına size kattıklarını, katacaklarını?
- Öncelikle inanç ve sabır diyebilirim. Çok verimli bir dönemde yetiştik. Önümüze çok güzel fırsatlar verilmişti. Mimar Sinan devlet konservatuarında çok iyi hocalarla çalıştım örneğin modern dans bölümünde; Aydın Teker, oyunculuk-sahne mimik-rol; Müşfik Kenter, Arsen Gürzap, Aydın Gün, şan; Güzin Gürel, Madam Köppe gibi isimlerle çalışma imkanım oldu bunlar çok büyük deneyimlerdi benim için. Şan, oyunculuk, dans bu üç sanat kolu birbirine çok bağlı. Aynı zamanda yaratıcılık gücünüzün de ortaya çıkmasını sağlıyor. Çünkü artık bilginiz belli bir noktaya geliyor ve üretme ihtiyacı hissediyorsunuz, yaratmaya başlıyorsunuz; yarattıkça da yenileniyorsunuz. Hayattan aldıklarınızla birleştirdiğinizde yeni bir doğum oluşuyor. Her fikir büyüdükçe gelişip hayata geçiyor adeta bir bebeğin doğumu gibi.
- Şan eğitmenliğinden organizasyonluğa, opera ve müzikal solistliğinden oyunculuğuna ve hatta koro şefliğine kadar bir dolu müzik koşu sonra. Tüm bunları bir arada yürütmek yorucu ve bir o kadar da keyifli olsa gerek. Her birine kısa kısa değinmemiz gerekirse neler söyleyebilirsiniz bunlar adına, nasıl heyecanlar oldu sizde?
- Aslında biraz hayatın getirdikleri ve seçimlerimin sonuçları diyebiliriz. Hem hayatta hem de sanatımla ilgili her bir deneyim bana büyük tecrübeler kazandırdı. Organizasyonlarda insanları tanıdım çevremdeki insanları koordine etmeyi ve disiplinli olmayı öğrendim. Koro şefliği çocuklarla iletişimimi, yeni kompozisyon tekniklerini öğrenmeme ve armoni ile daha yakından ilgilenmeme sebep oldu çocuk oyunlarına koroegrafı yapmaya başladım. Sürekli ürettim. Şan eğitmenliğine gelince uzun senelerdir yapıyorum.Özellikle müzikallerin nasıl söylenmesi gerektiği ve hangi tekniklerin kullanıldığı konusunda uzmanlaştığımı söyleyebilirim. Bu yaptığım albüm çalışmasında da bunları uygulamaya çalıştım. Hem vokal hem de söz ve müziklerde değişik bir yorum ve anlayış getirmek istedim. ‘'Harikalar Ülkesi'' benim görmek istediğim bir yer ve yeni bir heyecan oldu. Orasını yani başka bir boyutu burada yakalamak istedim. Her şey zincirleme devam etti ve birbirini tamamladı ve albüm ortaya çıktı.
- ‘'Harikalar Ülkesi'' renkli bir albüm, değişik bir tarz arayanlar için farklı bir alternatif. Nasıl bir hazırlık süreci yaşandı bu albüme ve kimlerle, ne kadar zaman süresinde çalışıldı üzerinde? Küçüklüğümden bugüne biriktirdiğim hikayeleri anlattım diyorsunuz, peki nasıl bir ülke burası, bu hikayelerin en ilginç yanları nelerdir, kahramanları kimlerdir?
- ‘'Harikalar Ülkesi'' her şeyden önce benim yarattığım bir tarz bir ürün. Sız nasıl görürseniz o demek istedim. Çünkü herkes kendi deneyimleri, kendi bakış açısı ile değerlendirecektir. Hikayeyi ortaya çıkardım. Çünkü bu hikayedeki parçalar benim hayatımda yasadığım gerçek kesitlerdi. O sözlerin hepsi müzikleri ile aynı anda ruhuma indi. Ben de bunları yazmak, seslendirmek ihtiyacı hissettim. Bu bir içgüdüydü. Hikayedeki kahramanlar aslında dinleyen herkes ancak başrolde ben oynuyorum. Yani kendi hayatımın başrolünü. İlk parçayı kızımla seslendiriyoruz, dünya bir devir-daim. Benim o yaşta hissettiklerimi kızım şu anda hissettiği için şarkıyı onunla söyledik. Seslerimiz birbirine çok yakın sıcak ve samimi oldu. ‘'Harikalar Ülkesi'' Türkiye yani çok uzaklarda değil. Yaşadığımız bu yer deneyim ve zenginlik açısından büyük bir lütuf. Kahramanlarımız ise bu ülkede yaşayan aşk, sevgi, inanç ve zaman. Bunların hepsi yaşayan birer varlık benim için. Proje 8 yıldır büyüdü ve bugünlere geldi. En başta Can Kesmez, İsmail Soyberk, Mehmet Akatay, Serkan Yadsıman, Emre Bayar, Burhan Bayar, Eyüp Hamiş, Sendur Güzelel, Tevfik Kulak gibi isimlerle çalıştım albüm aşamasında. Hepsi bu işe ruhlarını ve sevgilerini kattılar. Be benim için ekstra bir mutluluk.
- Etnikten balada rocktan tangoya geniş bir yelpaze de sunduğunuz şarkıların tümünde sizi söz yazarı ve besteci kimliği ile de görüyoruz. Öncelikle albümde yer alan çalışmalara bakarsak ve sizin imzanız ile karşılaşırsak böylesi çok renkli olmanızı neye bağlıyorsunuz? İlerleyen albümlerde de bu vb. konseptler devam edecek mi?
- Aslında öyle oldu yani yelpaze gibi. Benim o anki ruh halım ne ise parçada o oldu. Bundan sonra da nasıl hissedersem öyle olacaktır. Yani bu tarz gelişerek devam edecektir. Çünkü ben oyum o da ben.
- Albümün ilk klibi ‘'Yol Ver'' için çekildi peki sırada çekilecek klipler belli mi? Ve albüm ile birlikte sahne çalışmalarınız da başlayacak, nasıl bir sahne hazırlığı içerisindesiniz? Tüm bu yetenekleriniz sahnede bizlere kendini gösterecek mi? Sizi dinlemeye gelenler ne ile karşılaşacak özeti?
- ‘'Yol Ver'' den sonra ‘'Yalan Aşk'' ve ‘'Nerede''ye çekmeyi düşünüyoruz. 21 Aralık Stüdyo Live, 26 Aralık Jazz Cafe'de tanıtım partimiz olacak. 14 Ocak'ta da Hayal Kahvesinde bir konserimiz olacak. Evet tabi ki dinlemeye gelenler sadece konser dinlemeyecekler. ‘'Harikalar Ülkesi'' ile beraber dünya müziklerinden de şarkılara yer vereceğim. Dans ve oyunculukla birlikte tabi.
- Ve Feminem. Tüm üyelerinin bayan olduğu ve sahneleri ile özellikle dikkat çeken, sizi de vokalinde gördüğümüz farklı bir grup. Bu grubun bir üyesi olmak ve beraber başarılı çalışmalar yapmak sizin için nasıl bir anlamdı? Feminem ile birlikteliğiniz ya da grubun birlikteliği devam ediyor mu peki?
- Femınem anlamlı ve farklı bir deneyimdi. Çok güzel günlerimiz oldu. O dönem çok başarılı işler yaptık ama şu anda herkes kendi yoluna devam ediyor.
- Müzikte en büyük hedefiniz ne? Size bugüne kadar gelen yolculuğunuzda kimler eşlik etti, kimleri severek dinlediniz? Bir gün için özellikle birlikte çalışmayı istediğiniz bir isim verebilir misiniz? Ya günümüz popüler müziği hakkında düşünceleriniz?
- Müziğimi bir tarz olarak dünyaya tanıtmak isterim ama en büyük hedefim kendimi geliştirmek. Müzisyen olduğum için pek ayırt etmem, her tür müziği dinlemeye çalışırım. Dinlediklerim Kırı te Kanawa, Sade, Lara Fabian, Pink Floyd, The Corrs, Prodigy. Özellıkle çalışmak istediğim biri yok ama Maggı Rayn ile tanışmak isterim. Popüler müzik son dönem biraz amacı ve anlamı farklılaştığı için pek ilgimi çekmiyor. Bu arada tabi ki yapılan güzel işler de var ben genel ortamdan bahsediyorum. Daha alternatif işler ilgimi çekiyor.
- Ve size dair özellikle sormak istediğim sorularımdan biri müzikallerin ülkemizde duruşu. Bir müzikalin başarılı olması için hangi kriterleri taşıması gerekir ve bu ülkemiz şartlarında ne kadar geçerlidir? Bugün çok az sayıda gerçek müzikal ile karşılaşmamızın sebepleri size göre nedir? Ve siz en çok hangi müzikalde oynamak isterdiniz?
- Ülkemizde müzikal yerine oturmuyor. Müzikalde gerekli olan üç unsur (şan, oyunculuk, dans)dan biri mutlaka biri eksik kalıyor. Tabii bütçe ile de ilgili müzikal çok pahalı bir iş. Büyük prodüksiyonlar gerektiriyor. Gerçek anlamda yapılamaması bu yüzden. Çok zor, çok pahalı, çok yetenek gerektiren bir iş olması kısacası. Bunlar aşılmayacak sorunlar değil. Umarım bir gün layığı ile yapılır. En çok ‘'Cat's'' te oynamak isterdim.
- Size göre müzikte başarıyı yakalayabilmenin ve iyi bir müzisyen olabilmenin kuralları ya da ölçüleri ne olmalıdır? Bugün müzikte kendine bir kariyer yapmak isteyenler hangi özellikleri sıkı sıkı taşımalı, nelere inanmalı ve nasıl başarıyı yakalamalı? Size göre müziği eğitim ile taşımanın en önemli yanı ne?
- Bir kural yok tabii. Allah vergisi denir ya. Sadece bu da yetmez ama insanın kendini tanıması, geliştirmesi ve olaylara objektif yaklaşıp konsantrasyonunu yüksek tutması gerekir. Eğer iyi bir müzisyenseniz iyisinizdir zaten. Eğitimin önemi tartışılmaz. Eğitim yaptığınız herhangi bir işi daha bilinçli yapmanıza neden oluyor. Olaylara bilgiyle yaklaşmak ve herkese karsı açık ama son derece dikkatli bir koruma kalkanı ile yürümek gerekir diye düşünüyorum. Sezgi ve hayatın içinde olmakta önemlı bir faktör ayrıca. İyi müzisyen olmadan önce müziğe temiz ve saf bir ruhla yaklaşmakta bir kadar önemli.
- Müzik elbette dört bir yanınızda ama haricinde nasıl bir Zehra Belevi portresi var dünyanızda. Nasıl bir şehri vardır ya da çok özel bir şiiri var mıdır? Sevincini yine üzüntüsünü nasıl yaşar, nasıl bir ruh hali vardır? En çok sevdiği şeyler nelerdir? Size dair her şeyin küçük bir özetini istiyorum sizden?
- Hep bir ada vardır ve bir şehir ama buradan çok uzaklarda. Panjurları denize açılan ıssız bir ev. Adaları çok severim kısıtlı bir alan gibi görünse de bana özgürlük hissi verir. Üstü açık, külüstür bir jeeple yollarda gitmeyi ama durmadan gitmeyi çok severim. Çok şiir var bildiğim ama ama John Lennon'un ‘'Hayat biz gelecek için plan yaparken başımızdan geçenlerdir''sözünü severim. Sevindirmekten çok hoşlanırım sevincimi de hemen belli ederim. Üzüldüğüm de ağlarım zırlarım ama birileri ile mutlaka paylaşırım. Bu neden başıma geldi diye mutlaka sorgularım. En çok Ablamla seyahat etmeyi, kaymaklı şekerpareyi, kızımla uyumayı, gezmeyi ve dostlarımla birlikte olmayı severim. Özet; sevgi, özgürlük …
- Ve son olarak siz de albümünüz ile birlikte web sitenizi hayata geçirdiniz. Size dair her şeye ulaşmanın mümkün olduğu bu ortam için peki neler söyleyebilirsiniz? Nasıl bir paylaşım düşünüyorsunuz burada, İlerleyen günlerde çeşitli sürprizler bekleyebilir mi mesela bizleri?
- Siteler, güzel insanlarla konuşmak, tartışmak. Ben SÜR=PRİZ'leri çok severim diğer bir adı da YAP=ÇARPIL. İkisi de aynı anlama geliyor doğanın kanunu mu nedir bilmiyorum ama SÜRPRİZ diye bir şey var ve çok severim.
- Muhteşem bir albüm ile hoş geldiniz yeniden. Dileriz müziğin sizinle sizin de bizimle bir ömür dostluğu olur hep? Çok teşekkürler bu keyifli söyleşi için.