müzik
- hâl / MARA - Doğan Sovuksu
- Mara ile ilk söyleşimizi albümden çok önce gerçekleştirmiştik. Yine de çok ciddi bir dinleyici kitlesi vardı grubun ve ‘’Her Şey Yolunda Anne’’ büyük bir heyecanla bekleniyordu kendilerinde. Öncelikle albümün içinde de belirttiğiniz gibi çok kolay olmadı bizlerle buluşması o süreci dinleyerek başlayabilir miyiz sohbete?
- Aslında o süreci hiç düşünmek istemiyorum.İşin ekonomik yönü bir yana, albümün bandrol işlerinin, marketing’in, dağıtımının...vs..nin yükünün üstümüzde olması bir yana, hem fiziksel hem de duygusal olarak çok yorulduk. Kayıt süreci ise başlı başına bir zorluktu. Biz ve kaydımızı yapan stüdyodaki iyi niyetli arkadaşlarımızın yeterli tecrübeye sahip olmaması nedeniyle gereksiz yere, tekrar tekrar aynı şeyleri kaydetmek zorunda kaldık. Nerdeyse 1 yıl boyunca uğraştık bu kayıtlarla. Şimdi o kayıtları dinliyoruz ve diyoruz ki 1 yıl daha lazımmış. Oysa 2 ay içinde kaydı bitebilecek şarkılardı. Kaydın çok zor bir süreç olduğunu düşünürken, şarkıları iyi performansla, tüm duygu ve nüanslarla söylemek de kolay olmuyordu. Çok kasıldım o süreçte, o yüzden istediğim gibi bir vokal performansı yansımadı kayıtlara. Daha fazla da uğraşmak istemedik, çok yorulmuştuk. Zor bir dönemdi ama şimdi ne yapacağımızı biliyoruz artık. Kayıtlar çok korkutmuyor beni. Zaten yeni kayıtlar istediğim gibi oluyor.
- Bu albüm tamamen sizin kişisel çabalarınız ile ulaştı. Bu samimiyet zaten Mara’nın ruhu ile de örtüşüyor olabilir ama piyasa şartlarında daha çeşitli yollar dururken ya da daha geniş bir dinleyici kitlesi yakalamak mümkünken burada da mı şartlar devreye giriyor? Bunun sebebi piyasanın düzeni ve beraberinde kişisel doğrular mı ya da daha fazla beklememek adına yol almak mı?
- Tamamen daha fazla beklememek adına yaptık bu albümü. Piyasa veya bu işin tüccarları bize neyi nasıl yapmamız gerektiğini söylediği sürece biz kendi başımıza albüm yapmaya devam etme kararındayız. İşi o kadar iyi bilselerdi her albüm bir öncekinden daha güzel olurdu. Tam tersi bir şey tutuyor ve arkasından benzerleri çıkıyor. Farklı menajerlerle görüştük, her biri ayrı şarkının tutacağından o kadar emindiler ki gerçekten midemiz bulandı bu ortamda. Neden öyle yapıyorlar bilmiyorum ama birbirinin kopyası söz ve müzikler. Dikkat ederseniz Türkçe sözlü Rock şarkılarının çoğunda “a” ile biten cümleler mevcut. Bu kadar kısır söz yazarlarımız. Aslındaaaa, yapmaaaa, aslaaa, durmaaa...vs...gerçekten çok komiğime gidiyor bunlar. Besteler de yurt dışından veya birilerinden çalıntı veya esinleniyorlar kendi deyimleriyle. Bilinçsiz yapıyor olabilirler tabii kimseyi suçlayamam. Türkçe Pop’ta durum çok daha vahim. Beyrut veya Mısır’dan 15-20 cd getirtiyorlar, düzenlemeleri bile değiştirmeden Türkçe söz yazıp şarkıları kullanıyorlar. Böyle bir piyasada ve mp3’ün alıp başını gittiği bir dönemde bizim gibi inandığı müziği yapmaya çalışan grupların hiç şansı yok bence. Yine de bu albüm bizim için bir başlangıç. Şarkılar ve liriklerden çok memnunum. Çok kişiye ulaştığını ve onları mutlu ettiğimizi söyleyebilirim. Amacımız bu zaten. Ha beşbin kişi ha bir milyon kişi. Bizim için hiç farketmez. Biz bu müziği severek ve inanarak yapıyoruz. Geçen seneki Balans konserlerimizdeki performansımız ve bizi izlemeye gelen dinleyicilere bakarak şunu söyleyebilirim ki hızlı olmasa da iyi bir başlangıç oldu. Dinleyicilerimizin bize gönderdikleri maillere bakılırsa iyi yoldayız ve çok seviliyoruz.
- Peki albümden sonra nasıl yorumlar aldınız? Örneğin web adresinizden ya da konserlerinizden şarkılarınıza aşinaydık ama dinleyicileriniz tarafından albüm düzenlemeleri ile nasıl karşılandı çalışmalarınız? Ya ilk kez dinleyenler sizi? Ayrıca albüm kapak düzenlemesi ile de çok başarılı ki; artısı ile eksisi ile siz nasıl bakıyorsunuz bugün bu albüme?
- Bence albümdeki şarkılar gerçekten de çok farklı ve samimi. Kayıt, düzenlemeler, vokal performansı, mix, mastering..vs..’si hiç iyi değil. Ama bu albümü cd çalarınıza koyduğunuz zaman yalan söylemediğimizi duyuyor dinleyici ve seviyor. Müzikler çok güzel bence, performansım da fena değil aslında ama dediğim gibi bazen sesim çok çıkıyor, bazen müziğin altında kalıyor..vs..Gerçi dinleyicilerimiz sağolsunlar bu ayrıntıları fark edemiyorlar. Ama beğendikleri şarkılara baktığımız zaman buna göre sıralandığını anlayabiliyoruz. Değişik bir kayıt ve mix ile popüler şarkı sıralaması değişirdi kesin. Tabii ki bunda suçlu biziz. Biraz daha para harcayıp ki bizce yeterince harcamıştık, daha profesyonel bir stüdyoda kayıtları yapsaydık; bu albüm şu anda internet’te bizim hakkımızda yazan “gelmiş geçmiş en iyi 10 türkçe albümden biri”, “2007’nin en iyi 3 albümünden biri”...vs...gibi övgüleri gerçekten hak ederdi. Bazen çok abartıyor arkadaşlar ama iyi niyetleri ve dilekleri için onlara teşekkür ederim. Zor dönemlerde bize çok iyi moral kaynağı oldu bu yorumlar ve mailler. İnternette Mara Hersey Yolunda Anne’yi aradığımda şu ana kadar olumsuz bir yorum görmemem beni mutlu ediyor.
Albümün kitapçığını ve tasarımını Bülent ve eşi Ece Şenyürek hazırladı. Çok beğenildi albüm tasarımı. Ben de çok seviyorum. Anlatmak istediğimiz her şey kapak ve kitapçıkta var.
- Albümden herhangi bir şarkıya klip çekilmedi zaten TV programlarında vs. de karşılaşmadık sizinle, albüm ile ilgili sadece birkaç söyleşi ile yetindik bizler ve bir de konserler ile elbette. Bu bir duruş muydu ve de birçok kişiye beraberinde verilen bir yanıt mıydı özeti ile kendi seçimiz miydi ki; o konserler gayet güzel bir coşkuda gerçekleşti zira neden daha fazla üstüne gidilmedi?
- Birçok gazetede röportajımız ve albümle ilgili kısa haberler yer aldı. Tabii ki yeterli değildi bu bizim için, daha fazlasını bekliyorduk. Ama zamanla nedenlerini anlıyorum tabii ki.
Herkesin, her şey için para istediği bir ortamda para harcayarak olanları izlemenin bize bir katkısı olacağını düşünmüyorum. Klip için onbinlerce dolar, sadece 1 ay 1-2 kanalda yayınlanması için bir onbin daha...vs...paralar harcayarak, diğerlerinin gittiği yoldan gitmek istemedik. Zaten gidemezdik de, bunun sonu yok çünkü. Tabii ki klip olacak ve TV programlarına da katılacağız. Ama davet edilerek çıkacağız, para harcayarak değil. Ama yavaş yavaş ve bu gelişimi sindirerek gelmeyi istiyoruz. Son iki yılda o kadar insanla tanıştım ki müzik sektöründe ve o kadar hayal kırıklığı yaşadım ki bunu burada anlatmam çok zor. Dinlediğiniz veya okuduğunuz her şeyin bir fiyatı var. Herkesi buna dahil etmek istemem, mesela K-Rock FM’de Ozzy ile Türkçe Rock Programına katıldık. Ozzy dersine çok iyi çalışmıştı bunu tüm gruplar için yaptığına eminim. Türkiye’de Türkçe Rock’a çok olumlu katkı yapan birkaç programdan biriydi, programa son verdiler. Düşünebiliyor musunuz TV’de izlediğiniz tüm Talk Show programlarına ya direkt ya da üçüncü şahıslar üzerinden parasını ödeyip katılabiliyorsunuz. Radyoda çalmanın bir bedeli var, gazetede bir haber istiyorsanız bu işin de yöntemi var. Bunları daha önce de biliyorduk ama müziğin veya sanatın herhangi bir dalının da bu sistemle çalıştığını tahmin etmiyorduk. Böyle olunca anlatılmaz bir ses ve düşünce kirliliği kaldı bizlere. O yüzden ne TV izleyebiliyorum, ne de radyo dinleyebiliyorum. Gazeteler ise çok komik geliyor bana. Bir gazete bir yere satılıyor bütün köşe yazarları tavır değiştiriyor. İnanılmaz bir soytarılık, gerçekten mide bulandırıcı. Eğer biraz duygusalsanız ve yaptığınız işte samimiyseniz bu adamların ve olayların arasında gerçekten yıpranıyorsunuz. Şimdi her şeyi çok iyi biliyorum ve çok kişiyi tanıyorum ama midemin bulantısı geçmeyecek bir türlü. Geçtiğinde saflığını kaybetmiş kurt tüccar olacağım sanırım.
- Bu saatten sonra neler olacak peki, deyiminiz ile tatil bitti sahalara dönüyorsunuz ve bunun ilk müjdesini sizden dinlemek istiyoruz bizler? Grup içinde bir değişiklik var mı? Örneğin ben yine çok beğendim Myspace sayfanızda dinlediğim yeni şarkı ‘’Defne Ağacı’’ gibi diğer şarkılarında devamı gelecek mi, ki hangi yakın zamanda? Ekipte bir değişiklik olacak mı ve şimdiden yeni sezon için gerçekleşecek konserleri ve içeriğini sizden dinleyelim mi?
- Mara aynen devam edecek kadroda bir değişiklik yok ama ben bugünlerde solo albümle uğraşıyorum. Bunun nedeni grup üyelerinin işlerinden müziğe zaman ayıramamaları. Bu süreçteki kaybımızı solo albümle kapatmak istiyorum. Defne Ağacı solo albümün ilk şarkısı olacak. Büyük ihtimalle klibi de bu şarkıya çekmek istiyorum. “Mara Akustik” adında konserlere de başlayacağız, konser kadrosu biraz değişik olacak. Yaylı çalgıları arttırıp sadece akustik aletlerle performans vereceğiz. Kasım’dan itibaren konserlere başlayabiliriz diye umuyorum.
MARA Temmuz 2005 Söyleşi
MARA Web Sitesi
Söyleşi : Kadri Karahan / Eylül 2008